Tanıtım

1.2K 71 17
                                    

Bir bar taburesinde babamın öldüğü yaşta değil de, artık her şeyin ince elenip sık dokunduğu bir yaştayım. Yani onlar basamağı 3 olan, yolun yarısına 5 kala olan yerde. Of, tamam, yuvarlak hesapla 30 yaşındayım, gelmeyin üstüme işte! Aman aman güzelliğim de yok aslına bakarsınız. Standart bir tipim. Çakma sarışın, gözler kahvenin tonlarından, bazen güneşi görünce ela olduğunu söyleyenler bile oluyor. Nasıl olabildiği hakkında benim de fikrim yok. Boyum 1.70. Türk kızı için ideal bir ortalama olduğunu düşünüyorum, tabi kilomu hesaba katmazsak. Aslında çok kilolu sayılmam. Balık etliyim yani. Etine dolgun derler ya hani, aynen öyle.

Gelelim fasulyenin faydalarına. Gaz bombardımanından bahsetmiyorum elbette. Benim takıntılarımı ele alacağız burada. Mesela dediğinizi duyar gibiyim ?

Mesela;

-Düzensizlikten nefret ederim! 

Hani her insanın olmazsa olmazları vardır ya benim de bu. Kısacası düzen benim hayat felsefem.

-Kıyafetlerimin kullanılması. 

İzinli ya da izinsiz hiç fark etmez! Kız kardeşim yüzünden aldığım birçok kıyafetimle giyinmeden vedalaştığım kabus dolu günler dün gibi aklımda. Hala yasını tutuyorum bazılarının. O mavi çiçekli, askılı yazlık elbiseyi ne kadar özenerek almıştım ben halbuki biliyor musunuz ? Ah neyse şimdi sulu gözlülüğümün sırası değil.

Bir madde de bu işte; 

Ağlamaktan, ağlayandan nefret ederim. Hele de şu abuk subuk aşk dizilerine ağlayanlar var ya, özellikle de onlardan. Yahu, adamlar koca puntolarla 'Bu dizideki kişi ve kurumların gerçek hayatla ilgisi yoktur.' diye yazıyor, sen var olmayan insanların derdinin tasasına düşüyorsun. Saftiriklerim benim ya. Ne gülüyorum o tiplere bilemezsiniz. Birde gelecek bölümün dedikodusunu yaparlar orada burada. Fan sayfalarında, özellikle de kadın karakterlere, kızların çemkirmesi kadar garibi yoktur. Nerede kaldı kadın dayanışması kızlar ? Ah pardon, o dediğiniz araya yakışıklı, baklavalı, Kıvanç Tatlıtuğ terk bir adam yem diye atılana kadardı değil mi ?

Aşırı titiz olduğumu söylemiş miydim peki ? Çantasında makyaj malzemesi taşıyan o süs bebeklerinden değilsem ne olmuş yani ? Mis gibi Eyüp Sabri Tuncer varken, Hacı Şakir varken, arap sabunu varken, onlar ne ki ? Eh, biraz geri kafalı olduğumu da söylerler. Çokta umurumda değil! Ne varsa eskilerde var diyenlerden daha iyi bilecek değilsiniz ya ?

Bu kadar maddeden sonra tahmin edeceğiniz üzere bekarım. BEKARIM!

Annemin gördüğü; kim ne yapsın senin gibi manyağı ?

Kız Kardeşimin gördüğü; Seni alan adam, ertesi günü, üzerine para verip geriye iade eder ablağğğğ, o kadar banalsınnnn !

Anneannemin gördüğü; Bugünde mi kız kurusundan hallice a cancazım ?

Babamın gördüğü; Uğraşmayın benim küçük prensesimle!

Arkadaşlarımın gördüğü; Bence evlenmelisin, hemde bu sene!

Benim gördüğüm; BU SENEDE BEKAR GEZELİM! idi, ta ki o cemre düşüp, yağmur yağıp beni iliklerime kadar sırılsıklam edene kadar. Ben hala karar verebilmiş değilim yalnız; beni çaya batırılan bisküvi gibi sırılsıklam eden Mikail mi çok acımasız yoksa seneler sonra oku kalbime saplayan Eros mu ?

Ha bu arada, biz henüz tanışmadık değil mi ?

Ben Gülnihal! Kimine Gül, kimine diken, kimine Nihal olan...Rahmetli dedem, 'Yine bir gülnihal' şarkısından esinlenip kulağıma bu ismi okumuş, bizimkilere de başla teyit etmek düşmüş. Eh, ne diyelim; onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine!

GÜLNİHAL-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin