"Hey yazar bozuntusu neredesin?"diye bağırıyorum bir kez daha.Şuan Gizemli Kulübedeyim ve altı parmağı arıyorum.Erken geldiğimi görünce ne yapacak acaba?
"Bill."
"Ahh Ford(!)nasılsın dostum?"
"Iyiyim fakat bana dostum dememeni tercih ederim."
"Neden dost olduğumuzu düşünüyordum?"
"Dost ya da düşman olmamız sana bağlı."dedi.
Göz devirdim.
"Pekala."
"Neden erken geldin?"
"Sizi özledim."
"Tuhaf.Bizi özlemen için bizi sevmen gerekir diye düşünüyorum."
"Sizi seviyorum."
"Eğer bizi sevseydin Gravity Falls'u yok etmeye çalışmazdın."
"Böyle düşünüyorsun demek.Bir şeyi unutuyorsun eğer sizi sevmeseydim değişmeye karar vermezdim."diyorum ve arkamı dönüp gidiyorum.Sağ dirseğimde altı tane parmak hissettiğumde duruyorum.
"Bill.Ben sadece sana inanamıyorum.Yani bir anda değişmeye karar vermen..."
"Madem inanmıyorsun o zaman gelmeme izin vermeseydin sayın yazar."diyerek lafını kesiyorum ve bu kez beni durdurmasına izin vermeden gidiyorum.
Önceden kötü biri olmam kendimi düzeltemeyeceğim anlamına gelmiyor ki.Ford(!) neden iyi biri olamayacağımı düşünüyor?Ben bile iyi olabilirim.
Ahh kimi kandırıyorum ben kötü biriyim.
**Dipper***
Ford amcanın dediğine göre Bill gelmişti.Hatta tartışmalardı.
Aslında Bill'e gerçekten inanmak istiyorum.Yani onun yerinde olsam insanların bana inanaması beni üzerdi.
Telefonum çalıyor.
"Alo?"
"Çam ağacı."diyor yorgun bir ses ağlamaklı bir biçimde.
"Bill sen misin?"
"Evet.Çam ağacı hemen buraya gelmelisin."
"Ne oldu?"
"Kötüyüm sana ihtiyacım var."
"Bill ne diyorsun sen?Neden bana ihtiyacın var?"
"Çünkü kötü hissettiğinde yanında sevdiğin biri olsun istersin."
"Uhh nerdesin?"
"Mezarlıktayım."
"Tamam geliyorum."
Ford amcayla tartıştığı için bu kadar üzgün sanırım.Ford amca ne dedi de bu hale getirdi kim bilir?Umarım çok kötü değildir.Ne oluyor ya bana?Resmen Bill için üzülüyorum.Belki de buzlar eriyordur.
"Bill.Nerdesin?"
"Burdayım."diyor dokunsam ağlayacak gibi duruyor.
"Neyin var?"diyorum omzuna dokunarak.
"Bana inanıyor musun?"
"Şey...Ben...Yani..."
"Çok açık bir soru sordum.Bana inanıyor musun?"
"Puff inanmak istiyorum."
"Evet veya hayır demeni istiyorum."
"Ben sana karşı net olamıyorum.Sen benim için varsın ama nerdesin,neyimsin bilemiyorum."
"Ben biliyorum.Sen benim için değerlisin Dipper."
"Bana Dipper dedin."
"Evet?"
"Sen bana hep çam ağacı dersin."
"Dipper."
"Bill neyin var senin?"
"Bana inanmıyorlar.Sence ben iyi biri olamaz mıyım?"dedi ve bantsız gözünden bir damla yaş süzüldü.
Şuan kendimden tiksiniyorum neden ona inanmadım ki?
Ona sarılıp
"Ben sana inanıyorum."diyorum ve karşılık vermesiyle ona daha sıkı sarılıyorum.
***Mabel***
Bill neden erken geldi acaba?Şuan herkesin kafasında bu soru dönüyordur eminim.Bill iyi olmaya karar verdi sanıyordum.Beni sinir ederek iyi biri olamaz.Ahh sanırım biraz boşvermeliyim.
Dipper'ı arasam iyi olacak akşam oldu ve yemeğe gelmesi lazım.
(Dipper'ı arar.)
Ahh açmıyor.Mesaj atsam iyi olacak.
"Dipper akşam oldu.Paciffica beni aradı ve yemeğe davet etti.Sende gelmelisin.Acele et Gizemli Kulübedeyim."
"Şuan gelemem."
"Neden?Neredesin?"
"Boşver.Isim var.Paciffica'ya söyle gelemeyeceğim."
"Uhh peki."
Acaba beyimizin yine ne işi var?Ford amcanın yanında olduğuna kalıbımı basarım.
Her neyse hazırlansam iyi olacak.Evet acaba ne giysem?Hey bu gayet güzel.
Üzerinde tek boynuzlu at olan süveterimi ve pembe eteğimi dolaptan alıyorum ve hazırlanmaya başlıyorum.
**Paciffica***
"Paciffica?"diyor telefonun ucundaki ses ve Melanie'ye ait.
"Melanie akşam Mabel ve Dipper bize yemeğe geliyorlar gelmek ister misin?"
"Aslına bakarsan olur.Kaçta?"
"Saat sekizde."
"Tamam gelirim.Akşam görüşürüz."
"Görüşürüz."
Evet Melanie de geliyor harika.Acaba Wendy'i de çağırsam mı?Hayır bu kötü bir fikir. Dipper gelmeden önce hazırlanmalıyım.
Gardırobumu açıp bir göz gezdiriyorum.
Su yeşili yazlık bir elbise giyiyorum ve saçlarımı açık bırakıyorum.Sofra hazır,ben hazırım.Uhh harika.
Kapı çalıyor.
"Mabel?"diyorum merakla çünkü yanında Dipper yok.
"Merhaba Paciffica."
"Gelsene."diyorum sağ elimle içeriyi göstererek.Başını sallayıp içeri geçiyor.
Mabel otururken kapı çalıyor.Sanırım Dipper geldi.
"Ben bir kapıya bakayım."deyip kapıyı açmaya gidiyorum.
"Hoşgeldin."
"Hoş bulduk."deyip içeri geçiyor.
"Melanie Mabel içeride yanına git istersen ben hemen geliyorum."
"Tamam."diyor Mekanı neşeyle ve Mabel'ın yanına geçiyor.
Ahh Dipper neden gelmedin ki?Umarım hemen gelirsin.Şuan çok kötü bir hayal kırıklığı yaşıyorum.
Gelmedi.
LANET!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IM IN LOVE WITH YOU,DIPPER
FanfictionGravity Falls'a taşıdığımızdan beri hayatım çok değişmişti.O kadar çok insan tanımıştım ki.Herkes birbirinden farklıydı.Evet zaten bu her yerde böyleydi ama buradaki hiçbir insan normal davranmıyordu.Birbirlerinden öyle bağımsızlardı ki tek bir ort...