Medyayı okurken anırdım hfjdklasfhakl Anlamayanlar için şöyle yazıyor:
"Nino biliyor. Nino her şeyi biliyor. Nino'ya güvenin. Nino'yu selamlayın. (Sanırım Nino'yu selamlayın diyor tam emin değilim) Nino görüyor. Nino shipliyor." hfjdklashklfa
~Ayka~
Neden mi çıkıp gittim? Çünkü ne diyeceklerini zaten biliyorum.
"Doşondoğon gobo doğol Oyko..." Falan filan. Marinette Chat Noir'dan hoşlanıyor işte. Ondan hoşlanıyorrrrr. (*Ayka ekrandan çıkan Lucy'den Lucy Kick yer.* 'Happy gibi dilini yuvarlamasana be!') Ama bunu kabul etmiyor. Çünkü Adrien'a karşı olan hislerinden hala emin değil. Bunu biliyorum.
"Aykaaaağğğ!" Bu Alya'nın sesiydi. Bıkkınlıkla nefes verip Alya'ya döndüm ve o konuşmadan ben söze başladım.
"Orada olanlar düşündüğüm gibi değildi vesaire vesaire tamam kimseye söylemeyeceğim, merak etmeyin." dedim ve ağzıma hayali bir fermuar çekip gülümsedim. Önüme dönüp yoluma devam ettim ve arkamda bir adet şaşkınlıkla bana bakan Alya bıraktım. Sınıfa girdiğimde sınıfa bir göz gezdirdim. İlk önce Ivan'la rock n roll dinleyen Özge'nin yanına gittim ve kolundan tutup çöp kovasının yanına götürdüm.
"Hey, n'apıyorsun?"
"Burada bekle." dedim ve bu sefer Buse'nin yanına gittim. Onu da Özge'nin yanına götürdüm.
"Uh, neden çöp kovasının yanında dikiliyoruz acaba?" diye sordu Buse.
"Bekleyin bi." dedim ve Ladyblog'dan videolar izleyen Rumeysanur ve Hilal'in yanına gittim.
"Kızlar, Özge ve Buse'nin yanına geçsenize bi."
"Neden?" diye sordu Rumeysanur.
"Bir planım var."
"Ne planı?" dedi bu sefer Hilal.
"Ya geçin anlatacağım işte!" Ve yine çok çabuk sinirlenen ben.
"Hai." dedi ve Hilal'le birlikte çöpün yanına gitti Rumeysanur. Evet, bir anime sever daha. Chloe'yle didişen Lily ve Kumsal'ın yanına gittim ve,
"Sonra didişirsiniz. Benimle gelin."
"Bu burada bitmedi, yumurta sarısı kafalı! Ya da... Her neyse işte!" dedi Kumsal.
"Aynen öyle. Gel Kumsal." dedi Lily. İkisi de çöp kovasının oraya geçti. Cam kenarına geçip kitap okuyan Hayat'ın yanına gittim.
"Şşt, kanka gel bi. Size ve kızlara bir şey anlatacağım." Başını kitaptan ayırmadan,
"Tamam, bir dakika." dedi.
"Bir dakikamız yok ama!" dedim ve bir kitaba bir Hayat'a baktım. Yok, bu böyle olmayacaktı. Kitabı elinden aldım ve ayracı kaldığı sayfanın arasına koyup kapattım. Evet, bir kitap kurdu olarak okuduğu kitabın kaldığı sayfasını kaybetmenin nasıl bir his olduğunu biliyorum.
"Hey!"
"Hadi dedim!" Hayat bana 'I will kill you' bakışı atıp oturduğu yerden kalktı. Diğer kızların yanına gittik.
"Kızlar gelin arka bahçeye geçelim. Özel bir şeyler anlatacağım size." dedim ve birlikte arka bahçeye yöneldik. Ah tabi ki de Marinette'le Chat Noir'ı kızlar tuvaletinde gördüğümü söylemeyecektim. Bu başka bir şeydi. Hızlı bir şekilde arka bahçeye geçtik. Benim dışımda herkes sıraya geçmişti. Etrafıma bakınıp kimsenin olmadığına emin olduktan sonra konuşmaya başladım,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
With Or Without The Mask: The Mask Serisi 1
Fanfiction06.05.2016 ~ 16.09.2016 Chat Noir leydisini kucağına alıp arkasında üç mucize sahibiyle çıkışa doğru ilerledi. -Kim olursan ol Hawk Moth, leydime yaptıklarını yanına bırakmayacağım. Seni kendi ellerimle mezara gömeceğim. Yaptıklarını sana ödeteceğim...