15. Bölüm: Cehennemde Yanacahsın! Acı İçinde Kıvranacah- MİYAAAĞĞĞV!

4.9K 308 444
                                    

Medya bu bölüme çoh uyuyo dklhv<jklasbkdl Neyse ii okumalar okur-sama'lar!

"Evet, sorusu olan var mı?" Benim var hocam. Neden saçlarınız kızıl? Yani yeni gelen kızlar yetmiyor mu? Bir de siz kızıl olunca benim bir devrelerim yandı da. Ha ama göz renginiz çok güzel hocam. Bir sorum daha var hocam. Dersin bitmesine ne kadar kaldı? Çünkü Alya beni dürtüp kağıda bir şeyler yazıp bana gösteriyor. Beni soru yağmuruna boğuyor. Bu nasıl bir şey, biliyor musunuz hocam? Hayır bilmiyorsunuz. Belki de biliyorsunuzdur. Sonuçta öğretmensiniz. Öğrencileriniz de sizi soru yağmuruna boğuyordur. Yahu ne saçmalıyorum ben iki saattir? Alya'nın kağıtları, beni dürtmeleri, sınıftaki uğultular, ve Madam Bustier'in sesi beynime oksijenin gitmesini sağlayan damarları tıkıyordu. Kendime gelmek için başımı hızla iki yana salladım.

"Anlaşılan sorusu olan yok, pekala. Tenefüse yaklaşık on dakika var. Dersin geri kalanı boş. Zaten okulun bitmesine az kaldı. Ödev de yok." Bütün sınıfı sevinç çığlıkları ve alkışlar kapladı. Madam Bustier da koltuğuna oturdu ve telefonunda oyalanmaya başladı. Ben de en sonunda Alya'ya döndüm.

"Ne var Alya!? Ne var? Bütün ders senin dürtmelerin yüzünden kafayı yedim. Beynime oksijenin gitmesini sağlayan damarlarım tıkandı! Ne var, bu kadar önemli olan şey ne?!"

"Chat Noir'ın dün senin odanda ne işi vardı?"

"Hağ?" Nino, Rumeysanur ve Hilal hemen bize döndü. Özge de başını Hilal ve Alya'nın arasından geçirip meraklı gözlerle bana baktı. Ayka da hemen ayağa kalkıp ellerini bizim sıraya koydu.

"Chat Noir'ın adı mı geçti, ben mi yanlış duydum." Adrien da bunu duyunca arkasını döndü.

"Eee, heheh. Şey, aslında doğru duydun. Ama canım arkadaşım (!) bazı şeyleri yanlış anladığı için siz ona aldırmayın. Kendince saçmalıyor işte kızcağız." dedim Alya'ya 'seni öldüreceğim' bakışlarımı atarken.

"Olayın aslı ne o zaman?" diye sordu Özge.

"Eh, şey... O-Olayın aslı..." O sırada Adrien'ın sınıftan çıktığını fark ettim. İlginç, kahramanları sevdiğini biliyordum. Özellikle de Ladybug'ı ama aldırmadım. "Ş-Şöyle oldu. Şimdi-"

"Chat Noir!"

"Huh?" Dışarıdaki öğrenciler Chat Noir diye bağırıyordu. N-Nasıl yani, Chat Noir buraya mı gelmişti? "Chat Noir burada mı?" dedim ve hemen ayağa kalktım. Benimle birlikte büütün sınıf sınıftan dışarı çıktı. Hepimiz etrafa bakındık ama Chat Noir'ı göremedik. Az önce 'Chat Noir!' diye bağıran çocuğa sordum.

"Chat Noir nerede?"

"Az önce erkekler tuvaletinden çıkarken gördüm. Gerçekten gördüm! Sen de görmedin mi Josh?" dedi yanındaki Josh isimli arkadaşına dönüp. Josh heyecanla cevap verdi.

"Evet! Ben de gördüm. Biraz endişeli ve sinirli görünüyordu sanki."

"Tuhaf..." diye mırıldandım. Okulun erkekler tuvaletinden çıktı. Demek ki... Demek ki bizim okuldan! Chat haklıymış. Ama bu okulda tanıdığım bir sürü sarı saçlı yeşil gözlü çocuk var. En başta Adrien geliyor zaten. Onu sorgulasam iyi olacak.

"Marinette, seni bu kadar mutlu eden şey nedir?" diye sordu Hilal.

"Huh? Haa, şey... Hiçbir şey! Umm... Tuvalete gitmem gerek!" dedim ve tuvalete koştum. Girer girmez kimsenin içeride olmadığına emin olduktan sonra kızlar tuvaletinin kapısını kitledim ve Tikki'ye dışarı çıkmasını söyledim.

"Tikki, duydun mu? Chat bu okulda okuyor! Şimdi onu bulmam daha kolay olacak!"

"Uh, Marinette... Acaba bulmasan mı?"

With Or Without The Mask: The Mask Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin