10.Bölüm

236 21 10
                                    

"Mabel balonlar nerede?"bağıran Pacificaydı.
"Alt çekmecede."
"Tamaaam."
Evet her şey tamam.
Pasta tamam.
Balonlar tamam sayılır.
Süsler tamam.
Bill'in panda kostümüne benzettiği tuvalet'im tamam.
Dipper ta...Hey Dipper nerede?
Hadi ama bugün benim doğum ve yakışıklı bir kavalyeye ihtiyacım var.
"Mabel Dipper nerede?"
"Bilmiyorum.İşi çıkmıştır herhâlde.Gelir birazdan."
"Uhh peki."
"Sen neden hala giyinmedin?"
"Balonları bitirince giyinirim."
"Ne giyeceksin?"
"Sürpriz!"dedi ve göz kırptı.Ne giyeceğini bilmiyorum ama kesinlikle renkli olacak.Buna eminim.
Umarım Bill ona meyve tabağı felan demez.
Sahi nerede o?
Bu soruyu hiç sormamış olsam?Çünkü bu soruyu en son sorduğumuzda kendisi bir adet bıçak yarası ile geldi.
"Ne düşünüyorsun panda?"
"Hiç komik değil.İstersen ben de sana doritos diyeyim."
"Neden?Beni bir doritos kadar tatlı mı görüyorsun?"
"Sen ve tatlı olmak?Bence senin sadece belini değil beynini de bıçaklamışlar."
"Tatlı olmadığımı mı düşünüyorsun?Beni ilk gördüğün günkü halini ne çabuk unuttun minik panda?"
"Ne?Ben panda değilim.Hele minik hiç değilim.Sen kendine bak üçgen zeka."arkamı dönüp gidiyordum ki
"Ahh yazık oldu bende sana hediye almıştım."
"Ne hediyesi?"
"Bugün senin doğum günün değil mi?"
"Evet ama senin hediyeni istemiyorum."
"Görmeden karar verme istersen."dedi ve cebinden bir bileklik çıkardı.
Tanrı'm bu çok güzel.
Evet az önce tartıştık ama bu bilekliğin çok güzel olduğunu değiştirmez.
Bilekliğin üzerinde herkesin baş harfleri var.Ve tam ortasında kocaman harflerle 'İyi ki doğdun Melanie'yazıyor.
"Buna bayıldım!"diye fısıldadım.
"Ama sen istemiyorsun.O yüzden iyi günler panda!"deyip bilekliği geri aldı.
Gıcık!
Gıcık!
Gıcık!
"Bill...Peki tamam özür dilerim."
"Duyamadım?"
"Özür dilerim."
"Beni kırdığın için mi yoksa bilekliğe hayran kaldığın için mi özür diliyorsun?"
"Iıı şey...Tabii ki seni kırdığım için."deyip en şirin şeker halime büründüm ki pekte başarılı olamadım.
"Peki uzatmayacağım.Affettim seni panda.Al bakalım hediyen."
"Teşekkürler."deyip sarıldım.
Baş döndürücü derece güzel koktuğunu söylemiş miydim?

Herkes burada ve partinin başlamasına az kaldı.
Dipper mı?O hala gelmedi.Umarım hemen(!) gelir.
Dj olarak Soos'u seçtim.Kesinlikle mükemmel bir seçim.
Robbie de geldi.Hey bir dakika o saçma hırkayı çıkarmış mı?
Hadi canım ciddi olamazsın.
Hemen yanına gittim.
"Robbie hırkan nerede?"
"Imm...Sanane?"
"Gıcık olduğunu daha önce söylediler mi bilmiyorum ama GICIKSIN!"
"Sende bücürsün.Çekil önümden."
"Hey bu benim partim."
"Evet ve beni de sen çağırdın.Şimdi çekil önümden velet."
"Tabii."deyip çekildim.Ama ayağımı da uzatmayı ihmal etmedim.
Evet Robbie şuan yeri öpüyor ve ben gülmekten ağrıyan karnımı tutuyorum.
Yaşasın Melanie!
Yaşasın Kötülük!

Bana bücür diyemezsin.Aslında bana 'panda' dediğinde Bill'e de bunu yapardım ama o yaralı.
Yazık!
Sahi onu kim yaraladı yaa?
Her birimiz en az bin kere kim yaptı dedik ama hala bir yanıtımız yok.
Bence Bill bunu hak etmiyordu.
Sonuçta kendisi 'en tatlı şeytan' dalında oscar alacak kapasiteye sahip.O nasıl bir cümle ya?En tatlı şeytan ne?
Neyse ne canım!
Ahh beklenen an geldi.Dipper sonunda(!) burada.
"Dipper nerede kaldın?"
"İşim vardı Melanie.İşim."dedi dalgındı ve nefesi de kesik kesik geliyordu.Umarım ciddi bir şey yoktur.
"Soos hadi başlayalım."deyip Dipper'a tekrar döndüm.
"Hadi dans edelim."
"Peki."deyip gülümsedi.
Yani demir olsam şu gülüşün karşısında erirdim.Yüz derece felan da neymiş?
Birlikte dans etmeye başladık.
Parça oldukça hareketliydi.Parti'nin güzel gidişatı benim de eğlenmeme sebep oldu.
"Parti nasıl eğleniyor musun?"
"Evet.Sizin olduğunuz her yer benim için çok eğlenceli."
"'Siz' derken?Siz kim?"
"Sen,Mabel,Soos,Grenda,Candy ve Wendy."
"Ahh tabi Wendy."diye fısıldadım.
"Efendim?"
"Yok bir şey."
Şarkı birden değişti.Slow bir şarkı etrafa yayıldı.Çok güzel bir şarkıydı.
"Benimle dans eder misiniz güzel bayan?"
"Tabii ki."
Dans etmeye başladık.Kokusunu ta içimde hissediyorum.
Ona bu kadar yakın olmak hem muazzam hem de korkutucu.
Ona yakın olmak muazzam çünkü ona aşığım.
Ona yakın olmak korkutucu çünkü o bana aşık değil.
"İyi ki varsın Melanie.İyi ki doğdun.Sen hayatıma girdin gireli daha güzel.Her şey sen varken daha güzel."
"Benim varlığımı güzel yapan sensin."
Şarkı bitince sarıldım ona.Sımsıkı sarıldım hemde.Kocaman.
"Hediyeni vermeyi unuttum sanırım."
"Önemli değil."deyip omuz silktim.
"Biraz bekle hemen geliyorum."
"Peki."deyip sırıttım.Sanırım biraz fazla sırıttım.
Dipper'ı beklerken içecek bir şeyler almak için masaya gittim.
Ben bardaklara meyve suyu doldururken yanıma Mabel geldi.
Şuan mu-az-zam gözüktüğüne yemin edebilirim.
Üzerinde beyaz bir elbise var.Elbisenin üzerine' Mabel Tarzı' renkli pullar yapıştırmış ve saçlarını örmüş.
"Harika olmuşsun."
"Ahh teşekkür ederim."
Ben onu süzüyordum ki bir anda gözüme üçgen zeka takıldı.
Hayretler içerisinde Mabel'ı süzüyordu.
"Bill sana bakıyor."
Kıkırdadı.
"Şaşırmış olmalı."
"Bence de."

IM IN LOVE WITH YOU,DIPPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin