***Melanie***
Stan amcanın yanından ayrıldıktan sonra doğru evin yolunu tuttum.Paciffica ve Gideon'u gördüm.Kuzen olduklarını biliyordum ama anlaşamadıklarını sanıyordum.Aslında bu pekte umursanacak bir şey değil.Benim daha önemli sorunlarım var.Gülümseyerek selam verip önüme döndüm.
Telefonum çalıyordu.Arayan kuzenim Ady idi.
"Ady?"
"Hey Melanie!Nasılsın kuzen?"
"Iyi.Sen?"
"Harika.Hafta sonu oraya geliyorum."
"Bu harika."
"Biliyorum.Hey kapatmam lazım."
"Hafta sonu görüşürüz."
"Görüşürüz."
Ady geleceği için sevinmiştim ama Bill'in gelişi beni daha çok heyecanlandırmıştı.Sonuçta hiç görmediğim biri ve onunla hep tanışmak istemiştim her ne kadar bir şeytan olsada.Hem ben onun iyi olabileceğine inanıyorum.Off yine çok fazla boş konuştum.Sussam iyi olacak sanırım.
Eve gidip uzanmak ve düşünmek için sabırsızlanıyordum.Kafam o denli dolmuştu ki.Beynimin ağrıdığını hissediyordum.
Nihayet eve varmıştım.Hemen odama gittim ve kendimi yatağa fırlattım.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.Yine de iyi yanından bakmalıydım.Sonuçta Dipper'ı hala görebiliyordum,onunla konuşabiliyordum ve bu dünyanın sonu değildi.Ahh hadi ama bu benim küçük dünyamın kıyametiydi.
Daha fazla dayanamayacağım buna.Onu çok seviyorum ve onun bundan haberi yok.Üstelik o bir başkasını seviyor.Canımın yandığını hissediyorum.Sanırım biraz uyumalıyım.
***2 Saat Sonra***
Nihayet uyandığımda telefonum çalıyordu.Arayan Dipper'dan bir başkası değildi.Açmak istemiyordum.Onunla konuşmak bana iyi gelmeyecekti biliyorum.Ahh kimi kandırıyorum ben benim bu çocuğa zaafım var.
"Alo."
"Hey,Melanie nasılsın?"
"Iyi(yalan)sen."
"Harika.Bu gece boş musun?"
"Evet,bu gece için bir planım yok.Neden sordun?"
"Wendy bu gece arkadaşlarıyla takılacakmış.Bizi de davet etti.Gelmek ister misin?"
"Bilemiyorum.Yani sonuçta Wendy beni tanımıyor ve benim gelmem ne kadar doğru olur?Emin değilim."
"Merak etme.Wendy'nin geleceğinden haberi var."
"Peki o zaman."
"Harika.En yakın arkadaşım olmadan sıkılacağımdan emindim.Saat on gibi buraya gel.Bizi alacaklar.Seni seviyorum."
"Bende."bunu söylerken canımın nasıl yandığını bilemezsiniz.
***Gece\saat 10***
"Merhaba Dipper."
"Merhaba Melanie.Çok güzel gözüküyorsun."
"Teşekkür ederim.Sen de çok tatlı olmuşsun."dedim ve Dipper'ın içimi eriten gülüşünü izlemeye başladım.Ah Melanie kendine gel.Onu unutmaslısın.
"Biliyor musun?Bu gece Weny'e çıkma teklifi edeceğim."
"Kabul edeceğine emin misin?"
"Emin değilim ama onun da benden hoşlandığını hissediyorum."
"Kim bilir?"
Wendy ve arkadaşları bir tür minibüs ile gelmişlerdi.Içeri geçtik.
"Selam,ben Wendy."
"Ben de Melanie."
"Memnun oldum."
"Ben de."
Wendy gerçekten güzel bir kızdı.Dipper onu sevmekte haklı.
Benim dikkatimi Robbie çekmişti.Onu daha önce de görmüştüm ama şimdi daha neşeliydi.Yanındaki kızla eğleniyor gibiydi.Araba durdu bir kamp alanına gelmiştik.Bu gece lanet okumadığım tek şey kot şortun ve beyaz tişörtüm olmuştu.Ortama uygun giyinmiştim.
"Evet çocuklar herkes çadırlarını kursun."dedi Wendy.
