Bu Senin Hikayen

52 2 0
                                    

Olur ya hani bazen. Eskilere gidersin. Gidersin ya öyle istemsizce. Aslında geri gelse, artık her şeyimle seninim dese kabul etmeyeceğin adamı düşünürken bulursun kendini. Önce güzel günlerin gelir aklına. Seviyorum be dediği o ilk gün, o ilk öpüşü, ilk sarılışı kokunu içine çeke çeke. Evlenelim be seninle, gel benim karım ol dediği ilk gün.. Gelir de gelir. Bitmezki onlar. O anlar.. Bir bakarsın saatler geçmiş. Önce yavaş yavaş gözlerin dolar. Neden dersin. Bir anlam bulamazsın masada tek bardak oluşuna. Oysa bir masada iki bardak varsa halledilirdi her şey. Dinlemeye fırsatı olmadıki. Oldu da sen mi anlatmadın bağıra bağıra? Karşına geçecek kadar yüreği olsa ağlardı kendi o yakışamayan adamlığına. Öyle bir imkanım olsaydı eğer. Alırdım onu yanımda. Götürürdüm ilk gördüğüm yere. Ulan derdim. Ben sana burda vuruldum. Şimdi burda vur beni. Anlat lan derdini derdim. Bir kere anlat. Şimdiye kadar bir kere gözlerime bakıp şikayet etmedin benden, azcık erkeksen şimdi anlat. Ama yine anlatamazdı bilirim. Erkeğin sinsisinden korkacaksın arkadaş. 

Kadının susanından, erkeğin sinsisinden..

Yanındayken mutluymuş gibi davranıp, eve gidince mesajlarına sığınan o erkekler yok mu o erkekler.. Hepimizi delirten o erkeklerden korkacaksın işte. Yanındayken her şeyin güzel imajını veren ama sonra yavaş yavaş senden geri çekilen.. Neden böyle diye merak ediyorsun değil mi? Dedim ya sana, yakışamıyor adamlık bazılarına. Geri vitesi çok beğenir olmuşlar 18'lerinden sonra. Güzel günleri yaşatıyor sana. Sonra sıkılıyor belki, sonuçta daha çok gençmiş(!) ya her şey için. Biraz araya soğukluk katmaya çalışıyor. Sonra biraz kırgınlıklar, biraz susuşlar. Geçmek bilmeyen o geceler, bitmek bilmeyen o dertler ve çok çabuk biten o sigaralar. Hani o senin sigarana laf eden herif, bütün geceni ziyan ediyor da sigarayı daha çok seviyorsun ya bi zaman sonra. O zaman anlıyorsun sigaraya ihanet edemediğini. Sen hiç seni bırakıp giden, senden kaçan, seninle birlikte yanıp tutuşmayan bir sigara gördün mü? Göremezsin.. Ama sen onu sigaradan bile vazgeçecek kadar çok sevmiştin değil mi? Onun yanında sigarayı bile hatırlamıyordun. Mutluydun. Mutluymuşuz da farkında değilmişiz ya hani.. İşte şimdi 5 dakika sonra çakmak paketin içine sığıyor, küllük taşıp yeniden boşaltılıyor. Ama o bunun nedenini soramayacak kadar uzakta. Belki nefesin kadar yakınında. Ama bir gökyüzü kadar uzağında. Belki en içinde, o sigaranın dumanında. Belki döktüğün küllerde.. 

Dalıp gidiyorsun böylece, o güzel anılardan taa buralara nasıl geldik tahmin edemiyorsun değil mi? Edemesin. Arkadan çalan "sen yoksun diye, bu ölüm karası gece" bir şarkı sözü gelecek kulaklarına çınlaya çınlaya. Yıkılacaksın. O geceler geçmek bitmek bilmeyecek. Seni en iyi anlayan bir tek elindeki sigaran olacak, bir de o yastığın. O rimelleri bulaştırdğın, annen baban duymasın diye ısıra ısıra ağladığın o yastığın. 

Sigara içmiyorum ki ben diye düşünme, senin yerine de içerim ben bu gece..


Umudun Bittiği Yerde Inadim BaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin