Son Yaşam

6.BÖLÜM

Yolda yavaş yavaş ilerleyen takım yakınlarda hiç insan göremiyorlardı. Dışarısı ıssız olduğundan herkes korkuyordu. Nerelere gidecekleri işaretlenmiş bir haritayla yoldaydılar. İlerlerken Bill Karl'ın yakınındaydı. Haritaya göz attı ve şehir haritasının üzerinde birkaç market işaretlenmiş olduğunu gördü. Hepsi planlanmıştı. Ne yanlış gidebilir di ki ?

İlk işaretlenmiş markete doğru ilerliyorlardı. Yolda bırakılmış araçlar gördüler. Takımda ki bir savaşçı onların hepsini kontrol etmekle görevliydi. Etrafı çok iyi gözetliyorlar, tedbirli gidiyorlardı. İlk market gözüktü. Üç kişi dışarıda yedi kişi içeride olucak,mağazadakileri alacaktı. Mağazadakileri almak için görevli olan yedi kişi görevlerini tamamlamak üzereyken dışarıda ki savaşçıların "Yaratıklar! Yaratıklar! Üç yaratık yan sokaktan geliyor! Çabuk mağazaya girin!" diye bağırdıklarını duydular. Ardından üç savaşçı içeri rüzgar gibi girdiler ve kapıyı kapattılar. Kilit olmadığından iki asker daha onlara yardıma gitti. Bizim dört arkadaş ve Hawk silahlarını hazırda tutmuş onlarla savaşmayı bekliyorlardı.

Yaratıklar kapıyı kırmaya çalışıyor, Karl bağırıyor onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Hızlı karar alması gerekiyordu. Bu şekilde uzun dayanamazlardı. Kesin bir tavırla konuşmaya başladı;

"Yaratıkları böyle uzun süre tutamayız. İçeri gelicekler ve onları indireceğiz. Bundan önce herkes silahını kontrol etsin ve kimse ölmesin. Hazırlanın."

Kapıyı tutan savaşçılar dışındaki herkes bir savunma hattı oluşturdu. Birkaç kişi sola birkaç kişi de sağa gitti ve hazırlandılar. Kapıya rahat bırakınca ortaya doğru kaçmaya başlayacaklardı ve çapraz ateş içinde kalacaklardı. Kapıyı tutan askerler sersemledikleri sırada onlarda ateş edecekti. Plan uygulanmaya başladı ve kapıyı tutan askerler kaçmaya başladı. İçeriye yaratıklardan ikisi girdi. Kaçan askerlerin peşinden koşmaya başladılar. Tuzağa geldiklerinde herkes üstüne çapraz ateş açtı. Yaratıklar bu kadar mermiye karşı koyamazdı ve yere yığıldılar. Ardından dışarıda ki son yaratık içeri girdi ama ona ateş edemeyeceklerdi çünkü şarjör değiştiriyorlardı.

Kapıyı tutmakla görevli olan savaşçılar o yaratığa ateş açtı fakat yeterli değildi. Karl'ın bulunduğu tarafa doğru koşan yaratık çok hızlıydı. Şarjör takma işlemi bitmişti ama artık çok geçti. Yaratık çok sert bir darbe indirdi ve Karl 3 metre öteye fırlayıp duvara çarptı. Yaratığı hemen oracıkta öldürdüler.

Herkes hemen Karl'ın yanına koştu. Başını duvara çarpmıştı. Kanlar içindeydi Karl. Herkes ne yapacağını panik halinde tartışıyordu. Karl'ı alışveriş merkezine götüreceklerini kararlaştırmaları çok uzun sürmedi. 4 savaşçı Karl'ı taşımaya başladılar. Harry ilerlerken topladıkları yiyecek ve suları aldı.

Geldikleri yoldan gizlene gizlene ilerliyorlardı. Hepsi çok korkuyordu. Neyse ki Karl nefes alıyordu ama nabzı yavaştı. Git gide nefes aralıkları uzadı ve kesilmeye başladı nefesleri. Alışveriş merkezine vardılar. Tam kapıya gelmiştiler ki Karl son nefesini verdi. İçeri sokmanın anlamı olmazdı. Yanlardaki çalılıklara cesedi koydular. İçeri girince herkes sevindi. Fakat yanlarında Karl'ın olmadığını görünce üzülenler ağlayanlar olmaya başladı.

Ed'de çok üzgündü ama kafasında bir soru vardı. Eğer Karl'ı AVM'ye sokmaya başarabilselerdi hangi sargı beziyle ve ilaçlarla onu iyileştireceklerdi ki ? Bu soruyu bir savaşçıya sordu. Küçük bir yeri işaret etti. Oraya gittiğinde kapıyı açtı ve bir tuvalet büyüklüğünde bir yerde bir sürü ilaç ve sargı bezi ve iki tane de yatak olduğunu gördü. Yaralananların buraya geleceğini anladı. Savaşçılar yanlarında getirdikleri yiyecekleri yemek yapan kişilerin önüne koyup yatak odalarına doğru gittiler.

Hepsi çok üzgündü ve konuşmak istemiyorlardı. Boşu boşuna bir kayıp vermişlerdi. Ayrıca artık burayı kim yönetecekti ? Bu sorular onların uykusunu getirdi ve yorucu günün ardından rahat bir uyku çektiler.

Bu hikayede ki kendim yazdigim ilk bolum ^^
Sağlıcakla..