16.Bölüm

149 11 3
                                    

_chanyeol_exo_ adlı kullanıcıya ithafen..

***Gideon***
Bill buraları bırakıp gidiyormuş demek.Korkak şey!Hayatla yüzleşmeyi bile göze alamıyor.
Bill'in Dipper'a gerçekten aşık olduğunu bilmiyordum doğrusu.Sadece şansımı denemek istemiştim.Melanie'nin artık benden tamâmen nefret ettiği doğru.Ama ben vazgeçmeyeceğim onu bir gün ikna edeceğim.
"Berly çabuk buraya gel!"diye sinirle bağırdım.Berly bir büyüyü bile başaramamıştı.Onu her çağırdığımda kan beynime sıçrıyordu.Kendimi birden bire sinirli ve gergin buluyordum.
"Buyrun Efendi Gideon."dedi kısa bir süre sonra.Yüzümdeki ifadeden dolayı sesi korkak ve alçak çıkmıştı.
"Bana günlüğümü getir."
"Emredersiniz Efendi Gideon."deyip hızla odadan çıktı.Uzun zamandır Melanie hakkında o kadar çok düşündüm ki günlük konusunu fazlasıyla ihmal ettim.Diğer günlükler olmadan işim biraz zordu ama bir şekilde başarmaya çalışıyordum.
Uğraştığım şey dünyalar arası gezinti yapmaktı.Bunu başardığımda gerçekten güçlü olacaktım.Ben bunları düşünürken Berly iki numaralı günlükle geldi.
Elinden günlüğü hızla fakat yırtmamaya dikkat ederek aldım.Sayfaları çevirmeye başladım.Bu günlük sırlar ve gizemlerle doluydu.Her kelime bir şifre barındırıyor olabilirdi.Bu yüzden her kelimeye hatta harfe bile tekrar tekrar bakıyor ve not alıyordum.
Birkaç kelimenin hiçbir anlamı yoktu.Bir büyü olduğu için öyle olduğunu düşündüm fakat söylediğimde ne bir büyü oluyor ne de bir şeyler değişiyordu.Biraz daha dikkatli bakınca bu kelimelerin tersten yazıldığını gördüm.Tekrar terse döndürdüğümde birkaç tane anlamlı kelime ortaya çıktı.Bunları hemen not aldım.
Her geçen dakika amacıma yaklaştığımı hissediyorum.
***Mabel***
Bugün dışarı çıkmak istemiyorum.Kendimi melankolik hissediyorum.Sebebini bilmediğim bir şey canımı sıkıyor.Böyle bir şeyin ilk kez olduğunu söylemem gerek sanırım.Bugün Stan amcayı görmedim.Dipper zaten Melanie de kalıyordu.Yalnız kaldığım için sıkıldım sanırım.Çıkıp biraz yürümek güzel olabilirdi aslında ama güneşin her tarafı aydınlatmasına rağmen ben kendimi çok kasvetli hissediyorum.
Acaba Dipper ve Melanie ne yapıyorlar?Melanieye kamp alanında tartıştıktan sonra Dipper hakkında pek bir şey söylemedim.Bu konuda fazlasıyla hassas olduğunun farkındaydım çünkü.İlk seferinde bahsettiğimde çılgınca bağırmış ve son derece sinirlenmişti.Hala o derece hassas mı bilmiyorum ama ben her durumda da ona bu konuyu açmamakta özen gösteriyordum.Oturduğum yerden kalkıp masaya yürüdüm.Telefonu elime alıp rehberden Melanie'nin numarasını buldum.
"Mabel?"
"Melanie.Nasılsın?"
"Çok iyiyim Mabel sen nasılsın?"sesi çok neşeliydi.Yalan söylemediği kesindi.Dipper ile güzel vakit geçirdiği belliydi.
"Biraz sıkıldım.Dipper yanında mı?"
"Ah evet yanımda.Bekle telefonu ona veriyorum."
"Bekliyorum."birkaç dakika sonra Melanie telefonu Dipper'a verdi.
"Kardeşim nasılsın?"
"Biraz sıkıldım onun haricinde iyiyim.Sen?"
"Çok iyiyim.Sana güzel haberlerimiz var."
"Nedir o güzel haberler?"
"Bugün seni görmeye gelecektik.Istersen hep birlikte bir şeyler yapabiliriz?"
"Aslında güzel olabilir."
"Güzel bir saat sonra Gizemli Kulübede oluruz."
"Peki orada görüşürüz."
"Görüşürüz."telefonu kapatıp banyoya yürüdüm.Duşa girdim.
Yaklaşık yarım saat sonra duştan çıktığımda telefonuma gelen mesajla tekrar yatağa oturdum.Mesaj Melaniedendi.
Kimden:Melanie⭐
Mabel bowling salonuna gideceğiz.Ona uygun giyin demek için mesaj attım. ;)

Mesaja cevap yazıp dolabı açtım.Siyah bir pantolon ve bir tişört alıp kapağı kapadım.Giyindikten sonra saçlarımı kuruttum ve Stan amcayı arayıp Gizemli Kulübede olmayacağımı söyledim.
Bahçeye inip Melanie ve Dipper'ı beklemeye başladım.
Kısa bir süre sonra birlikte geldiler.
"Hadi gidelim."diyen Melaniye bakıp kalktım.Yürürken hiç birimiz konuşmuyorduk ve bu durum sıkmaya başlamıştı.
"Nedir güzel haberiniz?"dedim sessizliği bozarak.Dipper Melanie'ye baktı.Melanie başını salladı.Dipper bana dönüp
"Mabel biz Melanieyle çıkıyoruz."dedi.Olduğum yerde durup Dipper'a baktım.Sonra kafamı çevirip Melanie'ye baktım.Utangaç bir şekilde gülümsedi.Yürümeye devam ettim.Cümleyi idrak edince tekrar durdum ve bağırarak
"NE?!"dedim.
"CİDDİ MİSİNİZ?SONUNDA HA SONUNDA."diye ekledim.Ne dediğimi ben bile anlamamıştım.Önce gidip Melanie'ye sarıldım.Bir tür kız kutlaması yaptık.Sonra Dipper'a bakıp
"Sonunda bu güzelliği fark edebildin!"dedim sitemle.Yürümeye devam ettik.Ben Dipper'ın sağına geçtim Melanie de soluna.Onları zorla el ele tutuşdurdum.Arada bir de "Amma da utangaçsınız!"diye sitem ettim.
Biraz sonra bowling salonundaydık.Ayakkabıları almak için görevlinin yanına gittik.Ayakkabıları alıp yerlerimize geçtik.
Tatlı bir rekabetle kapıştık.Dipper kazandı.Kaybettiğim için biraz mutsuzdum ama mutlu olmak için bir sürü sebebim vardı.
"Sen kazanırsın diye düşünmüştüm."dedim Melanie'ye dönerek.
"Dipper kazandı.Kendim kazansam daha az mutlu olurdum."
"Ay şu aşk şeyleri...Çok sıkıcı gerçekten."
"Aşk'ı güzel bulduğunu sanıyordum."diye lafa karışan Dipper'a bakıp
"O eskidendi.Artık saçma geliyor."dedim.Cevap vermedi sırıtmakla yetindi.
"Dipper?"
"Efendim?"
"Keyfini kaçırmak istemiyorum ama sana söylemek istediğim bir şey var."
"Seni dinliyorum Mabel?"
"Bill gitti."dedim bir çırpıda.
"Nereye?"dedi.Sağ elini yumruk yapmıştı hatta o kadar sıkmıştı ki damarlarını görebiliyordum.Dişleri sıkarak sorduğu soruya
"Bilmiyorum.Chicagoya hatta belki Fransa'ya gidebilirmiş."diye cevap verdim.
"Kurtulduk desene."deyip yalandan sırıttı.Bill'in adını dahi duymak ona iyi gelmiyordu.Sinirleniyor,anında gerilmeye başlıyordu.Bill'in gitmesi ne kadar iyi bir şey bilmiyorum.Dipper'ın sorunlarını atlatması için iyi bir fırsat olabilir belki.Ama Bill'e gerçekten alışmıştım.Yokluğuna alışmak gerçekten zor olacak.Hem onu hepimiz seviyorduk.Dipper'ın Bill'in bıçaklandığındaki halini bir türlü unutamıyordum.Hepimizden çok üzülmüştü.Onu kaybetmekten korkuyordu.Şimdi nasıl bir anda ondan nefret ediyor bilmiyorum.
"Ne düşünüyorsun?"diyen Melanie'nin sesiyle iç sesime bir durup deyip
"Hiiç."dedim.
"Ben acıktım acaba bir şeyler mi yesek?"diyen Dipper'a şaşkınlıkla bakıp
"Sen ne zaman doydun ki?"dedim.Bana yarı şaşkınlık,yarı sinir barındıran bir bakışla baktı.Ne var anlamında kafamı salladım.Sonra dil çıkarıp alayla güldüm.
"Melanie biliyor musun Dipper bir keresinde çok acıkmıştı.Kedi mamasını et sanıp yemişti."
"Ciddi misin?"
"Hiç bu kadar ciddi olmamıştım."deyip kahkaha atmaya başladım.Dipper burnundan soluyordu.
"Mabel bittin sen!"deyip bana ölümcül bakışlar attı.
"Hey Dipper sakin ol!"deyip geri geri yürüdüm.
"Sakin felan olamam!"diye gürledi.
Gerçekten sinirlenmişti.Başıma gelebilecekleri tahmin edip koşmaya başladım.Dipper da arkamdan koşuyordu.
Bir yandan da
"Kaçma gel buraya!"diye bağırıyordu.
Koşabildiğim kadar hızlı koşuyordum.Dipper'ın bana yetişmesine çok az kalmıştı.Son bir gayretle hızımı arttırdım.Dipper bana çok yetişmişti.
LANET!
Onun bu sırrını ifşa etmemeliydim.
"Melanieee koru beniii!"diye çığlık attım.Az sonra Melanie de arkamızdan koşmaya başladı.Biraz daha kovalamaca oynadıktan sonra ayağımın takılmasıyla yeri öptüm.Boylu boyunca yere serilmiştim.Acıyla sırt üstü döndüm.Canım yanıyordu.Melanie ve Dipper da yanıma geldiler.Dipper telaşlanmıştı.Burnum kanamaya başlamıştı.Ayrıca kafam acıyordu.
"Mabel iyi misin?Ahh hep benim yüzümden."
"Iyiyim."dedim inleyerek.Canım acıyordu.Yere gerçekten sert düşmüştüm.
"Iyi değilsin."
"Dipper bir şey yapmalıyız."diyen Melanie'ye cevap olarak Dipper beni kucağına aldı ve seri adımlarla yürümeye başladı.
"Dipper ben iyiyim gerçekten."
"Ben iyisin demedikçe iyi değilsin Mabel."
"Ama ben..."
"Aması felan yok Mabel.Ah benim yüzümden canın acıyor değil mi?"
"Hayır seninle alakası yok.Benim şapşi oluşumdan dolayı."
"Ben...Özür dilerim Mabel."
"Önemi yok Kardeşim."dedim gözlerine bakarak.Nedenini bilmiyorum ama gözlerim dolmuştu.Ne zaman Dipperla sevgi dolu konuşsam gözlerim doluyor.
Iyi ki benim kardeşim...

***Yazar Notu***
Merhaba arkadaşlar!Bölüm biraz gecikti.Özür dilerim.Biraz da kısa oldu.Diğer bölümü uzatmaya çalışacağım.Bu arada medya Dipper ve Melanie.
Melanie Porsy Jacksondaki Halez Levesque.Uzun zamandır Melanie'yi arıyordum.Resim yeteneğim yerlerde süründüğü için çizemedim de.Evet yine uzattım.Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Hoşçakalın...

IM IN LOVE WITH YOU,DIPPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin