Sabah olunca hazırlandılar ve arabalara bindiler. Rota belliydi ve az bir mesafe kalmıştı. O fabrikaya gireceklerdi. Arabanın motor sesi asfaltın üzerinden giderken fırlattığı taşların sesini bastırıyordu. Sessiz sakin biraz yol alınca ileride gözüktü fabrikanın bacası. Arabayla fabrikaya yanaştıklarında üzerlerinde sanki bir sis vardı. Sis olduğunu düşünmüyorlardı çünkü bu zehirli gaz olabilirdi. Filtrelerini biraz daha açtılar. Telsizlere iyice yapıştılar. Silahlarına da.
Kapıya geldiler. Kapı biraz aralıktı. İçeri girmeden önce cesaretlendiren birkaç sözcük onlara yardımcı olacaktı. Cesaretleri hazır olan takım içeri girdi.İçerisi çok dağınık, pisti. Etrafta hayatta kalmayı başarmış hiçbir şey yoktu. İşte o anda çok ama çok garip bir şey gördüler. Gaz maskesiz bir adam ölmüştü. Fakat yaratığa dönüşmemişti. Sanırım burada bulunan gaz onların savaştığı gazdan çok farklıydı.
Savaşçılar oldukça yavaş ilerliyordu. Bunun sebebi tedbiri elden bırakmamak olsa da etrafta bir şey bulma umudu ile araştırmaları da etki ediyordu. Etrafta yerlere saçılmış tüpler, deney hayvanları, iğneler, bidonlar, bazılarında kan bulunan hepsi ölmüş bilim adamları. Çok bunaltıcı bir yer olması dışında oldukça büyük bir yerdi burası. Bir kapıdan girdiklerinde birçok robot ve makine ile karşılaştılar. Hepsinden de kıvılcımlar çıkıyordu. Yani bozuklardı. Onların arasından geçerken üstten düşen bir ceset savaşçıların korkusunu ortaua çıkardı. Yukarıya baktıklarında çok kötü bir şey gördüler. Onlarca ceset tavana yapışmış bir biçimde duruyorlardı. Etrafta birkaç mermi buldular. Önemli olduğunu düşündükleri her şeyi çantalarına attılar.
Tam ayrılacakları sırada Henry bir duvarı yavaşça duvarı yumrukladı. Bunun sebebi sesi dinlemesiydi. Tozlardan ve kirlerden gözükmeyen bir kapı bulmuştu Henry. Diğer savaşçıları buraya çağırdı. Kapının 2 kilidi vardı. Çok büyük olmasa da ağır olduğu her halinden belliydi. Jack çantasından C5 adlı iki bomba çıkardı. Bu bombaları uzaktan patlatabilirdi. Yaptı da. Fakat kapı yukarı doğru kalkıyordu. Elektrikler olmadığından otomatik açılmayacaktı. Bunun sonucu olarak Harry, Jack, Don kapının altından tuttular.
Tüm güçleriyle kapıyı bir anda havaya kaldırdılar. Kollarının dayanma süresinin çok uzun olmayacağını düşünen üçlü kapıdan geçmelerini söylediler. İşte o anda Jack ve Don'un üstüne iki yaratık atladı. Harry bir anda üstüne çöken ağırlığın altında kalmamak için tüm gücünü gösterdi. Kapıyı kaldırmak için silahlarını yere bıraktığından onları diğer savaşçılar korudu. Arkalarından gelen sesler yüzünden 180 derece döndü tüm savaşçılar. Harry hariç. Üzerlerine doğru koşan 12 yaratık onları paniğe soktu.Çaresiz ateş etmeye başladı savaşçılar. Ama Harry'nin haykırışları onları durdurdu.
"ÇABUK KAPININ ALTINDAN GEÇİN ! Daha fazla dayanamayacağım."
Don ve Jack silahlarını kaptılar ve diğer savaşçılar gibi diğer tarafa geçtiler. Artık zaman kalmamıştı. Elini uzattı Henry. Fakat eli boş kaldı. Harry dayanamadı ve sonunda istediği oldu. Diğer tüm savaşçılar için canını feda etti. Kapıyı yüzlerine kapattı Harry. Kapı kapandığı anda birkaç el ateş sesi geldi. Sonra ses kesildi. Henry'nin gözü kocaman açılmış bir şekilde haykırdı.
"HAYIR !"
Kapıya yöneldi ve kapıyı alttan tutmaya çalıştı. Kapı kapanmıştı. Hawk Henry'i geri çekti. Ama çıldırmış gibiydi Henry. 4 kişinin yardımı ile sakinleştirildi. Savaşçıların tarafına geçmek pek mümkün değildi Harry'nin. Ayrıca bu hareketle yaratıkları oyalardı. Hem de tüm savaşçıların oradan gidebilme süresine eşdeğer bir sürede oyalama.
Ellerine baktı Henry. Tutmamıştı Harry. Son yüzü gözlerinin önüne gelip duruyordu. Henry'i ayağa kaldırdılar. Koluna giren iki savaşçı liderlerden birinin öldüğünü gördüğünden üzgünlerdi. Buradan çıkmaları gerekiyordu ama nasıl ? Hawk, Bill ve Ed önden giderek her yeri kontrol ettiler. Yaptığı şey onlar içindi. Harry olmasa belki hayatta kalamazlardı. Bu fedakarlığın boşa çıkmayacağını göstermek boyunlarının borcuydu. Bir süre ilerledikten sonra yine bir kapıya denk geldiler. Tek yaptıkları küfredip diğer tarafa dönmekti.
Sonunda bir havalandırma boşluğu buldular. Bir insanın geçebileceği hacime sahip olması çok iyi bir şeydi. Henry'i de geçirdikten sonra arabalara gittiler. Herkes arabalarına yerleştiğinde bir eksik göze çarpıyordu. Harry'nin kullandığı ağır makineli tüfek..
Efe Harry oluyor yani Efe öldü. Duygu anlatmayı pek beceremem de ^^
Sağlıcakla..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Yaşam
Science FictionFabrikanın birinde çıkan gaz sızıntısı... Mutantlaşmaya başlamış insanlar arasında hayatta kalmak için uğraşan 5 arkadaş. Ve de destek vermeye her zaman hazır olan bir grup. Hayatta kalmak ve her şeyi eski haline döndürmek onların tek görevi. (İlk 5...