Ezgi' den
"Nereden biliyordun hipnoz falan mısın?" Dedim. Şeklimi bozmadan.
"O Ahmet seni kullandı-""Ne demek kullandı? Ne demek istiyorsun açık açık konuş."dedim. Artık bedenim ona doğru çevriliydi.
"Sakin ol şampiyon." Dedi. Ellerini havaya kaldırıp. Bedenini bana dönerken.
"Yani... Kendince ve sen buna kanmayıp. Fayasını ortaya koydun."gene kafasını arkaya atımıştı. Ve konuşmaya devam ediyordu.
"Hiç ödev yaptırdı mı sana?"diye bir soru sordu aniden. Aslında hafta da altı günü yaptırıyordu.
"Evet."dedim baygın baygın bakarak. Aslında öyle bakmama bile gerek yoktur ki. Çünkü. Gözlerim o hale gelmiştir bile.
"İşte şimdi oturdu tahtalar yerine. Senin mesajlarına erişip böyle bir mesaj buldu ve sana o benim Dedi. Ve senin de kafan bu kadar karışık olduğu için hemencicik inandın. oysa... Sen... sevgiliymiş erkekmiş işim olmaz demişsin. Ne iş?"Dedi göz kırparak.
"Bir git işine. Be alaka kafam karışıktı ve merak ediyorum."dedim hızlı bir şekilde. Ve o da sırıttı. Neden sırıttığını anlayamadığım bir şekilde sırıttı.
"Ve artık merak da etmiyorum ve gidiyorum!!"dedim ve hızlı bir şekilde ayaklanıp taksi durağının yolunu tuttum. Beni belimde tutup durdurdu ve daha sonra beni yerime oturttu.
Bir kaç saat içinde hiç konuşmamıştık. Aslında konuşmak bana iyi gelecekti ama bunu Emre ile yapamam. Ya da... Nerden anlıcak ki beni. Zaten iki dakikaya unutur her şeyi değil mi?
"Aslında, sanırım konuşamaya ihtiyacım var."dedim nefes vererek.
"Ben de ne Zaman konuşacak diyordum."Dedi. Belki hiç konuşmayacaktım.
"Of. Neyse biraz yürüyelim mi?"dedim. Nedense hiç kavga etmemiştik. Biraz yürüdük.
"Saat kaç?"diye sordum.
"Saat... Gece yarısını geçmiş. On iki buçuk." Dedi.
"Ne ara on iki buçuk olmuş."dedim.
"Annem annemi aramam lazım.!"dedim telaşlanarak.
"Merak etme. Seni neden aramadı zannediyorsun. Ben mesaj attım seni görünce."
"Sen nereden biliyorsun annemin numarasını?"dedim ona dönerek.
"Hatırlatırım Esma benim de arkadaşım."Dedi. Biraz daha yürüdük yürüdük ve yürüdük... Sanki... Yol hep uzuyordu. Bitmiyordu. Sanki... Hep aynı yerlerden geçip geçip duruyordum. Off sanırım konuşamaya ihtiyacım var.
"Konuşmaya ihtiyacım var."dedim aniden. Bunu neden yaptım bilmiyordum.
"Tabii leydim seni dinliyorum. Yoksa bana aşkınızımızı itiraf edeceksiniz."Dedi ukala bir tavırla.
"Yani varya seninlede konuşmaya gelmiyo."dedim göğsümde kollarımı çapraz yaparken.
"Tamam tamam ben yokmuşum gibi anlat. Hiç konuşmayacağım."Dedi gözlerini yere sabitleyerek.
"Bazen... Her şey... Hoş gözükür. İyi gelir kulağa. Ama göz ile görüldüğünde gerçeği görürsün. Bazen bir şeyi beklersin olmaz ama bir bakarsın hiç ummadığın bir yerde bir zaman da çıkar o beklediğin mucize... Neyse çok saçmaladım değil mi?"dedim buruk bir gülümseme ile.
"Bunları neden söyledim bilmiyorum. Sadece... İçimden geldi."dedim onun konuşmasını keserken.
"Bence gayet anlamlıydı."Dedi.
"Şimdi sıra bende."Dedi ve bu sefer konuşan o oldu.
"Bazen. Onun yanında olmak istersin içinden gelir. Ama bir bakarsın tam ihtiyacın olduğunda onun yanında bulursun kendini. Bazen onu istersin bazen boş ver demek zorunda kalırsın. Sen saçmalamadın ama ben bayağı bir saçmaladım sanırım."Dedi son cümlede gülümserken.
"İşte hayat bu hiç ummadığın yerde hiç ummadığın bir zamanda çıkar karşına mucizeler."dedim. Ve o an birbirimizin görlerine baktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİM SENİN
Teen FictionEzgi'nin parti hayatının başlangıcı olan üniversitede Esma ve Aslı ile geçirdiği süreç, mücadeleleri ve SEÇİMLERİ...