"Ford amca ne oldu ona?Kim yaptı bunu?"
"Sakin ol evlat.Biri onu yaralamış ama bunu daha sonra konuşuruz.Şimdi onu iyileştirmem lazım."dedi ve onu masaya yatırdı.
"Doktor çağırmamız gerekmez mi?"dedim endişeyle.Sonuçta o bir doktor değil.
"Bak evlat,"dedi ve elini omzuma koydu.Derin bir nefes alıp devam etti "O insan oldu ama hala içinde saf enerjiye ait özellikler var.Bir doktor çağırsak bile onu iyileştiremeyebilir.Şimdi bana bir iyilik yap ve dışarıda bekle."
"Peki."sesim çok kısık çıkmıştı.Duyduğundan emin değilim.
Kapıyı kapatıp merdivene oturdum.Ona bunu kim yaptı?Neden yaptı?
"Dipper...?"
Cevap yok.
"Iyi misin?"
Cevap yok.
"Merak etme o iyi olacak."
"Ona bunu kim yaptı Mabel?"
"Bilmiyorum..."
"Bill için ağlayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.Daha iki gün öncesine kadar odayı paylaşmak komusunda inatçılık yapıyordum.Şimdiyse onun için,iyi olması için her şeyimi verebilirim."dedim ve kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.
"Dipper...Ağlama.O iyi olacak."dedi ve bana kocaman sarıldı.
"Mabel...Beni hiç yalnız bırakma olur mu?"
"Asla...Asla bırakmayacağım."
***2 saat sonra***
Şuan nasıl olduğum hakkında bir fikrim yok.Nasıl hissetmem gerektiği hakkında da.
"Dipper."dedi Ford amca.Ama ben 'efendim'demek istemiyorum.Ya kötü bir şey olduysa?
"O iyi mi?"bunu soran Mabeldi.O da biliyordu soramazdım ben çünkü;korkuyorum.
"İyi olacak."demesiyle yerimden fırlamam bir oldu.
"Şimdi?Şimdi nasıl?"
"İyi ama hala baygın kendine gelmesi biraz zaman alabilir."
"Ford amca,"dedim sarılarak.O kocaman altı parmağın sırtımı sıvazlaması iyi gelmişti."Teşekkür ederim."
"Önemli değil evlat.Ona bir şey olsun istemezdik.Hiç birimiz."dedi ve kocaman gülümsedi.
"Yanına gidebilir miyim?"
"Evet ama sadece yarım saatiğine."
"Tamam."
İçeri girdim.Uyur gibi bir hali vardı.Iyiydi ama yine de korkuyorum.Daha geçen seneye kadar başımdan gitmesi için çabaladığım biri şimdi başımdan gitmesin diye çabalıyorum.Ne garip.
"Bill...Benim eski kuklan çam ağacı.Nasılsın?"
Ses yok.
"Bill...Beni duyuyor musun?"
Ses yok.
"Biliyor musun sen gelmeden önce odamı seninle paylaşmak konusunda aksilik yapıyordum.Ama şimdi....Yeter ki sen uyan Bill.Senin uyanman için feda etmem gereken her şeyi ederim."
Durdum ve yutkunup devam ettim.
"Çok konuşulmasından hoşlanmazsın sen.Kafanı daha fazla ütülemeden gitsem iyi olacak.Görüşürüz Bill."
Ahh Tanrı'm lütfen o iyi olsun.
***Melanie\Saat 08.00***
"Mabel sabah kalkar kalkmaz beni ara demiştin."
"Melanie...Olaylar hiç istemeyeceğimiz yönde gelişti.Bill..."
"Hey Mabel sakin ol.Ne oldu Bill'e?"
"O...Biri onu bıçaklamış.Ford amca onun iyi olacağını ama biraz zaman alabileceğini söyledi."
"Peki şimdi iyi mi?"
"Iyi ama Dipper o pek iyi değil.Sabaha kadar uyumadı.Bill için endişeleniyor."
