Kim Jongin
"Bezini değiştirmekten bıktım artık. Söylesene, lanet olası işeme organın sızdırmaktan ne zaman vazgeçecek?"
"İsteyerek yapmıyorum."
"Elbette isteyerek yapmıyorsun!"
Gözlerimi devirip yanımdaki bez torbasına güçlü bir tekme savurduğumda, içinde biriken sıvılar ahşap zemin üzerine düşerek adeta bana karşı zaferle sırıtmaya başladılar.
İki gün. Koskaca iki günün adı vardı yahu. Chanyeol gittiğinden bu yana iki gün geçmişti ve ben, o gece yeni bir bakıcı aradığıma dair ilan vermeme rağmen kimse kapımı çalmamıştı.
Çıldırmak üzereydim. Geçen zaman boyunca Kyungsoo'nun pisliklerini temizlemiş, onun için yemek yapmış ve ilaçlarını vaktinde içmesi için, iş ve ev arasında sıkı bir koşuşturmanın içine bodozlama dalmıştım.
Yoruluyordum. Bünyem tüm bu kargaşaya alışık değildi ve yatalak serseri çabalarımı görmüyor gibi sürekli şikayet halindeydi. Onunla ilgilenmenin en zor yanı günde ortalama 5 kez bezini değiştirmekken, rahat ettiğim tek durum uyku halleriydi. Horlamıyordu bile. Fazla sessizdi.
"Bakıcımı kovman benim hatam değildi."
Her tartışmamızın sonunu Park Chanyeol'a bağlamayı nasıl başarıyordu emin değilim ancak buna bir son vermeliydi.
"O saygısız herif hakkında konuşmaktan vazgeç."
"Saygısız olan biri varsa bu sensin. Şimdi isteklerime saygı duy ve onu geri getir."
"Seninle tartışmayacağım."
"Senden nefret ettiğimi biliyorsun değil mi?"
"Duyguların, önemsediğim şeyler değil."
"Piç kurusu."
"Muhtaç serseri."
Battaniyesini yüzüne kadar çekerek aramızdaki münakaşaya bir son vermeye çalıştığında, burnumu kıvırıp parkemi kirletmeye devam eden sidik torbasına baktım. Böyle devam edemezdim. Bu şekilde devam edemeyeceğimi biliyordum. Fakat elimden hiçbir şey gelmiyordu.
Lanet olsun.
♿
"Nereye gidiyorsun?"
Üzerime geçirmeye hazırlandığım deri ceketten vazgeçip onu koltuğun üzerine bırakırken duyduğum mırıldanma ile gözlerimi Kyungsoo'ya çevirdim.
Tartıştıktan hemen sonra uyumuş ve yüzüne kadar çektiği battaniyeyi nefes alamadığı için bilinçsizce itelerken, bu durumu fark etmemi sağlamıştı. Birkaç saattir uyuyor olmalıydı. Muhtemelen, onu bırakıp kaçmak için yaptığım hazırlığın kokusunu almıştı. Pis serseri. Hayatımın merkezine taht kurmuş, imparatorluğunu inşa etmeye çalışıyordu.
"Taemin ile buluşacağım."
"Arkadaşın mı?"
"Evet."
Geniş bir esnemeden sonra kendisine bir miktar uzak olan saati görebilmek için odaklanmaya çalıştı. Birlikte geçirdiğimiz zaman boyunca farkına vardığım şey, onun metrelerce öteyi görmekte zorlandığıydı.
Gülümsedim. Bu fırsatı zevk ile değerlendirecektim.
"İlaçlarımı kullanmam gerek ama benim. Yemek hazırlamalısın Jongin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSTACLE
FanfictionJongin + Kyungsoo + Chanyeol Onların aşması gereken tek engel ; Ülke genelince tanınan ve sevilen Kim Jongin'in, sokaklarda yaşam mücadelesi veren Kyungsoo'ya çarparak yürüme yetisini elinden alması değildi.