Medya çok hoj 😍
Neyse iyi okumalar!
"Kim olduğunu biliyorum, Adrien. Yoksa Chat Noir mı demeliydim?" Donup kalmıştım. Ne diyeceğimi bilmiyordum. İtiraz etsem işe yaramazdı. Surat ifademi tahmin edebiliyordum çünkü Ayka'nın yüzünde bir türlü yakalanamayan bir seri katili yakalamış bir dedektifin surat ifadesi vardı.
"Nasıl anladın? Beni dönüşürken mi gördün?"
"Hayır. Aslında bu sadece bir tahmindi. Yani emin değildim. Ama sayende, artık eminim. Nasıl anladığıma gelirsek... Bazen Parislilerin gözünde perde mi var diye düşünüyorum. Chat Noir'a çok benziyorsun. Bazen onun gibi davranıyorsun. Ve bugün okulun erkekler tuvaletinden Chat Noir olarak çıktın. Bari kızlar tuvaletine nasıl girdiysen erkekler tuvaletinden öyle çıksaydın." dedi ve kıkırdadı. Ben de yine surat astım. Ona yaklaşıp fısıldadım.
"Bunu sakın ama sakın kimseye söyleme. Sakın!"
"Merak etme. Dudaklarım mühürlü." dedi ve ağzına hayali bir fermuar çekti. "Okulda görüşürüz." dedi ve merdivenlerden inerken son iki basamak kala aşağı atlayıp evine doğru yol aldı. Bu kız kimin nesiydi? Bir yıl oldu kimse kim olduğumu anlamadı, Ayka'yla tanışalı iki hafta oldu kız benim kim olduğumu çözdü!Plagg düşüncelerimi okumuş gibi şaşkınlıkla ceketimin arasından çıktı ve o da benim gibi şaşkınlıkla Ayka'nın gidişini izledi.
"Bunu Master Fu'ya bildirmeliyiz."
"Ne? Hayır! O zaman hafızasını siler. Hatırlasana, böyle bir şey olursa kim kimliğimizi cözdüyse onun hafızasını sileceğini söylemişti."
"Ama bu çok önemli bir şey! Bunu ona söylemeliyiz."
"Olmaz dedim."
"Hmph!" dedi ve kollarını göğsünde birleştirip bana sırtını döndü. Ben de kıkırdadım.
"Sen şimdi bana trip mi atıyorsun?"
"Ne yani, kwamiler de trip atamaz mı?"
"Kwamilerde tatlı duruyor." dedim ve kıkırdadım. O da bana alev saçan gözlerle baktı.
"Hep insanlar trip atacak değil. Hem ben de insan olabilirim."
"Hağ?"
"Hoooğğ?" diye benimle dalga geçti. Daha sonra devam etti. "Ama sadece acil durumlarda. (Y.N: Aklıma Jack ve Varolmayan Ülkenin Korsanları'ndaki Izzy geldi zjhsjsh Küçükken ne izlerdim be.) Mesela karşınızda Hawk Moth var. Ve siz savaşamayacak kadar yaralandınız, zarar gördünüz. Yanınızda bizim güçlenmemizi sağlayan yiyecekler varsa şanslısınız. Ama normalde yediğimizden fazla yersek ve dönüşebilmek için gereğinden fazla güç elde edebilirsek insana dönüşür, devreye biz gireriz." Ağzım açık, şaşkınlıkla Plagg'e bakıyordum.
"Bundan neden daha önce bahsetmedin?"
"Gerek duymadım. Her neyse, artık eve gidebilir miyiz? Acıktım ben."
"Tamam. Gidelim hadi. Zaten bugün şy proje için Marinette'le buluşacağım." dedim ve evime doğru yürümeye başladım. Plagg de çantamın içine girdi.
~Ayka~
Cidden Chat Noir oydu demek. Arkamdan bana kısa bir süreliğine bön bön baktığına emindim. Bu sırrı asla ama asla kimseye söylememeliydim, söylemeyecektim!
En sonunda evime vardım. Annem okulumuzda ingilizce öğretmeniydi. Ve şu an toplantısı vardı. İki saat evin anahtarını aradım ve en sonunda çantamın derinliklerinde bulduktan sonra kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Hala şu eve ayakkabıyla girme durumuna alışamamıştım. Odama geçtim ve çantamı yatağıma fırlatıp çalışma masasına geçtim. Annemee eve geldiğimi mesaj attım ve bilgisayarı açtım. Wattpad'den bana bir sürü mesaj geliyordu. Neden mi? Çünkü bir haftadır biri beni durduk yere sinirlendirmeye çalışıyor, benimle uğraşıyordu. Nedenini hala çözememiştim. Engelliyordum ama başka bir hesapla yeniden karşıma çıkıyordu.Bu sefer de kitaplarıma hakaret ediyordu. Sinirle parmaklarımı klavyenin üstünde gezdirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
With Or Without The Mask: The Mask Serisi 1
Fanfiction06.05.2016 ~ 16.09.2016 Chat Noir leydisini kucağına alıp arkasında üç mucize sahibiyle çıkışa doğru ilerledi. -Kim olursan ol Hawk Moth, leydime yaptıklarını yanına bırakmayacağım. Seni kendi ellerimle mezara gömeceğim. Yaptıklarını sana ödeteceğim...