Son Yaşam

16.BÖLÜM

Uyandılar ve hazırlandılar. Tekdüze geçen günlerden biriydi. Ama yarın olaylar olucaktı. Savaşçılar cephane, yemek, ilaç gibi her ihtiyaçlarını karşılamak adına o üniversitede bulunan Negan'ı ve adamlarını yenmek istiyorlardı. Zor olacaktı. Bir bedeli olacaktı. Korkuyu üstlerinden attılar. Yarın olmasını beklediler. Zaman geçmek bilmiyordu. Henry oradan oraya yürüyor, gereksiz yere elinde ki topla oynuyordu. Hawk uyuyordu. Harry de aynı şekilde rahat ve derin bir uykudaydı. Bill ve Ed ise giysilerini düzeltiyorlardı.

Henry, yapacak bir şey bulamadığından Rick'i ziyaret etti. İyi ki hasta olanlar çok feci hasta değil yaralananlar ise ağır yaralı değildi. Rick bir adamın yatak hakkında rahatsızlığını giderdikten sonra ellerini yıkadı. Henry'e dödüğü anda anladı ki Henry yapacak bir şey bulamamıştı.

"Mermilerini hazırladığından eminsin değil mi Henry ?"

"Eminim. Yapacak bir şey yok. Yarın için endişeleniyorum sadece. Belki de bugün dışarı çıkıp araba felan aramalıyız. Sen ne düşünüyorsun ?"

"İçimde kötü bir his var Henry. Sanki bizim gruptan birçok kişi yaralanacak ya da daha kötüsü olacak. Bunu yapmak zorunda olduğunuzu biliyorum. Ama içimde ki his beni rahatsız ediyor."

Henry Rick'in omzunu tuttu. Korkmaması gerektiğini ve soğukkanlı durmasını anlatan birkaç sözcük söyledikten sonra yukarı çıktı. Asıl odasına girdi ve haritaya göz attı. Planı tekrar etmek istiyordu. Gece vakti gideceklerdi. Dışarıda nöbet tutan iki kişinin dikkatini dağıtması için Gabriel gidecekti önden. Onlara katılmak istediğini söyleyecek. Dikkatleri dağılmış bir anda bıçaklarla iki kişiyi öldürecekler. Sonra içeri girecekler. İçeride ki kişiler odalarında uyuyor olmalıydılar. Çünkü son üç gündür onları uzaktan dürbün ile izleyen savaşçılar saldıracakları saati onların uyuduğu saate hazırladı. İçeri girdiklerinde ellerinde ki bıçakları kullanarak uyumakta olan kişileri öldüreceklerdi. Yanlış çıkma olasılığı yok gibiydi. Tek korktuğu uyumamış olan birisi varsa onları ele verebilirdi.

Uyudu savaşçılar. Uyandıkları saat 5.00 gibi bir saat olduğundan uyku sersemliği ile yataktan kalkıp hazırlandılar. Gaz maskelerini takıp dışarı çıktılar. Anlaştıkları gibi motorla ileri giden Gabriel iki nöbetçinin dikkatini çekti. Zorla motordan indirdiler ve sorular yağdırdılar.

"Yanında biri var mı ? Ne istiyorsun ? Seni öldürmeden önce söyle !"

"Yanımda biri yok ve ben sadece size katılmak istiyorum. Lütfen beni aranıza alın her şeyi yaparım."

Bu konuşmayı birazcık daha uzatmaya başarmıştı Gabriel. Bill ve Ed nöbetçilerin boğazına sapladılar bıçaklarını. Kanlar içinde kalmışlardı. Hızlı bir şekilde kapıdan içeri girdiler ve gaz maskelerini çıkardılar. İlerlediler. Çok fazla oda vardı ve her odanın içerisinde yatan en az üç kişi vardı. Bıçaklayarak öldürdüler. Başka bir odaya denk geldiler. Kapı kilitliydi. Yanında maymuncuk taşıyon Don kapıyı açınca şok oldu. İçerisi cephanelikti. Herkes oraya baktığında arkada kaldı Hawk. Bir anda bir adam koşarak Hawk'ı bıçakladı. Silahı çekip vurdular hemen adamı. Hawk bıçaklanmış gibiydi ama sadece sıyırmıştı. Kötü olan şuydu ki mermi sesine herkes uyanmış ve savaş başlamıştı.

Birbirne ateş eden iki takım da kıyasıya mücadele veriyordu. Henry kafasını kaldırdı ve merdivenden gelenlerin olduğunu gördü. Elini tetikten çekmeyerek ateş etti. Merdivenden gelenler yere yıkıldılar. Siperlerin arkasında kalmaları gerekiyordu çünkü sayıca üstündüler. Harry cephaneliğe girdi ve elinde el bombasıyla çıktı. Adamların geldiği yere doğru pimini çekip fırlattı. Bomba patladığı anda kulaklar sağır olmuşçasına sesin gelmediğini farkettiler. Ses duyularını kısa bir süreliğine kaybetmişlerdi. Harry bir bomba daha alıp fırlattı. Ardından patlamanın şiddetiyle Christian yere savruldu. Ayağa kalkmaya çalışırken bir adam onun bacağına doğru ateş etti. Daha ateş edicekti ki öldürdüler adamı. Rafael hızlıca ayağa kaldırdı Christian'ı ve üniversitenin dışına çıkardı.

Savaş alanı çok kötüydü. Mermiler havada uçuşuyordu. İyi ki yeni uyandıkları için sarhoş gibi ateş eden kişileri öldürmek kolaydı. Kapıdan gelenleri tutmak, sipere saklananları tutmak derken mermi sesleri azaldı ve bitti. Hepsini öldürmüşlerdi. Yerde biri ağlıyordu. Sonra farkettiler ki biri ölmüştü. Bu kişi Simon'du. Göğsüne aldığı birkaç mermi onu ölüme sürüklemişti. Negan'ın az ileride yerde ölü bir halde yattığını gördü Harry. Savaşı onlar kazanmıştı.

Arkadaşlar tam olarak savaş anını anlatamadım. Aslında anlattım ama kafamdaki savaşı değiştirmek zorunda kaldım. ^^

Sağlıcakla..