MHRMH | 26

367 95 24
                                    

26.BÖLÜM

Multimedya: Temsili KEVSER ÇAMOĞLU

Şarkı:  Duygusal anlarınızda en çok dinlediğiniz şarkıyı dinleyin lütfen, ben Candan Erçetin'in Kına Müziğini dinledim mesela. Buraya da bırakın lütfen.

Yayınlanma Tarihi. 28.06.2019.

İYİ OKUMALAR.

DİPNOT 1:Biliyorum bir kaç haftadır bölüm gelemedi ama buna mecburdum hastaneden hastaneye koşuşturma halindeydim. Bir de çalıştım bir kaç hafta yazamadım maalesef ama bu haftadan itibaren bölümler düzenli olarak gelecek çünkü iki bölüm yazıldı! Sizleri seviyorum MİHRİMAHLAR! 

DİPNOT 2:Sizlerden bir de bir şey rica etmek istiyorum, bir yorum bir oy yaparak/vererek okuduğunuzu düşüncelerinizi belirtin lütfen. Bölüm hakkında merak ettiğiniz her şeyi yorumlar kısmına bırakabilirsiniz hepsini okuyor, cevap veriyorum.


- - - -

kısa bir hatırlatma;

Evin kapısının önünde öylece yatan birisi vardı şuan karşımda...

Elektirikler neden gitmişti?

Bir iki adım geriledim...

Ayağımda ki pandufların içerisinde sanki kan dolmuştu. O kadar soğuktu ki bedenim,ayaklarım... Yutkunamadım.

Beyaz kefenden geri tuttuğum adımlarımı ileriye yönelterek atınca içimde ki korku fısıldadı. "Sen Kevser Çamoğlusun,sen busun,o kefendekini kurtar..."

Kefenin yanına eğilmeye başladım nefesimi tutarken. Nefesim boğazımda takılı kalsa da gece havaya bir nefes bıraktı benim için.

Yavaşça kaldırdım kefenin ucunu,ucunun açık olması beni şaşırtsa da derin bir nefes bıraktım havaya. Kefenin altından akan kanlar beyaz bornozuma değerken onu umursayamadım bile.

Gördüğüm yüz... otopsiye giden yüzdü...otopside olması gereken kişi şuan kapımın önünde ayaklarımın ucundaydı... Suratının temizlenmesi de cabasıydı. Yüzünde ki yara izleri bir bir belli oluyordu. Kaşlarımı çatmaktan başka yapabildiğim tek şey hiçbir şeye dokunmamaktı. Yüzünde ki yara izlerinden çok dikkat ettiğim şey, çamurluyken anlayamadığım benleriydi.

Benlerin sayısı o kadar çoktu ki... Bu benim...

Teyzemdi...

İdrak edebildiğim görüntü benim çığlığımı serbest bırakırken yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

"TEYZE!" 

- - - -



Kevser Çamoğlu'ndan;

"Teyze..."

"Hastaneye gitmemiz lazım..." bulanıklaşan göz kapaklarım kirpiklerime düğümlendi. Düğümler sıkılaşırken nefesimi dışarıya savurdum eşit miktarda. 

"Hastaneye gitmemiz gerekiyor..." 

"Ben... tamam... sakinim..." nefes almak için araladığım dudaklarımdan kaçan hava 

Göz kapaklarım bedenime ağır gelirken yanaklarıma süzülen göz yaşlarım soğuktu. Şu kara kıştan bile soğuktu. Ama en soğuk olan ise,

MİHRİMAH | FERFECİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin