13.BÖLÜM

24 9 1
                                    

Saat 12'yi vurana kadar uyanmamıştı o beş arkadaş. Özellikle Harry. Harry rahatlamış ve yüzünde ki yaralar geçmiş bir biçimde Kate ile tanıştı. Fabrikanın patlaması üzerinden üç ay geçmişti. Ama bu sürede herkes birbiri ile kaynaşmış anlaşmışlardı. Yemek aramaya çıkmaları gerekiyordu. Bu işler biraz sıkıyordu ve de korkutuyordu. Sıkıcı ve bunaltıcı olması dışında herkes bu göreve zevkle hazırlandı. Gidecekleri yerler çoktan işaretlenmişti. Bu sefer hata çıkmamalıydı. Buna çok dikkat edeceklerdi.

Dışarı çıkmadan önce herkes gaz maskelerini taktılar. Filtreleri değiştirdikten sonra dışarı çıktılar. Hava sisliydi. Bu kötü haber olmalıydı çünkü girecekleri mağazayı dürbün ile gözetleyeceklerdi. Aslında planı yaparken ortada sis olduklarını biliyorlardı ama onlar hazırlanana kadar sis kalkar diye düşünmüşlerdi. Yanlış tahminin sonucu onları tehlikeli bir yola attı.

Kate korkuyor gibi durmuyor aksine grubun önünde ilerlemeye çalışıyor gibiydi. Ama grup buna izin vermiyordu. Kate, Peter öldüğünden Beta takımında yerini almıştı. Gabriel elinde ki telsizi hiç bırakmadan rapor veriyordu diğer takımlara. Bir sorun çıkmış gibi gözükmüyordu. Sonunda ulaştılar yağmalayacakları mağazaya. Ama bir sorun vardı ki ileride yaratıklar duruyordu. Toplam olarak beş yaratık sanki onların işine zorlaştırmak istercesine kapının önünde dikiliyordu. Üç takım da mağazanın etrafını üç bir yandan kuşatmış ve bekliyorlardı. Rapor verilecek bir şey yoktu. Kötü olan şey sis yüzünden yaratıkları yarı yarıya görebiliyorlardı. Çünkü sis onların görüşünü kısıtlıyordu.

Bir süre durunca akıllarına bir fikir gelmediklerini farkettiler. Önce takımların silahlarına dikkat ederek dizilim oluşturdular. Yavaşça ilerlemeye başladılar mağazaya. Yaratıklar dağılmış olmalıydı ki kapının önünde yaratık yoktu. Tam o anda Ed ve Hawk aynı anda arkasını dönüp ateş etmeye başladılar. Ne olduğunu anlamadan yaratıklar Ed ile Hawk'ın etrafını kuşattı. Ama pompalı tüfek silahı olan kişiler yardıma koştu. Kıyasıya bir mücadele sonunda sadece bir mermi sıyrığı alan Ed ile Hawk hayatta kaldı. Beş yaratıkölmüştü. Ama birçok kişi zangır zangır titriyordu. Henry kapının camını kırdı ve içeri girdi.

Girer girmez de sinirli sinirli dışarı çıktı ve yere düşmüş çöp kutusunu tekmeledi.İçerisi boştu. Yağmalanmıştı ve geriye kalan iki mağaza kalmıştı. Daha uzakta ki süpermarkete gideceklerdi. Hem orası benzin istasyonu ile yakındı. Oraya da uğrayabilirlerdi. Yola çıktılar. Beta takımı benzin istasyonuna gitti. Alpha ve Gama ellerinde sıkı sıkıya tuttukları telsizler ile süpermarkete gidilecek olan iki yoldan ilerlediler. Yine gruplar dağılmıştı. Ama bu saklanmak ve kaçmak için iyi bir seçenekti.

