With Or Without The Mask: The Mask Serisi 1

11. Bölüm: Sekiz Yeni Kız

Chloe'nin etrafını bir sis bulutu sardı. Sis bulutu dağılınca Chloe bambaşka biri olmuştu. Saçları topuzdu ve bir kaç tutam sarkıyordu. Tokası siyah püsküllerden oluşuyordu ve sarı saçlarının uçları siyahtı. Elbisesi ise karışıktı. Tek kolluydu ama iki omzu da açıktı ve püsküller dağınıktı. Omzunda, kemerinde, yakasında, elbisenin ve kollarının uçlarında bir sürü siyah püskül vardı. Elbisenin ucunda belirli aralıklarla daire şeklinde desenler vardı. Bu dairelerin en üstünde siyah noktalar vardı ve bu noktalar aşağı indikçe azalıyordu. Elbisenin uçları siyahtı ve yukarı çıktıkça renk açılıyordu. Ancak gri yoğundu. Chloe'nin sağ yanağında o daireli desenden alt alta üç tane vardı ve en üstteki daire büyük, altındaki orta ve en alttaki de küçüktü. Chloe'nin dudakları siyahtı. Farı siyahtı ve gözlerinin etrafına yayılmıştı. Ağlamış gibi görünüyordu. Elindeki pembe tarak siyaha dönmüştü ve sapında o daire desenleri vardı.

"Adrien sadece benim!" dedi ve pencereye tekme attı. Pencere kırıldı ve Chloe yani BrokenBeauty pencereden atladı.

"İlk önce Marinette'den intikamımı alacağım." dedi ve tarağını sıkıca kavrayarak Marinete'nin evine doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı. O sırada Ladybug ve Chat Noir cam kırılma sesini duyar duymaz aniden ayağa kalktılar.

"Bu da neydi?" diye sordu Ladybug.

"Yeni bir kötü olabilir. Bakmaktan zarar gelmez." diye yanıtladı Chat Noir. Ladybug da başıyla onaylayınca hemen harekete geçtiler. Ladybug yoyosunnu sesin geldiği en yakın yere fırlattı ve oraya gitti. Chat de çatıların üstünde koşuyordu. En sonunda sesin geldiği yere baktılar.

"Bourgeois otel mi?" Diye sordu Chat.

"Bak, pencere kırılmış." Dedi ve binanın tepesindeki kırık pencereyi gösterdi.

"Biri binanın tam tepesinden mi atladı yani?" Daha sonra bir kıkırdama duydular. Hemen sesin geldiği yöne döndüler. Saçları topuz bir kız, elbisesi savrula savrula kendilerinden zıt bir yöne doğru koşuyordu. Onu bir süre takip ettikten sonra nereye gittiğini anladılar.

"B-Benim evim mi?" dedi Ladybug. Sesli düşünmüştü. Chat anlamamazlıktan geldi.

"Anlamadım?"

"Ha? Aa, haa şey b-ben sesli mi düşündüm yaa. Umm... Mari'nin evi, M-Marinette'in evi diyorum."

"Evet, Marinette'in evine gidiyor. Onu takip etmeliyiz. Tam da onu ziyaret edeceğim güne denk geldi." dedi Chat Noir. Son cümleyi fısıltıyla söylemişti ama Ladybug duymuştu. Yanaklarının kızardığını hissediyordu Chat Noir. Ladybug yanaklarının kızardığını görmesin diye başını öne eğdi.

"Bir dakika, sen Marinette'in evini nereden biliyorsun?" Diye sordu Ladybug.

"Ah, şey h-hani Şeytani Çizer olayı vardı ya. O zaman o-onun evinin adresini göndermiştin ya b-bana." dedi Chat. Yakalanmaktan korktuğu için kekelemişti.

"Haa, doğru. Her neyse." Dedi ve önüne döndü Ladybug. Bir kaç saniye sonra mavi gözleri kocaman açıldı ve panikle Chat Noir'a döndü.

"Kız gitti! Koş Marinette'in evine!" Dedi ve ikisi de aynı anda kalkıp Marinette'in evine koştu. Eve vardıklarında Chloe yani BrokenBeauty balkonda, elindeki tarağı Marinette'in odasının balkon kapısına doğrultmuştu.

"Hey!" diye bağırdı Chat Noir, Ladybug'dan önce davranarak. BrokenBeauty Chat'e döndü. Bir elini beline koyarak konuşmaya başladı.

"Vay, vay, vay... Bakın burada kimleri görüyorum. Ladybug ve kediciği."

"Seni var ya ben... Marinette'den ne istiyorsun?!" Diye bağırdı Chat Noir. Ladybug, Chat Noir'ın Marinette'e yani kendisine bu kadar önem vermesi onu şaşırtmıştı.