10.BÖLÜM
Şarkı: Dünyayı Durduran.
Yayınlanma Tarihi. 09.09.2016.
İYİ OKUMALAR.
Yatakta rahatsızca kıpırdanıp ayaklarımla pikeyi bulmaya çalıştım, gözlerimi yavaşça açtığımda pikenin yerde olduğunu gördüğümde somurttum. Nefesimi dışarı verip, gerindim. Yatakta oturup, ayaklarımı aşağıya doğru sallandırdım. İlk önce tavanı izledim, avizeye baktım bir süre, mavi tonlarının en koyu rengini almıştı. İçinde ki ampul çok ilgilendirmiyordu beni. Bakışlarımı ayaklarım da sabitleyip, ellerimi şakaklarıma bastırdım, derin bir nefes alıp, geri verdim. Düne göre daha iyi miydim? Hiç bilmiyordum. İlk defa hiç bir şey bilmiyordum. Zaten ben bir bok bilmiyordum ki!
Ayağa kalkıp, çıplak ayaklarımın zeminde bıraktığı sesler eşliğin de iki kapı ötemde ki banyoya girdim, dün banyoda ki halim aklıma gelmemesi, iyi bir şeydi sanırım. Büyük ayna da kendime dikkatle baktım. Göz altlarım da kızarıklar vardı, saçım nemliydi, suyu açtım. Ellerimi birbirine değince vücudum da dolanan acı ile ellerimi inceledim. Sorgu da kanayan, elimde ki kan kurumuş, etrafı kırmızı rengine hakimdi. Kabuk bağlayacak gibi görünüyordu.
Elimi havluyla yavaş yavaş kurulayıp, banyodan çıktım. Koridorun o uzun alanından geçip odama girdim. Yatağın kenarında ki, telefonuma baktım. Telefonumdan gözlerimi ayırıp, dolabıma ilerledim. Sahiplenmiştim odamı, artık. Evimde ki odam gibi rahat olmasa da rahattı. En azından sadece bana aitti. Dolabın kapakları açıp, ne giyeceğimi düşündüm. Elime ilk geçen şeyleri aldım. Siyah bahçıvanlığımı askılıktan aldım, alt rafta olan katlanmış üst üste duran tişörtlerimden birini aldım.Spor ayakkabılarımı da kenardan aldım. Dolabın kapaklarını kapatıp,çorap giydim.
Ayakkabının bağcıklarını içine verdiğim de telefonumun ekranı dikkatimi çekti. Bir kaç mesaj geliyordu bu aralar ama ilgilenmiyordum. Genelde mesaj atmayı,mesaj okumayı sevmezdim. Makyaj eşyalarından bir kaç tanesini elime alırken,aynamı da kenarda duran çekmeceden çıkardım. Rimeli gözlerim de gezdirip yerine koydum. Gözlüğümü elime alıp saçlarımı da açık bıraktım. Kuruması için açık bırakmalıydım. Saçlarımın arasında bir kaç sefer ellerimi dolaştırdım. Komodinden telefonumu alıp,cebime koydum.
Uzun koridora çıkınca, yavaş adımlarla merdivenlerden indim. Yukarıdan her şey daha netti. Avizeler, biblolar, aile çerçeveleri, tablolar. Her şey. Merdivenlerden aşağı, sesler geliyordu. Son basamağı inip gördüğüm kişiyle duraksadım. Tebessüm etmekte zorlanıyordum.
"Günaydın" boşluğa doğru sesim git gide yayıldı. Topluklu ayakkabı sesi yanıma yaklaştıkça artıyordu. Ses git gide yaklaşırken, sesin geldiği yöne döndüm.
Mahperi hanım bana bakıyordu. aha doğrusu beni inceliyordu. İstemsiz bir şekilde gerilmiştim. Donuk bakışlarımın altına almıştım, bana öyle bir bakıyordu ki. Elinde olsa beni baştan yazardı.
"Esin. Benim bazı kurallarım vardır, evde,dışarıda, iş yerimde, kısacası hayatımda ki çerçevemin içine girebilen her insanın üzerinde kurduğum bir takım kural. Özellikle de evin içinde giyilen spor ayakkabı. Adı üstünde spor ayakkabı. Spor yaparken, yürüyüş yaparken giyilmek için var. Bazı kurallarımı da üstünde gördükçe söyleyeceğim.
"Bakın Mahperi hanım, sizin kurallarınız gibi benim de kendimce kurallarım var. Özellikle de, başka insanların söylediklerini yapmama kuralı. Zorunda olmadıkça kimsenin dediğini yapmam. Nasıl istiyorsam öyle yaşarım kuralı. İnsanların benim hayat çerçevemi biçimlendirmesini hiç mi hiç sevmem." sözlerim üzerine bakışları bende biraz gezindi. Dudakları alaycı bir şekil aldı. Gözleri hafif kısıldı, dudaklarının arasından bir nefes aldı. Sonra hiç bir şey olmamış, gibi devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHRİMAH | FERFECİR
Mystery / Thriller"𝐤𝐢𝐦𝐬𝐞𝐧𝐢𝐧 𝐤𝐢𝐦𝐬𝐞𝐲𝐢 𝐛𝐮𝐥𝐚𝐦𝐚𝐝ı𝐠ı 𝐛𝐮 𝐡𝐢𝐤𝐚𝐲𝐞𝐝𝐞 𝐬𝐞𝐧 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢𝐧𝐢 𝐛𝐮𝐥𝐚𝐛𝐢𝐥𝐞𝐜𝐞𝐤 𝐦𝐢𝐬𝐢𝐧?" Çelme takıp yere düşmesini sağladım. Ama... Sadece o değil, ben de düştüm yere. Kollarımı saran kolları sırtımda birl...