MHRMH | 22

605 147 9
                                    

22.BÖLÜM

Şarkı: Billie Eilish - lovely

Yayınlanma Tarihi. 02.03.2019

İYİ OKUMALAR.
 
Multimedya da ŞEYTANIN İNİ.

Karım...

Kim aldı seni, neden aldı nereye götürdü, götürüyor? Ne yapmak istiyor anlamıyorum Mihrimah. Kim senden bir şey istiyor. Sen dünyada ki en iyi, en şefkatli, en güvenilir, en imrenilecek insanlardan birisisin. Senden ne isterler ki?

Evin yüzeyinde ki kırmızılık beni korkuturken bu kanın kime ait olduğunu düşünmek benim canımı sıkıyordu, ya karıma aitse ya onun kanıysa? Düşüncelerimi daraltamıyordum içimde çığ gibi büyüyen ve sel gibi hızla çalışan düşüncelerimi durduramıyordum. Düşüncelerimin ardı arkası kesilmezken etrafıma bakınmaya başladım. Bir taraf evlerle kaplı diğer taraf ormanlık alana bakarken içimde git gide büyüyen korku ile yüzleşmekten korktum. Evin büyük kapısını açarken hiç bir şeyi düşünemiyordum. Nefes alış verişim hızlanırken kalbimin atış hızını umursamadan koşmaya başladım. Mahperi'nin sesi geliyordu ama dönüp cevap verebilecek gücüm yoktu. Ateş sesinin geldiği yöne doğru koşarken bir el daha ateş edildi... 

Sonra ise bir çığlık... Kime aitti bu çığlık? Karımın sesine benziyordu.

Tüm gücümle bağırmaya başladım. "MİHRİMAH! BURADASIN BİLİYORUM!" koşmaya devam ederken ayaklarımla bacaklarım kendisini bıraktı. Nefes alamıyordum artık, sadece yaşıyor gibiydim. Çocuklarım için ayaktaydım. Karımın bulunması için ayaktaydım.

"KİMSİN SEN ADİ HERİF! KİMSİN! NE İSTİYORSUN KARIMDAN! BIRAK KARIMI ARTIK!"gücüm tükenene kadar bağırdım. Diz kapaklarım uyuşuyordu yavaş yavaş, üzerimde mont olmasına rağmen terliyordum, nefes alış verişim düzene girmişti. Bir çırpıda üzerimde ki montu çıkardım ama hala rahatlayamamıştım. Uzayan saçlarımı geriye atarken ayağa kalktım. Etrafımda kimse yoktu, bir beni duyan toprak bir duyan da ağaçlarda ki rüzgardı. Yerde duran montuma bakınırken gözlerime inanmıyordum. Yerde parlayan mermiyi görünce ne yapacağımı şaşırmıştım. Mermiyi görünce gülmeye başladım bir anda. Gülmek ilk defa bu kadar rahatlatmıştı,uzun zaman sonra ilk defa. Kahkahalarım artık karışmıştı gökyüzüne montumun kenarıyla tutarken gülmemi durduramıyordum hala. Montumun içerisinde sıkı sıkı tutarken gülmem durdu bir anda. Gözlerimi kırpıştırdıktan sonra görüşüm bulanıklaştı. Burnumun ucu sızlıyordu. Kalbim artık durmuş devam etmiyordu sanki. Yanaklarımın ıslaklığı ile ağladığımı o an fark ettim. Göz yaşlarım akarken yanaklarımdan, montumun içerisinde ki mermiye sarıldım. Bu mermi götürecekti bizi karıma. Bulacaktım işte onu, buluyordum. Acıyordu canım, dayanamıyordu artık bu beden. Ne halde, nerede ne yapıyor? Saçlarının tek bir telinin bile dökülmesi canımı sıkarken 6 aydır yanımda olmayışı, aynı yatağı paylaşamamak, nefesi nefesime karışmazken aldığım nefesleri bana haram ediyordu. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatırken aklıma gelen anıyla hıçkırıklarım ormanı doldurmaya başladı.

"Ya Bahadır! Bakma bana öyle..." dudaklarım kıvrılırken yatağın üzerinden kalkıp yanına gittim. Makyaj masasının önünde durup ayandan ona baktım.

"Nasıl bakmayayım?" derken kaşlarımı havaya kaldırdım. İşaret parmağını aynaya yöneltti.

"Bak işte böyle! " saçlarını arkaya doğru atarken bana gelen kokusuyla gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. 

"Bahadır transa geçtin yine!" sesinde ki alayla bana döndü. "Mihrimah?" gözleri gözlerimi bulurken aramızda ki az kalan mesafeyi kapattım.

MİHRİMAH | FERFECİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin