12. Bölüm: Sana Karşı Hissettiğim Bütün Sevgim Hayranlıktan İbaretmiş...

5.2K 347 376
                                    

Marinette ders boyunca her zamanki gibi dersi dinlememiş, Adrien'ı izlemişti. Ona her ne kadar kızgın olsa da onu hala seviyordu ama o bunu kabullenmek istemiyordu. Yanındaki kızı kıskanıyordu. Teneffüste Marinette Adrien'la konuşmak istemediği için zil çalar çalmaz sırasından kalkmış, koşar adımlarla sınıftan çıkmıştı. Nino'yla konuşması gerektiğini unutmamıştı. Sınıftan çıkınca Nino'ya okulun arka bahçesine gelmesini mesaj attı. Nino'da mesajı görünce bahçeye yöneldi. Adrien ise sıkıntıyla iç çekmişti. Yeni kızlar da durumu merak etmişlerdi. Rumeysanur ne olduğunu merak edip Adrien'ın yanına yöneldi. Ama ona sormaktan vazgeçti, onu daha fazla üzmek istemedi. O da Alya'nın yanına gitti.

"Alya?" Alya Rumeysanur'a döndü.

"Evet?"

"Şey, Marinette ve Adrien'a ne oldu? Araları kötü gibi." dedi Rumeysanur, sınıftan çıkan Adrien'a bakarak. Bunu duyan yeni kızlardan biri yani Buse yanlarına geldi.

"Duymadın mı? Dün akşam Eiffel Kulesinde olanları." diye sordu Buse.

"Açıkçası hayır, duymadım." Alya telefonundan Ladyblog'a girdi ve o videoyu açıp telefonu Alya'ya verdi: (Aşağıdaki italik yazıları okumanıza gerek yok Eiffel Kulesi'ndeki Marinette ve Adrien'ın kavgasını yazdım. Ama olayları hatırlamak isterseniz okuyun.)

"'Kes şunu Lila!" diye bağırdı Adrien. "Ben ne senden, ne de Marinette'den hoşlanıyorum! Bunu o küçük-beynine-sok!" diye bağırdı. Son cümleyi söylerken her kelimeyle birlikte işaret parmağını sallıyordu. Marinette üzgün görünüyordu. Dudağı siyahtan laciverte dönmüştü. 

"Ah, Marinette'ini üzdün. Söylediklerine dikkat etmelisin." dedi Lila pis pis sırıtırken. "Ve ayrıca, benim adım Lila değil, benim adım PainedKisser!" Adrien iyice sinirlenmiş gibi görünüyordu.

"O benim Marinette'im değil! O benim arkadaşım! Bir kere kafeye gidip buluşmuşuz diye sevgili mi oluyoruz yani? Ben Marinette'le asla çıkmam!" diye bağırdı. Marinette'in dudak rengi lacivertten koyu maviye döndü.

"Ne yaptığına bir bak Adrien. Kızı ağlatmayı mı planlıyorsun?" diye bağırdı arkadan Nino.

"Sinirli halindense üzgün halini tercih ederim." dedi Adrien. Sesi titrek çıkmıştı. PainedKisser'ı yakalayacaklarken Marinette'in ağlama sesleri duyuldu. Dudağı tamamen maviye dönmüştü. Adrien Marinette'in yanına gitti.

"M-Marinette..." Elini tutmaya çalıştı ama o hızla elini çekti.

"Dokunma bana!"

"Marinette orada söylediklerim PainedKisser'ı kandırmak içindi."

"PainedKisser'ı kandırmak için mi, yoksa kendini o söylediklerine inandırmak için miydi?!" diye bağırdı.

"Bak, Marinette..."

"Bana dokunma dedim!" diye bağırdı. Gözyaşları hiç durmaksızın akıyordu.

"Anlayamıyorum, neden bunu bu kadar kafana takıyorsun ki? Biz sadece arkadaşız!" Adrien'ı iterek:

"Çünkü seni seviyorum aptal! Bunu göremeyecek kadar kör müsün? Se-ni se-vi-yo-rum!" diye bağırdı Marinette.

"B-Benden hoşlanıyor musun?"

"Senden hoşlanmıyorum, sana aşığım! Bir yıldır sana bunu hareketlerimle göstermeye çalışıyorum! Yanındayken kekeliyorum, kızarıyorum ve saçma sapan hareketler yapıyorum! Ama sen duygularıma karşılık vermiyorsun! Belki bir şansım olur, belki bir gün o da beni sever diye umudumu kaybetmedim. Ama bıktım artık Adrien, tükendim. Bir de bunun üzerine az önce orada söylediklerin... Yetti artık. Senin yüzünü bile görmek istemiyorum." dedi. Herkes durmuş şaşkınlıkla izliyordu. Adrien da neye uğradığını şaşırmıştı. Ona sarılmaya çalıştı ama Marinette onu itiyordu.

With Or Without The Mask: The Mask Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin