Kıvrılan Sayfalar

306 51 0
                                    

Alihan Gümüşzade

Bazı başlangıçlar, başka şeylerinde sonu olabiliyordu. Az önce, genç bir kıza tekrardan hayallerini verirken bizim için olabilecek bir geleceği de yakmıştım aslında ve bazı kararlar almıştım. Böylesinin hem onun hem de benim için daha doğru olacağını düşünüyordum. Ama babam hatta babaannem bundan çok hoşlanmayacaktı. Aklımda bunlarla boğuşurken arabamdaki yerimi aldım. Düşünceli bir halde de Gülnihal'in gelişini bekledim. Kızın kapıdan çıkışını seçtiğimdeyse haline dikkat kesildim. Yüzü asık, benzi sararmış, oldukça da moralsizdi. Omuzları da çöküktü. Vücut dili benim gibi halini ele veriyordu. Oysa az bir zaman geçmişti o yakınlığımızın üstünden. Kimine göre abartılmayacak bir şey olabilirdi ama ben biliyordum, hissediyordum duygularımızın karşılıklı olduğunu ve bu her yönden tehlike arz ediyordu.

O sebeple yanıma oturmasına rağmen tepki vermedim. O evde olan her şeyi orada bıraktım. Bunu yapmam sanıldığı kadar kolay değildi ama bazen şartlar gereği böyle olması gerekti. Gülnihal de sağ olsun bana fazlasıyla yardımcı oluyordu. Şaşırtıcı bir şekilde o da hiç sesini çıkarmamıştı. Tek bir kelime, tek bir soru sormamıştı. Bu da işimi kolaylaştıran bir şeydi. Tabii işlerim bir yerden sonra tekrar ayağıma dolanmaya başladı. Hava kararmak üzereydi. Benzinimiz göstergenin aksine yokları oynuyordu. Varmamıza az bir zaman kalmasına rağmen yolda kalmıştık. Bir diğer problem de, Gülnihal'in çantasını evde unutması, benim de telefonumun şarjının bitmesiydi. Yedek olarak hiç yanımdan ayırmadığım telefonum da olmayınca başka çaremiz kalmamıştı. O yarım saat, bilemedik 45 dakikalık yolu yürüyecektik.

Gülnihal beklediğimin aksine her şeyi olağan karşıladı. Hatta bana destek oldu bile diyebilirim. Fakat bu tavırları beni daha çok eziyordu. Evden beri süregelen o sessizliğimiz biz yürüdükçe, mesafeleri de katlayarak büyüdü. O büyüdükçe de ben kayboldum. Kayboldukça da o duvara çarptım. Hadi ben neyse de, Gülnihal asla susmayı sevmezdi. En kötü sorabilirdi; o hediyeleri ne amaçla verdiğimi ya da ne demek istediğimi...Hiç mi merak etmemişti yani ?

Misal ben de hiç kep atmamıştım. Ve bunun, başarılı da bir öğrenciyseniz insanın içinde nasıl yer ettiğini anlayabilirdim. Ama ben, o tören tarihi annemin ölüm yıl dönümüne denk geldiği için gidememiştim. Onun yerine, annemin mezarının başında olmayı tercih etmiştim. Onunla paylaşmıştım mutluluğumu. Çünkü babam da yoktu o dönem yanımda. Babaannemi de hastalığından ötürü oralara kadar yormak istememiştim. Nasip olmamıştı. Ama ben yine de annemin yanında olmaktan dolayı mutluydum. Gelinlikse, biz de aile geleneği haline gelmişti esasen. Ama giymemek...Annem, babaanneme o kadar düşkün ve sevgi doluydu ki, öz ailesinden bile daha farklı severdi onu. Babaannem giymediği için bunu giymeyi hep reddetmişti. Ona karşı nispet olarak algılansın istememişti belki de. Çünkü cemiyet hayatında bu tarz şeyler hep kıyas ediliyordu ve annem sırf o incinmesin diye babamın ona aldığı o gelinliği giyinmemişti. O ölünce, eşyaları muhtaç insanlara verilmek üzere toparlandığında babam onu almalarına mani olmuştu ve bana demişti içinde ukde kalan şeyi. Onu annemin üzerinde görmeyi çok hayal ettiğini ama asla inadını kıramadığını, fakat günün birinde ben aşık olursam, onu sevdiğim kızla taçlandırıp bu saçma geleneği bitirmemi özellikle istemişti. Çocuk yaşlarımda söz vermiştim ona ve bugün de sözümü tutmuştum. En azından içimizden biri mutlu olabilirdi. Gülnihal, böyle şeylere anladığım kadarıyla ben kadar kapalı biri değildi. İlla ki seveceği birileri olacaktı. Benimle olmadı diye hayata küsecek değildi. Kaldı ki ben de bunu istemezdim. Bu büyük bencillik olurdu. Hem ben de onun sayesinde hem verdiğim sözü tutmuş hem de hayallerimi dolaylı yoldan bile olsa gerçekleştirmiş olurdum. Bir daha zaten birine karşı bu denli yoğun duygular besleyeceğimi, korkmadan böyle evlilik yoluna girebileceğimi sanmıyordum. Biraz bencilce bir istekti belki de. İleride hayatını paylaşacağı kişi de kabul etmeyebilirdi bunu. Ama ben Gülnihal'in onlara ben kadar iyi bakacağını biliyordum; beni, ondan millerce ötede de olsam mutlu edeceğini de...

GÜLNİHAL-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin