"Ya senin ne işin var burada?"
"Dipper sana olanları anlattı demek."
"Ne olmuş?Ne olanları?"Dipper'ın bana anlattıklarını açık etmemeliyim.Yoksa psikomanyak şeytan Dipper'a da zarar verir.
"Anlatmadı mı?"
"Anlatmadı!"umarım gerektiği kadar soğukkanlı olabilmişimdir.
"Demek Dipper sandığımdan daha zekiymiş."
"Artık çekilip gider misin burdan?"
"Hayır!"
"Sana git dedim!"
"Hey hey hey sakin ol şampiyon."
"Will yeter artık.Git burdan!"
"Sen istediğin için değil gitmem gerektiği için gidiyorum."
"Sen git de ne için gidersen git."
"Bir şey mi dedin?"
"Yoo."
Ayy gitti sonunda.Bunları Dipper'a anlatmam lazım.Off üzülecek şimdi ya.
Will ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum ki!
Bu çok saçma!
...
Evet sonunda geldim.
"Dipper sana söylemem gereken bir şey var."
"Ne oldu?"
"Gelirken Will'i gördüm."
"Will mi?Sen iyi misin?Sana bir şey yapmadı değil mi?"
"Ahh yok hayır ben iyiyim ama..."
"Ama?"
Ona olanları anlattım.
"Ne yapmaya çalışıyor bu anlamıyorum ki!"
"Bill'e anlatmalı mıyız?"
"Bilemiyorum.Onu üzmek istemiyorum."
"Ona anlatmazsak Will ona zarar verebilir."
"Sanırım haklısın.Ona bu akşam söyleyeceğim."
"Evet,en doğrusu bu olur."
"Melanie sen de kal olur mu?Bunu tek başıma yapmak zorunda kalmak istemiyorum."
"Peki."deyip gülümsedim.
"DipDip bak sana kazak ördüm."diyen Mabel'a baktık
"Ne kazağı Mabel?"
"Kazak kazağı?"
"Ver bakayım."deyip elinden kazağı aldım.
Mavi bir kazaktı ve üzerinde kuzu kostümü giymiş Dipper vardı.
"Bu çok komik."deyip kahkaha attım.
"Neymiş komik olan?"ve Wendy geldi.
"İşte bu."deyip kazağı Wendy'e uzattım.
"Dipper bu...Markette.."sözünü tamamlayamadan Dipper konuştu.
"Mabel sen ne yapmaya çalışıyorsun?Beni rezil etmek mi istiyorsun?"
"Ben..."
"Sen ne?"diye bağırmaya başladı.
"Dipper sakin ol!Rezil olduğun felan yok."
"Wendy lütfen sen karışma!"
"Dipper bak sen bir kaç gündür kötü duruyorsun ve ben sadece seni mutlu etmek istedim.Amacım seni sinirlendirmek değildi."deyip giden Mabel'a bakakaldık.
"Dipper o kötü bir şey yapmadı.O senin kardeşin,ikizin,diğer yarın."
"Melanie lütfen.Beni rahat bırakın."sesi yorgun çıkmıştı.
Hemen Mabel'ın yanına gittim.
Kapıyı tıklatarak
"Mabel?"
"Mabel yok."
"Peki nerede?"
"Kazakistan'a gitti."
"Ama ordan hemen dönmesi lazım.Çünkü ona sarılmak isteyen birisi var."dedim.
Az sonra ayak sesleri duyuldu ve ardından kapı açıldı.
"Gel buraya."deyip ona sarıldım.
"Iyi misin?"dedim kafamı çekerken.
"Daha iyiyim."
"Mabel bak Dipper bu aralar çok hassas.Kötü günler geçiriyor ve haliyle sinirleri bozuk."
"Anladım.Peki neden kötü günler geçiriyor?"
"Bunu sana söyleyemem ama akşam öğreneceksin."
"Tamam.Ben Candy ' nin yanına gidiyorum."
"Görüşürüz."deyip gülümsedim.
Daha önce hiç kavga ettiklerini görmemiştim.Aralarının kötü olmasını istemiyorum.
Şimdi Bill'i aramalıyım.Akşam Gizemli Kulübede olmalı.
"Alo?"
"Bill benim Melanie."
"Hey ne oldu?Sen iyi misin?Sesin kötü geliyor."
"Iyiyim ben.Bill akşam saat 8 de Gizemli Kulübede olmalısın?"
"Neden?"
"Akşam öğrenirsin.Ama kesinlikle gelmelisin."
"Peki panda geleceğim."
"Harika!Akşam görüşürüz."
"Görüşürüz."
Evet bu da tamam.Acaba Dipper iyi mi?Mesaj atsam mı acaba?Uff duramayacağım ben."DipDip?"
"İyiyim ben."
"Emin misin?"
"Evet!"
"Bill ile konuşacaksın değil mi?
"Evet konuşacağım."
"Az önce onu aradım saat 8 de Gizemli Kulübede olacak."
"Tamam!"Sanırım hala biraz sinirli.Bu konuşmayı burada bitirsem iyi olacak.
Bill çok üzülmez umarım.Ona gıcık oluyorum ama bu onu sevmediğim anlamına gelmiyor.Kafamı boşaltmaya ihtiyacım var.Dipper konuşmak istemediğine göre eve gidip biraz uzansam iyi olur.Belki müzik de dinlerim.***Akşam/Saat 8.00***
Bill neredeyse gelir.Ahh bunu ona söylemek çok zor olacak.Gravity Falls'a döndüğünden beri başına gelmeyen kalmadı.
O bu hayatta gördüğüm en tatlı şeytan aynı zamanda ilk şeytan.
"Melanie?"
"Dipper.Hoşgeldin."
"Hoşbuldum.Bill gelmedi mi?"
"Neredeyse gelir."
"Bunu ona nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum."
"Beraber başaracağız.Hepimiz iyi olmalıyız.Eğer biz kötü olursak Bill'in mutlu kalmasını bekleyemeyiz."
"Sanırım haklısın.İyi olucaz."deyip gülümsedi.Ahh Tanrı'm sonunda gülümsedi.
"Panda?Çam ağacı?"
"Aa Bill gelsene."
"Ne oldu panda neden çağırdın beni?"
"Ben ve Dipper sana bir şey söyleyeceğiz."
"Dinliyorum."
"Ben...ben..."
"Hamile misin?Ne ben ben?
"Bill lütfen ciddi olur musun?Ve hayır hamile felan değilim!"
Dipper konuşmaya başladı.
"Biz biliyoruz Bill."
"Neyi biliyorsunuz?"
"Seni Will'in yaraladığını."
"Nerden biliyorsunuz?"birden rengi attı.Dişlerini sıkarak konuştu.
"Will söyledi."
"Başka bir şey daha söyledi mi?"resmen mosmor oldu.
"Eğer kendin gitmezsen seni zorla alacağını söyledi."
"Lanet Olsun!"deyip sağa sola tekmeler savurmaya başladı.
"Senden nefret ediyorum Will!"gibi şeyler söylüyordu.Sesi o kadar hırıltılı çıkıyordu ki ne dediğini anlamak zorluk çekiyordum.Ağlamaya başladı bir yandan da duvara yumruk atıyordu.
"Bill yeter!"diye bağırdım.Bende ağlamaya başlamıştım.Titriyordum.
"Bill dur artık."bunu söyleyen Dipperdı.Çok kısık bir sesle söylemişti.Yüzünde hiç bir tepki yoktu.Kaskatı kesilmişti.
Bill ona baktı ve durdu.Yere oturdu.
"Dipper?"
Dipper cevap vermedi.
"Iyi misin?"
"Değilim."
"Neden?"
"Çünkü gideceksin."
"Üzülme Çam Ağacım.En kısa sürede geri döneceğim."deyip Dipper'ı alnından öptü.Dipper hiç bir şey demedi sadece ağladı.Sessizce ağladı.
"Bill lütfen çabuk dön."
"Merak etme panda döneceğim."dedi.Yüzünde az önceki sinirli ifade yoktu.Bir kahraman gibiydi.Çok güçlü duruyordu.
"Ahh gel buraya."deyip sarıldım.Resmen huzur kokuyordu.
"Döndüğümde görüşürüz panda."
"Görüşürüz eşkenar melek."
Kapıdan çıktı ve gitti.Elleri cebindeydi önüne bakarak yürüyordu.
Tanrı'm lütfen çabuk dönsün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IM IN LOVE WITH YOU,DIPPER
FanfictionGravity Falls'a taşıdığımızdan beri hayatım çok değişmişti.O kadar çok insan tanımıştım ki.Herkes birbirinden farklıydı.Evet zaten bu her yerde böyleydi ama buradaki hiçbir insan normal davranmıyordu.Birbirlerinden öyle bağımsızlardı ki tek bir ort...