"Ama Wendy sen bize buraya geleceğimizi söylemedin haliyle bizim çadırlarımız da yok."
"Hey DipSos sakin ol biraz kardeşim.Ortamın tadını çıkar."
"Mabel...Ben sakinim sadece çadırlarımız olmadan geceyi atlatamayız."
"Merak etme Dipper ben size çadır getirdim."dedi Wendy
"Peki o zaman sıkıntı yok.Hey Melanie gel ve çadırı kurmama yardım et."
"Geliyorum."
Birlikte çadırı kurduktan sonra biraz soluklanmak için oturduk.
"Velet kalkta ormandan odun toplayalım.Ateş yakmalıyız."dedi Robbie.
"Peki."
Dipper gittikten sonra yalnız başıma oturuyordum.Wendy'nin bana seslendiğini duydum.
"Melanie buraya gelsene.Neden yalnızsın?"
Lanet!
Yanına gidip
"Dipper ve Robbie..."
"Ahh boşver onları.Gel de biraz konuşalım."
Yanına oturdum.
"Eee Melanie biraz kendinden bahsetsene."
"Adım Melanie.14 yaşındayım.Dipper ve Mabel ile arkadaşım.Hakkımda ki her şey bu kadar."
"Peki ya annen ve baban."
"Onlar Afrikadalar iş için gittiler.Ben büyükannem ile yaşıyorum.Aslında birbirimizi sadece akşam yemeklerinde görürüz."
"Annen ve baban ne iş yapıyorlar?"
"Doktorlar.Afrikadaki hasta çocuk ve yetişkinler için kamp kurdular.Onlara yardım ediyorlar."
"Anladım.Hey bak Dipper geliyor."
"Selam.Biz geldik.Haydi ateşi yakalım."
"Hey Dipper bu gece burada kalacağımızı Stan amcaya söylemeliyiz."dedi Mabel.
"Haklısın.Ben onu ararım."
"Tamam o zaman.Melanie hadi gel seninle biraz yürüyelim."
"Olur."diyorum belli belirsiz bir sesle.
Yürümeye başlıyoruz.Ortama sessizlik hakim.Biraz sonra bu sessizliği Mabel bozuyor.
"Dipper ile aranız nasıl?"
"Her zamanki gibi.Neden sordun?"
"Hiç merak ettim."
"Biliyor musun?Hafta sonu kuzenim Ady geliyor."
"Vay yakışıklı mı bari?"
"Evet."dedikten sonra hafifçe kıkırdıyorum.
"Hey gülme."
"Peki peki.Istersen dönelim.Ben biraz üşüdüm de."
"Bir dakika.Dipper'dan hoşlanıyor musun?"
"Ne?"
Hadi ama bunu bugün ikincil kez yaşıyorum.Mabel bunu nerden anladı ki?Ne yani o kadar mı belli oluyor?
Lanet!Lanet!Lanet!
"Bence beni duydun.Ondan hoşlanıyor musun?"
"Mabel böyle bir şey olsa bile burnunu sokma."
"Melanie biraz sakin ol. Sonuçta..."
"Ben gidiyorum Mabel.Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum."sanırım sesim biraz yükseldi.Arkamı dönüp giderken Mabel'ın kolumdan çekmesi ile duruyorum.
"Senin neyin var böyle?Sadece bir soru sordum.Yanılmıyorum değil mi ondan hoşlanıyorsun."
"Böyle bir şey yok.O benim arkadaşım.Ondan hoşlanamam."diyorum ve ağlamaya başladığıma yemin edebilirim.
"Ben gidiyorum."
"Git!Seninle konuşmak istemiyorum."neden böyle dedim bilmiyorum.
Mabel gitti ve ormanın ortasında yapayalnız kaldım.Neden en yakın arkadaşıma aşık olacak kadar aptalım ya da neden onun kardeşiyle kavga edecek kadar düşüncesiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IM IN LOVE WITH YOU,DIPPER
FanfictionGravity Falls'a taşıdığımızdan beri hayatım çok değişmişti.O kadar çok insan tanımıştım ki.Herkes birbirinden farklıydı.Evet zaten bu her yerde böyleydi ama buradaki hiçbir insan normal davranmıyordu.Birbirlerinden öyle bağımsızlardı ki tek bir ort...