^^Medyadaki Sedefin Misafiri^^
Aramızda çok kısa bir mesafe kalmıştı..
-"Bir adım daha atma ne olur" dedim ürkek bakışlarımla. Ellerimi arkamda birleştirmiş parmaklarımla oynuyordum.
-"Sedef" dedi tekrar. Çok derin bakıyordu bana. Önce yüzümün her zerresinde gezdiriyor gözlerini, sonrada gözlerime kenetliyordu.
Çok heyecanlanmıştım. Korkuyordum. Ya yine aynı şey olursa. Ya yine kapılırsam onun büyüsüne.
-"İsmimi mi ezberliyorsun?" dedim titreyen sesimle. Güçlü durmaya çalışıyordum fakat başaramadığımın farkındaydım. İşi dalgaya vurursam toparlarım belki diye düşündüm.
-"Beni neden reddettin?"
Hiç beklemediğim yerden gelmişti soru. Neden reddettiğimi soruyordu yaa, inanamıyorum. Bunca yaşattığın olaydan sonra, bu kadar dibime girmişken küçük beynine yerleşen sadece bu muydu? Hiç değişmeyecekti. Silkelendim. Bir cesaret ve özgüvenle eğdiğim başımı kaldırıp derin bir nefes aldım, gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım.
"Neden? Kabul mu etmeliydim?" gözlerimi kısmıştım yine.
"Sedef bu tabloyu nerden buldun?"
İşte bu beklediğim soruydu. Sırtımı döndüm ona. Kollarımı göğsümde birleştirdim. O konuşmaya devam ederken, bense duygu karmaşası içerisinde zafer çığlıklarımı atıyım yoksa oturup onu çok özlemiş olmamamı yanıyım bilemiyordum. Hatıralarım gözümde bir yaş olarak oturmuştu. Ve görmesini asla istemiyordum.
"Anladım. Hiçbir soruma cevap vermeyeceksin....... Ama hala......"dedi ve sustu.
Tedirgin olmuştum. Sevdiğini mi söyleyecekti acaba. Yoksa pişman olduğunu mu? Hayır hayır. Özlüyorum seni diyecekti. Beynimde fırtınalar kopuyordu. Derin bir nefes alıp;
"Ama hala......!" dedim ve döndüm ona.. O ela gözlerine...
Derin bir sessizlik oluştu. Ne o birşey söyleme cesaretindeydi nede ben bir şey duymayı kaldıracak durumdaydım.
"Yemeğe geçelim mi? Malum ev sahibi sensin Sedef. Ama hala öğrenememişsin misafir ağırlamayı." dedi. Birden alaycı tavra bürünmesine hiç şaşırmadım.
Sinir katsayım fazlasıyla artmıştı . Hele ki o geçiştiren bakışları göz mimikleri yokmu!! Toparlamalıydım kendimi. Çünkü bu gece anladığım kadarıyla oldukça uzun olacaktı.
" Ama halanın devamını da öğrenmiş olduk. Çok sağol" dedim ve masaya davet ettim onu. İçten pis gülüşlerine çıldırmamak mümkün değil. Hiç değişmemiş. Bu yüzden korkularım gittikçe artıyordu. Duygularını anlayamıyordum. Fakat bir fark vardı yıllar beni çok değiştirmişti. En azından ona olan zaaflarımı kullanmasına izin vermeyecek kadar olgundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişimin Geleceği
Storie d'amore"Ben kötü biri değilim. Seni 'Azad' ettim sadece" dedi Selçuk ve devam etti. "Seni bir serçenin gözyaşı kadar sevdim. Hafife alma sevdiğim. Serçeler ağlarsa ölürler...." Sedef ağlamamak için zor tutuyordu kendini. Ağlarsa neler olacağını düşünmek bi...