"Endişesinde haklı....Ben de geliyorum."
"Peki gel belki Dipper'a iyi gelirsin."dedi ve kapadı.
"Büyükanne ben gidiyorum."
"Tamam."
Hemen evden çıktım.Kısa yoldan gitmek için ormana saptım.Dipper'ın Bill'den hoşlanmadığını sanıyordum.
Yanılmışım.
Acaba Bill'e bunu kim yaptı?Tanrı aşkına dünyanın en tatlı doritosuna kim kıyar ki?
Melanie saçmalama dünyanın en tatlı doritosu ne yaaa?Kendine gel.Ben kendi içimde çelişirken telefon çaldı.Kim olduğuna bakmadan açtım.
"Efendim?"
"Kuzen nasılsın?"
"Iyidir Ady sen?"
"Iyiyim.Yarın geliyorum."
"Iııı Ady şey...Aslında bu hafta gelmesen iyi olur."
"Neden?Kötü bir şey yok değil mi?"
"Bir arkadaşımız bıçaklanmış bir müddet onunla ilgileneceğim."
"Anladım.Geçmiş olsun."
"Teşekkürler."
"Peki.Hoşçakal Melanie."
"Hoşçakal Ady."
Telefonu kapatıp yürümeye devam ettim.Bir süre sonra Gizemli Kulübedeydim.
"Mabel?"
"Ahhh merhaba Melanie.Mabel aşağıda."
"Sağol Soos."dedim ve Soos bana gülümseyerek cevaplar verdi."Melanie."
"Mabel Bill nasıl?"
"Iyi.Ford amca yarına kadar ayılır dedi."
"Uhhh rahatladım.Dipper nerede?"
"Mutfakta.Zorla da olsa bir şeyler yiyor."
"Ben bir bakayım."deyip mutfağa yöneldim."Dipper.Nasılsın?"
"Daha iyiyim."
"Bill iyi olacak.Üzma kendini."
"Sen öyle diyorsan."dedi ve gülümsedi.
"Biraz yürüyelim mi?"
"Aslında olur."Çıkıp biraz yürüdük.Ne o ne de ben hiç konuşmadık.Sessizlik ve Dipper buna iyi geliyordu.Umarım bende ona iyi gelmişimdir.
"Daha iyi misin?"
"Evet."dedi gülümseyerek.Bende gülümseyerek karşılık verdim hatta sırıtmış bile olabilirim.
Gizemli Kulübeye döndük.Biraz sohbet ettikten sonra Dipper uyumak için odaya gitti.***2 hafta sonra***
"Bill kapa çeneni."
"Nedenmiş o?Şuan gerçekten de bir pandaya benziyorsun."
"Panda ne yaa?Tuvalet giydim ben kostüm değil!"
"Tuvalet mi?Bu kızların saçma sapan kıyafetlerine bir anlam veremiyorum."
"Peki madem veremiyorsun sus Bill.Eğer benimle dalga geçersen seni buna pişman ederim üçgen kafa."
"Benimle boy ölçüşemezsin ama şuan yaralıyım.Bu yüzden susuyorum."
"Hahaha Bill."Bugün benim doğum günüm.Bir parti düzenliyoruz.Şuan üzerimde siyah beyaz bir tuvalet var.Ve Bill bulmak için üç saat boyunca gezdiğim tuvalete panda kostümü benzetmesi yapıyor.Çok sinir oldum.
Her neyse bugün benim doğum günüm.Bill bile moralimi bozamaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IM IN LOVE WITH YOU,DIPPER
FanfictionGravity Falls'a taşıdığımızdan beri hayatım çok değişmişti.O kadar çok insan tanımıştım ki.Herkes birbirinden farklıydı.Evet zaten bu her yerde böyleydi ama buradaki hiçbir insan normal davranmıyordu.Birbirlerinden öyle bağımsızlardı ki tek bir ort...