eskiyi UNUTMA (harry styles fanfic)

küçük sürtük iş başında

mesaj'da

"bebeğim notu okudun mu?

                                                                                                                                   -xx liam "

not o sırada aklıma gelmişti ama bebeğim mi?? bu nasıl bir cesaret?? hemde bana?? neyse ben şu notu nereye koydum... işte pantolonumun cebinde!!! notu alıp yavaşça dışarı çıktım. notta

"harry seni bir sürtüğe çevirir ve onun eskileri bana döner. sana da böyle olmasın. benimle **** kafede buluş. yada benim ol."

al işte yine bir saçmalamasyon. ama yine de en kötü ne olabilir ki? sonuçta harry'nin arkadaşı. küçük bir kahvaltı hazırlayıp harry'e bir not bıraktım. 

"acil bi işim çıktı. seni çok seviyorum. senin kadar iyi yemek yapamasamda afiyet olsun :)    -jen"

üzerimi değiştirip dışarı çıktım. o sırada da liam'a mesaj attım.

"kafanda ne var?

                                                                                                                          -jen"

anında mesaj geldi vayyy hızlıda yazarmışşş (:D)

"sen :) nerdesin seni alıyım ah dur söyleme şu an evden çıktın ve bunu okurken sokaktan aşağı dönüyosun. niall dan biraz medyumluk bulaştı yada tam arkandayım

                                                                                                                                        -xx liam"

ahaha niall kısmı komik olmuş. ama bi saniye arkamda mı??? o sırada boynumda bir nefes hissettim.hemen arkamı döndüm ve dönmemle birlikte liam ile burun buruna geldik.bir adım geri attım ve işte beklenen sonuç :duvar! daha çok yaklaştı ve burnu burnuma değince durdu. gözleri dudaklarıma kaydı ve dediki

- her zamanki gibi harika görünüyosun jen. dediği sırada kolunun altından kayıp çıktım.

-sade'de gel

-kısacası senden tek yapmanı istediğim harry'le ayrıl ve benimle çık

- sen ne diyosun?

-böylelikle insanlar senin çoktan ondan bıktığını sanıcak ve sürtük olmadan bu işten kurtulcaksın

-peki ya harry'i bırakmazsam...

-basit sürtük olursun. sen beni dinlemiyomusun.

-seninle çıkmaktansa sürtük olmayı tercih ederim

-ve bu arada harry'e bu konuşmadan bahsetmezsen iyi edersin fıstık.

-o niye

-yoksa olucaklardan ben sorumlu değilim.

-onu bu saçmalığa dahil etmiceğimden emin olabili... kelimemi bitiremeden beni öpmeye başladı. bu çocuk napıyo böyle!!! hemen ayağına bastım bağırıcakken bi tanede tokat attım.

-sen ne yaptığını sanıyosun?!?!? diye bağırmaya başladım.

-gelecekteki sevgilimi öpüp kaçıyorum diyip koşmaya başladı. şuan onu hiiiiiiiiiiiiiiiiiç çekemezdim o yüzden dudaklarımı elimin tersi ile silerek eve doğru yürümeye başladım. anahtarımı çıkarırken kapı açıldı ve bu seferde bi kıvırcık beni öpmeye başladı. geri çekildi ve

-seni çok özledimmmmm

-sakin ol noldu

-sadece kahvaltıyı az önce gördüm ama yine de seni çok özledim. sarılıp saçlarımı öpmeye başladı.

-sana bişey sormak istiyorum jen

-sorabilirsin ama önce içeri girsek?

-ah tabi nasıl unuttum geç hadi, kahve istermisin?

-gerçekten önemli bi konu demekki diyip kendimi koltuğa attım.

-yani istiyomusun?

-iyi olur.

5 dakka sonra elinde bardaklarla yanıma geldi. birini bana verip yanıma oturdu. bi süre konuşmasa da sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

-bak jen sana bişey sormak istiyorum.

-tabi ki ne istersen sor.

-bak ben seni gerçekten çok seviyorum.

-biliyorum bende seni çok seviyorum

-sormak istediğim şey şu, seni görmediğim her saniye seni merak ediyorum. acaba napıyosun,yanında kimler var,biri seni mutlu mu etti üzdü mü gibi şeyler. seni her saniye merak ediyorum. konuya gelirsek, evet demek zorunda değilsin sadece düşünmeni istiyorum.benimle yaşarmısın? bu evde,benimle birlikte...

-bu bir şaka değil dimi?

-sence şaka gibi mi?

-gel buraya şapşal şey sence buna hayır diyebilirmiyim diyip harry'e sarıldım.

-harikaaaa o zaman şimdi bana yemek hazırla kahvaltı yetmedi ve öğlen oluyo.

-ama bence bu bi şaka

-evet doğru tahmin sen otur ben hemen geliyorum. diyip içeri gitti. telefonum titreşti: mesaj, liam

"şimdi bu masum yüzlerine kanıyosun ya... acıyorum sana! benim yanıma kaçıp onu asla görmek istemediğin günü sabırsızlıkla bekliyorum. öptüm

                                                                                                                                    -sevgilin"

al işte yine başlıyoruz. acaba yine nerden dikizliyo bu sapık. bunları düşünürken içeri harry girdi. yemekleri masaya bırakıp dudağıma bir buse kondurdu. kalbim yine hızlandı. eğer bu sürtüklükse evet payne, ben sürtüğün önde gideniyim

Herkese merhabaaaaa. okuma sayım bayağı bir artmış.herkese çoooooooooooook teşekür ederim. şarkı lovaticliğimin konuştuğu sırada koymaya karar verdim.o yüzden bölümle çok bir alakası yok. multimedia jen'in kıyafeti var. tekrar okuduğunuz için teşekkürler.lütfen yorum atmayı ve vote'lamayı unutmayın. öpüldünüzzz <3