3

2.7K 280 126
                                    

Do Kyungsoo

"Nerede kalacaksın?"

"Bilmiyorum." Yatağa bağımlı birinin sokaklarda yaşaması mümkün değildi fakat eve de dönemezdim. "Bakım evine sığınabilirim."

Bugün, Kim Jongin ile yaptığımız konuşmanın üzerinden üç gün geçmişti ve ben taburcu oluyordum. Aradan geçen zaman boyunca vaatlerde bulunan adam beni ne aramış nede bir şekilde ulaşmaya çalışmıştı. Şaşırtıcı değildi, şaşırmamıştım.

Durumumu gördükten sonra korkulacak bir tarafım olmadığını anlayarak geri çekilmiş olabilirdi. Kamera kayıtları elindeydi ve benim gibi bir serserinin öylesine sevilen bir adamı polise şikayet etmesi, kimseyi onun suçlu olduğuna inandırmazdı.

Kızgındım.

Hayatım boyunca iyi şeyler yapmamıştım belki ama kendimden başka kimseye de zararım dokunmamıştı. Aç kaldığım zamanlar, diğer herifler gibi hırsızlık yapabilirdim. Birkaç saf insan bulmak zor değildi, onları kandırır ve paralarını yerdim fakat ben böyle biri olmadım. Sokakta bulduğum atıkları sattım, demir topladım, inşaatlara çalışmaya gittim. Bu şekilde cezalandırılmayı hak etmiyordum.

"Abi, şikayetçi olalım."

Sehun, anlayamadığım bir nedenden dolayı yanımdaydı. Belki de kazanın gerçekleştiği gece ona ilaç almaya gittiğim için kendini suçlu hissediyordu. Beni buraya getirmesi yeterliydi fakat o, sürekli isteklerimi soruyor ve beni memnun etmek için uğraşıyordu.

"Gerek yok." diye mırıldandım. Elimizde hiçbir kanıt yoktu ve bu kezde iftira atıyormuşuz gibi görünmekten başımız belaya girsin istemiyordum.

"O herif tam bir pislik, sana yardım edecekti hani? Vicdansız piç."

"Boşver şimdi."

Fazla umursamaz göründüğümün farkındaydım fakat gerçek bu değildi. Endişe doluydum, birazda korkuyordum. Buradan çıktıktan sonra hiçbir şey benim için kolay olmayacaktı. Tuvaletimi bile tutamıyordum. Doktorum ile bu konuyu konuştuğumda bana bu durumun olası olduğunu söylemişti. Küçük bir çocuktan farksızdım ve bu şekilde beni kabul edebilecek kimsem yoktu.

"Devlet birkaç şeyi karşılamıyor, ödeme yapmak için aşağıya ineceğim. Hemen dönerim."

"Sehun, paran var mı?"

"Evet."

"Sana ödeyeceğim, en kısa zamanda."

Kimseye borçlu kalmayı sevmezdim ve altından kalkamayacağım hiçbir şey için borç altına girmezdim. Sehun'a geri ödeme yapacaktım fakat bunun zaman alacağını ikimizde biliyorduk.

Bu yüzden mahçup hissettim.

"Önemli değil, dert etme."

Aralık kapıdan dışarı süzülürken gülümsedi. Gülümsemesi güven vericiydi. Onun soğuk biri olduğunu düşünmüştüm ama o vefakardı.

Oh Sehun'u tanıdıkça beni şaşırtan özellikleri ile karşılaşıyordum. Kavga edemediğini söylediği halde yumrukları güçlüydü, korumacıydı ve birazda konuşkan. Uyuduğum zamanlar tek başına beklerken sıkıldığını söyleyip duruyordu. Onu böyle biri olarak tanımıyordum, gitmesi gerektiğini belirttiğimde şirinlik yaptığı bile olmuştu.

Oh Sehun'u keşfedebilmem için sanırım yaralanmam gerekiyordu.

Bakışlarımı tavandan ayırarak odama giren kişiye yönelttiğimde bunun Sehun olmasını bekliyordum. Belki doktor yada hemşire... Fakat karşımda iki tane koruma ile dikilen Kim Jongin'i görünce hayrete düştüğümü belirtmem gerekiyor.

OBSTACLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin