Mor Supralı Prens

Mor Supralı Prens 20. Bölüm :Bir Uçağın Düşüşü Yeni Bir Serüvenin Başlangıcı

Aptallık edip sabahın köründe kız uyanır uyanmaz ona seks sancilarindan bahsetmistim . Üstelik isteyerek yapmayıp hatırlamadığı sancılar . Yani kısmen ona iyilik yaptım . Ama . Yaptığım şeyy . Ah tanrım ! Gabriella'yi yavaşça kaybediyorum . Çıplak vucudumu kapatmak için elime geçenleri giyindim . Ve fazladan bir ceket aldım . Daha 20-30 adım yürümüş olan aşık olduğum kuzenime koşarak yetiştim ve sutyensiz haline dayanamayıp onun üstünü paltoyla orttum . Akıllı beyin akıllı sonuçlar .

-Gabriella -

" Ne var ? Ne istiyorsun ? Dunki geceyi hatirlamadigim için bana tokat falan mi atacaksın ? Ha . Konussana aptal ! "

" Bak özür dilerim tamam mi ? Hicbirsey bildigin gibi degil . -onu dinlememezlikten gelip arkamı döndüm .- Gidiyor musun ? Tamam öyleyse . " onu takmadim . Benimle sevistigini falan hatirlamadigim için bana bağırdı . Ne yani ? JUSTİN'İ bırakıp parlak olmayan eğitim hayatima dönmem ve hemen okula gitmem gerekiyordu .

...

Okula sutyensiz gittiğim gerçeği hayatımı boktan ve surtukumsu gösteriyordu . Ne hoş insanların alayci bakışları beni daha da guclendiriyordu . Sınıfa geldiğimde Bay Miserable -çoğu insan ismini ilk duyduğunda sandalyeden duser bu duruma alisabilirsin- , beni sertce suzdu .

" Watson bu saatte ne işin var ? "

" Şey uzgunum geç uyandım . "

" 3. derste mi ? " Joe arka sıradan saatine bakarak soze karıştı .

" Şey sa-"

" Otur ve dersi bölmemeye çalış küçük bayan ! " sesini hafif yükseltti . Sıraya oturdum . Joe'nin yüzüne bakamayarak kafamı egdim .Dün yaptıklarım pek de hoş değildi ne de olsa .

" İnsan anatomisi gibidir Dünya'miz . Coğrafi sekilleri öğrenmek için bu teoriyi kullanabiliriz . " Miserable dikkatimi çekmiyordu . Sadece Joe'den özür dilemek istiyordum . Başımı egerken sonunda konuştum :

" Şey ben dün için- "

" Miserable'ın  dersinde konusmamalisin . "

" Coğrafya bu yıl zor olabilir ama sadece tekrar bu işi halleder . " Miserable sesini yeniden duyurdu . Elindeki mavi cubukla arkasini dönmüş tahtayı gösteriyordu .

" Miserable'dan korkmuyorum . Sadece senden özür dilemek istemiştim . "

" Onun için mi fısıltıyla konuşuyorsun .? " siritmaya başladık .

" Arkam donukken bile bir şehri size parmagimla gösterebilirim . Tabii dikkatim dagilmadigi sürece . " bize bakarak konuştu . Tüm sınıfta dahil bize bakiyorlardi . Kendince gonderme yapti . İhtiyar köfte .

" Seni anlıyorum ama tavırların çok tuhafti . Tavirlariniz mi demeleyim ? Hadi ama Justin tek gecede 4 tane şaka yaptı ! " Parmaklarını açarak gösterdi . Tam ağzımı acacaktim ki Miserable yine araya girdi .

" Arkadaki sutyensiz olduğu kadar saygısız da olan bayan yanındaki parlak ogrenciyi de mi aşılıyor yoksa ben mi coğrafya anlatamıyorum ki dikkatimiz dagiliyor ? "

saygısızlığın sınırı var . Sutyensizligimi sinifa bu şekilde duyuramaz . Ya da duyurabilir yani hayır ! Herneyse .

" Bence sen o yaşlı beynin ve kel kafanla bos bir bilgiye sahipsin ! "

" Sen- Bay Bieber ? Burada ne işiniz var ? "

" Seni iki defa bu kıza düzgün davranman konusunda uyardım ! " parmagiyla beni işaret ediyordu . Kapıyi birden açıp içeri dalmıştı . Joe gözlerini devirip kafasını sıraya gömdü .