"Tamam Ezgi... ama şunu bil ki... seni seviyorum..." dedi Burak ve bana doğru yaklaştı. Tam dudakları dudaklarıma değecekken yüzümde hissettiğim ksoğuk bir sıvı ile gözlerimi araladım..."lan! Sen geri zekalı mısın! Uyuyan bir insanın başından ağaşıya soğuk su mu dökülür!!" diye bağırdım ve Esma'nın peşinden koştursdum. "kızım. Esma şaka yapacaktı ne abarttın!" diye bağırdı annem. "bak Aynur teyze de benden. Indir şu silahlarını!" diye bağırdı dış kapıya doğru koşarken. "ben olsam hiç konuşmazdım Esma!" diye bağırdım ve dha da hızlandım. Dış kapıdan dışarıya kendini attı ve tam tişortundan yakalayacakken cıyakladı ve kaçmayı başardı. "sen benim elime düşmeyecek misin sanki!" diye bağırdım arkasından. "yav he he!"diye bağırdı ve paytak adımlarla aşağıya indi. "anne bak ben bu kızı döverim!" diye konuştum dişlerimin arasından. Annem ise gülmekle yetindi. Ben de odama gittim ve üzerimdeki kıyafetleri değiştirdim. "aslı!" diye bağırdım. "ne!?" diye bağırdı o da. Mutfağa doğru ilerledim ve kafamı kapıdan uzattım. "gel gel kahvaltı hazır." Dedi annem. Başım çatlıyordu. Hatta sanırım hücreler halinde odaya dağılacaktı. "Esma nereye gidiyor?" diye sordu Aslı anneme. "yok o eve un mu ne alacakmış." Dedi ve ağızına yumurta attı. Öyle olsun bakalım. "gelecek değil mi bizi okula bırakmaya?" diye sordum bende şüpheli şüpheli. "tabii tabii. Gelecek." Dedi.
****
Okulun giderken nedense bir heyecan bastı. Dünkü partide Allah bilir ne biçim şeyler yapmışımdır. Rezillikte üstüme yok gerçekten. "Demir bu gün okula gelmeyecekmiş." Dedi Aslı. Bir anda tüm heyecanımda gitti. Demir yoksa okulun ne anlamı vardı ki. "neden?" dedi esma elinde ki tosttan büyük bir ısırık alıp yeniden direksiyonu tutu. "bilmem. Hastamıymış neymiş." Dedi Aslı da. "Başım geberiyo." Dedim sızlanarak. "başın geberiyo? Başın olsa anlicam da..." dedi Esma piçliğine. "hıh!" dedim ve elindeki tostu alıp hepsini ağızıma tıktım. "Oha! İlayda sevgili yapmış!" dedi Aslı elindeki telefonu gözüme sokup sonar yeniden kendine döndürdükten sonra. "kim! Bizim sidikli İlayda mı?" dedim. Gerçekten şaşırmıştım. "geldik." Dedi Esma. Hemen kendimi dışarı attım ve önümdeki okula baktım. "has- hastroloji." Gerçekten çok büyüktü. "ben gidiyorum bu gün dersim yok yarın var." dedi Esma. Onun bu gün dersi yoktu doğru. "iyi tamam. Öptüm seni." Dedi Aslı ve yanıma gelip benide beraberinde okulun içine soktu. "kızım burası ne kadar da büyük lan. Ben burada kayıp olurum." Dedim "2 günde alışırsın lan." Dedi ve beni bir sınıfa sürüklemeye başladı. "işte burası." Dedi ve beni birleşik sıralardan birine sürükledi. "kızım buradaki çocuklarda taşmış lan." Dedi ve bana bir çocuğu işaret etti. Bana. Benim gibi bir kıza. Hayatında hiç bir erkekle çıkmayan bana. Çocuğa baktığımda gerçekten hoş çocuktu... kahve rengi saçları ve kahverengimsi gibi görünen gözleri gözleri ile gerçekten hoştu. "hocam!" diye yanına giden bir kız gördüğümde o çocuğun hoca olduğunu anladım ve kızardım. "hocaymış lan! Acaba bize mi giriyor." Dedi Aslı. "he. Şimdi girecek sana hoca da görücen." Dedim hocaya bakmamaya çalışarak. "oha. Buraya bakıyor." Dedi. Ve benim daha çok kızarmama neden oldu. "ve. Buraya geliyor. Sıçtık..." dedi ve eliyle yüzünü kapatmaya çalıştı. "kızlar." Dedi hoca. Bize demiyormuş gibi biz yalandan ders çalışıyormuş gibi yaptık. "kızlar?" dedi hafifce omzuma dokunduğunda. Irkildim ve hocaya baktım. "bize mi dediniz hocam." Dedi Aslı. "evet, dün... size şu büyük partide gördüm... haberiniz olsun bir daha o tarz partiler yapılmayacak ve size hiç yakıştıramadım." Dedi ve yanımızdan ayrıldı. Bir dakika bir dakika... şimdi o partiye hacalarda mı geliyordu yoksa sadece bir tesadüfmüydü? Aslı bir sırıtışla bana bakıyordu. 'ne?' dercesine baktığımda ise daha da sırıttı ve konuştu. "lan yiyecektin adamı." Dedi ve kahkaha atmaya başladı. Ben ise ona kınayan bakışlarımı attım. "hı-hı. Tabi canım ne demessin." Dedim ve gözlerimi devirip önüme baktım. Bakmaz olaydım! Hoca bana bakıyordu. Ben ise dudaklarım aralık bir şekilde hocaya bakamakla meşguldum. Yanına bir öğrenci gelince gözlerini kırpıştırdı ve yanına gelen öğrencisine odaklandı. Bende gözlerimi kapatıp başımı iki yana sallayıp içimde ki duyguyu atmaya çalıştım. "kızım sen abayı yakmışsın da dikkatli ol sonra milli eğitim de size yakmasın abayı." Dedi ve göz kırptı. "kızım git işine. Elin hocası ile ne işim olur benimm." Dedim ve sıradan kalkıp bir arka sıraya geçtim.
Sınıfa bayan bir hoca girince ise rahat bir nefes aldım. Büyük sınıfta olan 2-3 hoca da dışarıya çıkınca tüm öğrenciler sıralara geçtiler. Sınıftan o bayan hoca çıktı ve sadece erkek olan bizim yanımıza gelen hoca kalmıştı ve ben o an sanki yaşayıp ölü olmuş gibi oldum. O nasıl oluyor bende bilmiyorum. "evet arkadaşlar sessiz!" dedi o kalın ama zarif olan sesi ile. Sınıfta bir sessizlik olunca hoca konuşmaya başladı. "adım Aras Çelik. Sizin matematik hocanız benim..." demek ki adı Arasmış. "25 yaşındayım. Biliyorum. Biraz gencim zaten bu sene stajyerim..." dedi ve göz kırptı. Sınıfta kızlarn fısıltılı konuşması başlayınca bir kaç fısıltı duyabilmiştim."oha. Hem taş. Hem de 25 yaşında."
"kaçmaz bu. Zaten çapkına da benziyor.""taş kızım bu."
Bunun gibi fısıldaşmalar duydukça dişlerimi birbirine bastırıyordum. Takmamaya çalıştım ve Aras hocayı dinliyormuş gibi yaptım. Sanırım yarım saat geçmişti ki Aslı'nın sesini duydum. "kızım. Sana diyor sanırım. Kaldır şu başını." Dedi ve benim başımın havalanmasına sebep oldu. "efendim. Bana mı dediniz?" dedim ve gözlerimi ovaladıktan sonra hocaya baktım. "evet. Adın ne?" dedi Aras. Nedense hoca demem bir garip hissettiriyordu. "Ezgi." Dedim ve omuz silktim. "hmm. Dün neredeydin." Diye bir soru sorunca ise 'sanane lan!' diyip üstüne atlayasım gelmişti fakat... ne yazık ki yapmadım. "size ilgilendirdiğini düşünmüyorum stajyer hocam." Dedim 'stajyer hocam' kısmına baskı uygulayarak. Aras'ın ise gülümseyerek başını önüne eğmesi beni deli ediyordu. Gıcığın tekiydi. "sana bir soru sordum öğrencim." Dedi 'öğrencim' kısmına baskı yaparak. Sınıftan bir 'ooo...' sesi yükselince gözlerimi kısarak cevap verdim. "bende size size ilgilendirmediğini söylemiştim. Tabii eğer unutmadıysanız." Dedim ve lafı yapıştırdım. Sınıftan gene 'ooo...' sesleri yükselince ben de gaza geldim. "yeter. Kesin." Dedi ve tekrar gözlerimin içine baktı ve tam ağızını aralayıp bir şey diyecekken zil çaldı. Ben ise bir safer nidası ile sırıtırken o cümle ile donup kalmıştım. "Ezgi'cim odama kadar gelirsen sevinirim." Dedi ve çıktı. Yuh! Pes! Çüş! Daha ne denebilir.
"eee... gidecekmisin?" dedi Aslı yanıma tostu ile birlikte otururken. Hayır tabii ki de tostu oturmadı... "bilmiyorum. Aslında... hiç gitmesem daha iyi." Dedim ve çikolatalı sütümden yudumumu aldım. "Ezgi Kaya. Aras hacanın odasına bekleniyorsunuz..." diyen Aras'ın sesini duymuştum. Tabii duymamla beraberinde çikolatalı süt benimle gelmemek için ağzımdan püskürüverdi. "yani benim şimdi gitmem zorunlu mu?" dedim endişeli bakışlarım ile Aslı ya bakarken...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİM SENİN
Teen FictionEzgi'nin parti hayatının başlangıcı olan üniversitede Esma ve Aslı ile geçirdiği süreç, mücadeleleri ve SEÇİMLERİ...