Alpha takımında bulunan Bill motoru ile ilerlerken benzinin az olduğunu farketti. Az kalmış olması onun canını sıkmaktanöte bir duruma geldi. Başını kaldırır kaldırmaz sisten dolayı uzaktan göremediği ve yola odaklanmadığı için farkedemediği çöp variline çarptı ve motorla birlikte yere yuvarlandı. Yaralanma durumuna karşı Alpha takımı koşa koşa geldi fakat Bill az zarar aldı. Motoru da kontrol ettiler. Motor da sağlamdı. Gıcık bir tip olan Christian katıla katıla Bill'in yere düşüşüne gülüyordu. Yere düştüğü için zaten sinirli olan Bill ona gülündüğünü görünce kendini tutamadı ve adama doğru koştu. İttirdikten sonra Christian dengesini kaybetti ve sendeledi. Zaman kaybetmeden ardından bir kez daha ittirdi. Christian yere düştü. Ama Bill hıncını alamamıştı. Christian'ın üstüne çıktı ve karnına, omuzlarına vurmaya başladı. İşte o sırada Henry süratle koşup üstüne atladı Bill'in. Mesajı alan Bill sakinleşti ve durdu. Ayağa kalktığında motoruna gitti ve motoru kaldırdı. Göz ucuyla Christian'a baktığında omuzlarını ve karnını tuttuğunu gördü. Ağzının payını almıştı.

Süpermarkete vardıklarında içerde ne bir yaratık ne de insan vardı. Yeteri kadar yiyecek bulunuyordu süpermarkette. Ne var ne yok hepsini çuvala attıktan sonra dışarıda ki Gama takımına baktılar. Sorun yoktu. Benzin istasyonuna ağır ve rahat adımlarla ilerlediler. Vardıklarında gördükleri şey onları bir kat daha sevindirdi. Beta takımı orada bir araba bulmuş ve ona benzin doldurmuştu. Az bir benzin kalmıştı içeride. Bill motorunun benzinini doldurduktan sonra herkesin benzini tam bir biçimde olduğunu gördü. Gönül tahatlığıyla AVM'ye geri döndü savaşçılar.

AVM'ye vardıklarında herkes gaz maskelerini çıkarıp astılar. Henry savaşçılara göz gezdirirken Frank'in boynunda bir pusula gördü. Bu pusula ölen Peter'a aitti. Sinirlendi.

"Hey Frank ! Nereden buldun o pusulayı ?" Yakalandığını anlayan Frank Henry ile dalga geçmeye başladı.

"Yolda ölen bir adamdan buldum. Ne oldu ? Sen mi istiyorsun ?"

"Hayır. Ama o pusulayı hemençıkaracaksın." Bu tartışmayı sessizce dinleyen savaşçılar tartışmanın sonunu kestiremiyordu.

"Madem sen istiyorsun, al o zaman !"

Bunları dedikten sonra pusulayı yere attı ve üstüne basıp kırdı. Daha kafasını kaldırmamıştı ki Henry adamın üstüne atladı. Yumruklarıyla sert ve hızlı darbeler indirdi Henry. Adamın hemen burnu kanamaya başlamıştı ama kolay yenilecek gibi değildi. Üstünden attı Henry'i. İkiside aynı anda ayağa kalktı. Frank Henry'i tüm gücüyle ittirdi ve duvara vurdu Henry'i. Üstüne darbeler aldı Henry. Son bir çaba olarak adamı ittirdi. Sonra bağırarak Frank'in beline elleriyle ve omzuyla çarptı ve koşmaya devam etti. Frank bu hıza ve karnına gelen omuz darbesine dayanamayarak yere düştü. Henry gözü dönmüş bir şekilde adamın üstüne çıktı. Yumruğunu sıkarak adamın kafasına indirmeye başladı. Çekiç gibi şekilde vuruyordu. Ardından vuruş şeklini değiştirerek adamın yakasını tuttu. Yumruklarını adamın yüzüne vurdu. O anda Hawk ve Harry koşa koşa Henry'i Frank'inüstünden kaldırdı. Henry durdu. Ellerine baktı. Titriyorlardı ve kan içindeydi. Frank'in yüzü tanınamayacak durumdaydı. Kanlar içindeydi yüzü.

Frank'i kaldırarak revire götürdüler. Kendisi de gitti Henry'nin çünkü galiba eline dikiş atılması gerekiyordu. Gerçekten de dikiş attılar eline ve Frank'in de yüzüne birkaç krem sürdükten sonra dinlenmesine izin verdiler. Garip bir his olduğunu bile bile yaptığından pişman değildi. Çünkü Peter'ı seviyordu ve ölünün arkasından böyle saygısızlık edilemezdi. Savaşçılar Henry'e hak verir gibi duruyordu. Herkes dağıldı. Henry ise yatağına gitti ve derin bir uyku çekmek için yorganı üstüne çekti.

Takip etmeyi unutmayınnn ^^
Sağlıcakla..

Son YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin