10.BÖLÜM

44 8 1
                                    

Günler geçtikçe savaşçılara katılmak isteyenler oldu ama sadece 18 kişi olabilirlerdi. Nedeni ise gaz maskelerinin 18 tane olmasıydı. Tüm savaşçılar bu kadar kişinin aynı anda ilerlemesi kötü olacağını düşündüklerinden savaşçıları üçe böldüler. Oldukça düşünceliydi Henry. Hızlı konuşuyordu.

"Savaşçıları ayıracağız. Takımlar Alpha, Beta, Gama olmak üzere üçe ayrılacak. Her bir grupta ise altı kişi olucak. Şimdi onları belirliyelim."

Herkes gruplarda ki yerini hazırladıktan sonra Gama takımının otomatik tüfeği ihtiyacı olduğunu öğrendiler. Gama takımın isteği üzerine Harry Alpha takımdan Gama'ya geçti. Buna biraz endişeleniyordu Henry. Gruplardaki kişiler;

Alpha:Henry, Ed, Bill, Hawk, Don, Christian

Beta:Gabriel, Peter, Jesse, John, Rafael, Simon

Gama:Harry, Frank, Benjamin, Arthur, Adam, Jack

Takımlar iyiydi fakat bir sorun vardı ki o da birbirleri ile iletişim kurmaktı. Telsiz alma gereği duydular. Ama telsizi bulamayacaklarını düşünüyorlardı. Ardından aklına bir fikir gelmiş gibi gözüken Adam koşar adımlarla bir silah kaptı, gaz maskesini kafasına geçirip dışarı çıktı. Tam onlarda çıkacaktı ki ileride yaratıklar vardı ve Adam oldukça iyi saklanarak ilerliyordu.İçerde kalmışlardı ve tek yapabildikleri beklemekti.

Dakikaları saymaktan bıkan Hawk yatağa uzandı. O sırada da dört arkadaş başka bir odada buldukları dartla oynuyorlardı. Tüm savaşçılar kapının yolunu gözlüyordu. Ama gelmeyecek gibiydi Adam. Yemek yiyerek zamanlarını harcıyorlardı ve aslına bakarsanız oldukça işe yarıyordu.

Hawk ayağa kalkıp camlara doğru yürüdü ve alnını cama yerleştirdi. Bir "hoh" çekerek camda eliyle anlamsız şekiller çizdi. Tam o sırada, ileride bir adamın bacaklarının kanlar içerisinde olduğunu ve topallayarak elinde ki poşetle AVM'ye yaklaşmaya çalıştığını gördü. Hawk afalladı. Bunu hemen söyledi arkadaşlarına ve kapıya indiler. Adam içeri kanları akıta akıta girdi ve poşeti yere koydu. Kafasında ki gaz maskesini çıkarırken derin bir soluk çekti. Doğru düzgün yürüyemediğinden kolunun altına girdiler. Onu Rick'e kadar eşlik ettiler. Yere koyduğu poşeti sabırsızca açtı Ed. Hatta öyle sabırsızdı ki poşeti yanlışlıkla yırttı ve içindekiler yere düştü. Bunlar üç tane telsizdi. Adam üç küçük telsiz için mi hayatını tehlikeye atmıştı ?

Beş arkadaş hızlı bir şekilde revire geldiler ve bacağı sarılıp dikiş atılan Adam'ın yanında durdular. Neler olduğunu sordular;

"Şu telsizleri almaya çalışırken bir yaratığın saldırısına uğradım. Neyse ki onu öldürebildim. Ama bacağıma çok sert bir darbe indirdi. Getirdiğim telsizler üç takımın arasında iletişimi sağlayabilir."

Bir şey diyemediler. Tebrik edip aşağı indiler. Diğerleri çoktan telsizin frekansları ile oynamış ve aynı frekansa getirmişti. Üç gruptan herkese bir tane verdiler. Artık her şey hazırdı.

Bill aklına bir şey geldi. Henry'i biraz yana çekti ve sordu;

"Biraz gözcüye ihtiyacımız var. Onlar kim olacak ? Gözcüsüz bu yaratıkların bize saldırıp saldıramayacağını nasıl anlayacağız ?"

"İşte bunlar güzel sorular. Keşke de güzel cevapları olsaydı."

Hızlı hızlı savaşçılarının yanına gitti. Bu konuyu onlara açtı. Beta takımı hemen atıldı.

"Biz gideriz ! Biz gideriz !"

Kolay bir seçimdi. Gözcülük görevlerine gelecek haftaya başlayacak olan beta takımı ellerinde ki gözcülük malzemelerini araştırmak için ana odaya döndüler. Henry de ana odaya çıktı ve bu şehrin tamamını yani her ayrıntısına kadar bilen birini aradığını söyledi. Kendisi de çok iyi biliyordu ama yanlış yapmak istemiyordu. Bir şişman ve kel adam yanına geldi;

Son YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin