Gece Güneşi

131K 1.4K 265
                                    

Huzursuzdum. Okuldaki herkes huzursuzdu. Nede olsa yarın okulumuza vampir öğrenciler geleckti. Düşündükçe hala çıldırıyorum. Bay Montgomery buna nasıl izin verebildi?! Tamam onlar gece okulumuzu kullanıcak ama bir vampirin heran üstümüze saldırabileceği düşüncesi aklımı kaçırmama sebep olabilirdi. Müdür Bay Montgomery'nin odasına gelince soluklandım ve kapıyı çaldım.

"Gir."

Kapıyı açtım ve içeri girdim. Müdürün karşısında oturan adama aldırmadan kendimce sakin bi tonla,

"Bay Montgomery vampirlerin okulumuzda okuması sizcede biraz saçma değilmi?! Nede olsa onlar bir ucube ve insan kanıyla besleniyorlar bizde insanız heran ısırılma tehlikemiz var!" dedim.

Bay Montgomery'nin karşısında oturan adam sakince bana doğru döndü. O an boğazımın kurumaya başladığını hissettim. Adamın yüzü bembeyazdı ve o kesinlikle bir VAMPİRDİ!

"Öncelikle küçük hanım benim öğrencilerimden hiç biri sizi ısırmayı denemez. Onlar insan kokusuna alışmış kendine hakim olabilen vampirlerdir. Ayrıca hiç birimiz ürkütücü ucubeler değiliz." dedi ve hafifçe gülümseyerek devam etti, " Sevgili kardeşim Bron okulumuz yenilenene kadar okulunuzda kalmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler. Bize uygun en iyi yer burası fazla ışık görmüyor böylece gündüzleri uyurken rahatsız olmayız."

"Ne? Akşamları burdamı uyuyacaksınız birde?! Şey yani gündüzleri." Tam bir ahmağım.

"Sevgili kızım Alison, lütfen endişelenme. Size hiç bir tehlike teşkil etmeyeklerine yemin ederim. Ayrıca baş öğretmenleri Haldon benim öz kardeşim. Bu durumda ona yardım etmem gerek değilmi. Her ne kadar insan olsamda onlardan korkmuyorum sende korkmamalısın." dedi bay Montgomery.

Kardeşi olduğunu bilmiyordum ama yinede bu bana uygun gelmiyordu. Mahçup bir tavırla başımı sallayıp odadan çıktım. Cebimden iPhonumu çıkatıp saate baktım. 17:38 ve 7 cevapsız arama. Annemler çok merak etmiş olmalıydıki 7 cevapsız aramanın hepsi annemdi.
Hemen çantamdan arabamın anahtarını çıkardım ve koşarak okuldan çıktım. Hava kararmaya başlamıştı ve vampirler birazdan burada olurdu o yüzden hemen arabama bindim. O sırada gözüme bir kaç karaltı takıldı. Vampirler.. Okula doğru yürüyorlardı ve yanlarında 2 olgun vampir vardı. Olgun vampir olduklarını anlamak çok kolaydı çünkü onlardan daha klas bir giyim tarzları vardı ve kesinlikle tenleri daha beyazdı. Güneş ışığından korunmak için her taraflarını kapatmışlarfı ama yinede yüzleri seçilebiliyordu. Hepsi somurtuyordu belliki onlarda yeni okullarından memnun değillerdi. Ben öylece durmuş onları incelerken aralarından biri beni faketmişti. Kıpkırmızı gözleri benim yeşil gözlerime bakıyordu. Birden titredim. Gözlerini gözlerimden ayırdığında nihayet arabayı çalıştırmayı başarmıştım. Kendime küfrederek oradan uzaklaştım.


**

"Bütün bunlar çok saçma! Hepsi birer ucube ve onlarla aynı okulda okumak zorundayız!" Ben arabayı kullanan Jessie'ye dert yanarken o halinden hoşnut görünüyordu.

"Bak Alison, sanırım hiç The Vampire Diares yada Twilight falan izlemedin. Onların hiç biri ucube değil. Hepsi yakışıklı-"

"Ve vampir." dedim sözünü keserek. Jessie başını herneyse anlamında salladıktan sonra arabayı park etti ve arabadan indik. Jack ve Ella yanımıza geldi ve sarıldık.

"Vampirlerle ilk günümüz nasıl geçecek bakalım. O canavarlarla aynı okulda olmak tiksindirici" dedi Jack.

"Ah hadi ama bizleri ısırmadıkları sürece onlara katlanabilirim."

"Hadi ama Jessie nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun?" diye sordum.

"Bak sakin falan değilim hepiniz kadar endişeliyim ama korkmak yerine normal hayatımıza devam edelim. Her ne kadar vampirli olsada."

"Onlardan korktuğum falan yok sadece iğrençler. Neyse ben biyoloji labaratuarına çıkıyorum. Öğle yemeğinde görüşürüz." dedim ve aralarından ayrıldım. Gerçekten vampirlerden korkmuyordum ama beni biraz ürkütüyorlardı. Biyoloji labaratuarının yatakhaneleriyle aynı katta olmasıda cabasıydı. Neyseki saat henüz sabahın 9u olduğundan hepsinin mışıl mışıl uyuduklarından emindim.


**

Biyoloji dersi sıkıntıyla devam ederken koridordan gelen seslerle dikkatim dağıldı. Gözlerim otomatik olarak kapıya yönlendi. Ah-ha VAMPİRLER! Gülüşerek geçerlerken öğretmen olduğunu düşündüğüm olgun vampir susmalarını emretti. Hepsi geçerken sınıfın içine bakıyorlar ve sinsice gülümsüyorlardı. Gerçekten titriyordum. Sanırım Jessie bi konuda haklıydı vampirlerin hepsi inanılmaz derecede güzel ve yakışıklılardı. Daha sonra askın bir suratla geçen vampire gözüm takıldı. Bu dün gözgöze geldiğim vampir çocuktu. Farkettim ki aralarından en yakışıklısı oydu. Herneyse yakışıklıda olsalar onlar bir vampirdi. İnsan kanıyla besleniyorlardı ve bende insandım. Bu yeterince ürkütücü sanırım. Ben bunları düşünürken çocuğun bana baktığını farkedemedim. O kadar soğuk bir sıfatla bakıyordu ki kalbim hızlıca çarpmaya başladı. Çocuk derince nefes aldı ve gözlerini biran bile benden kaçırmayarak elindeki kola -yada içinde her ne varsa ıykkk- kutusunu sıkarak bi kağıt parçası gibi burktu. Evet gerçekten ürkütücüydü. Ardından biyoloji öğretmenimiz kapıyı kapattı ve rahatladım. BU. CİDDEN. TUHAFTI.








EVETTT YENİ HİKAYEEM :D İLK BÖLÜMÜ FAZLA UZATMAK İSTEMEDİM YB YAKINDA GELİRRR :D UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. YORUM BIRAKIRSANIZ ÇOOOK SEVİNİRİM ÖPTÜÜM.




Gece GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin