Düşünsene her şeyi unutuyorsun. Tamam diyorsun ya, tamam bitti gitti. Buna mı sıkmışım ponçik gönlümü. Neler geçmediki. Amaan falan. Sonra? İşte kısa bir ara..
Biri sil baştan yaptırıyor sana. Aslında sil baştan dediğimiz bu değilken yine enkaz altında kalıyor kalbimiz. Daha yeni deprem olmuşken nasıl yıkılmasın?
Tek cümle. Hatta tek kelime belki. "Napıyorsun?" . Bazen tek mesaj gelsin diye için giderken, bazen mesaj atmasa da çabuk atlatsam diye kendi kendini yersin. Yine o kazanıyor. Ne yaptığını veya nasıl olduğunu merak ettiği için atılmaz bu mesaj. Unutamadığı veya vazgeçemediği için de atılmaz. Sana bu imajı verir, çünkü senin ilgilenmen onun için apayrı bir şeydir. Seni kendine çeker yeniden, sonra olmadık zamanda gider aniden. Buna izin vermek senin elinde. Gidecek. Bunu biliyorsun. Peki gideceğini bile bile sen gidecek misin ona yeniden? Sevecek misin onu? Sevebilecek misin eskisi gibi? Yanında huzur bulduğun bir adamı sevmek varken hemde. Tartışsanız da iyi geceler demeden uyuyamayacağın adamı sevmeyi dene bir de.. Gece yarısı su istediğinde dahi üşenmeden kalkıp su getirebileceğin adamı. Kendine güvenen birini sev, sen mecbur değilsin kendini bilmez bir şerefsizin yalanlarına inanıp hayatınızı berbat etmeye. Yada boşver, hiç sevme.
Babanız gibi adamları sevin diyecek bir babaya da sahip olmadım ben. Beni her şeyden çok sevip, güvenen babam olmadı. Belki bu yüzden çok zor büyüdüm ama hala büyüyemedim. Belki bu yüzden daha bu yaşta büyük yorgunluklar hissettim. Erkekten yana ilk kazığını babasından yiyen kadın, ikinci kazığını sevdiği adamdan yemek zorundaydı zaten. Aşktan en güzel babam soğuttu. O iğrendirdikçe daha çok sevmiştim. Ben sevdikçe o gitmişti..
O gidince ben vazgeçmiştim. Beni aşktan o vazgeçmek zorunda bıraktı. Hayır. Affedemem. Bırak aşkın en kötü tanımı bizde kalsın. Bırak imkansız kalalım. Böyle daha güzel. Aşk imkansızlıklar mıdır sahiden?
"Aşkı en iyi varlık içinde yokluk anlatır. İçinde ona karşı öyle büyük duygular var ki, ama o yok. Istemiyor. Aşkta bu değil mi zaten? Çok seviyorsun. Çok istiyorsun. O kadar var ki.. Ama o kadar da yok. Sen Leyla olmuşsun. Mecnun yok."
