MHRMH | 5

1.4K 421 112
                                    

5.BÖLÜM

Şarkı: Demi Lovato Stone Cold

Yayınlanma Tarihi. 20.07.2016

İYİ OKUMALAR.


Yatağın rahat olup olmadığına bakmak için yatağa uzandım. Göründüğünden rahat değildi. Yatağa yatarken gıcır gıcır ses çıkarıyordu. Kafamı yastığa koydum. Yatağın üstünde birden fazla yastık vardı. Ne gerek vardı acaba bir yastık neylerine yetmiyordu ki ? Yastıkları yamacıma alıp derin bir nefes aldım.

Telefonuma attığım fotoğraflardan bir kaç tanesini Erkana yolladım. " Burası salon, bu arada ben gelmeden sakın bir fotoğraf paylaşma." yazıp yolladım.Şimdi yollarsa foyam ortaya çıkacaktı o zaman ben de sıçacaktım haliyle Telefonu masamın üstüne koydum. Derin bir nefes aldım ve geri verdim. Birkaç kez tekrarladım bunu. Yastıklardan birini kucağıma alırken yastığın tam istediğim gibi yumuşacıktı, sert yastıkları pek sevmezdim kafan yastığın içine düşecekti, tabi bence. Düşünmek bazen iyi geliyordu.

Kaçacak deliğim de yoktu. Nereye kaçsam bütün dertler beni buluyor ve bir balık ağına alınmış bir ay'dım sanki. Şekilden şekille giriyor, bir dolunay oluyor bir hilal bir de yarım ay oluyordum. Dakikadan dakikaya şekil değiştiriyordum. Her şeyi geride bırakmak istiyordum. Ayın Güneşi arkasında bıraktığı gibi ben de kendi Güneşimi geride bırakmak istiyordum.Ama benim Güneşim kimdi ? Ben Aydım. Ama Güneşim yoktu. Zaten olsa yanar alev alır ve küle dönerdim. Dönerdik.Yaz olsa da üstüme bir şey almadan yatamazdım.Battaniyeyi üstüme güzelce sarıp gözlerimi kapattım. Bir daha açamamak üzere kapatmak için ne vermezdim ki ?

Gözlerimi kırpıştırıp açtım. Tek gözümle yatağa baktım. Yastıklar yerde, battaniye bacaklarıma sarılı. Ayağa kalkıp battaniyeyi yatağın ucuna bıraktım. Kapının kulpundan aşağı indirip kapıyı açtım. Banyonun yolunu tuttum. Banyoya girip soğuk suyu açıp suratıma çarptım.Bana ayrılan Odaya girip bavulumda ki eşyalara bakmak için ağzını açtım ama yoktu kıyafetlerim eşyalarım, dolaba ilerledim, dolapta olan eşyalarımı görüp derin bir nefes alırken kafamı cama doğru çevirip kapalı olduğunu görmek beni bunaltıcı sıcaklığın neyden kaynaklı olduğunu fark ettirdi.Dolaba döndüğüm de baya geniş olduğunu fark ettim, dolap dört raf vardı. Bir tane askılık yeri ve dört raf. Bir tane de küçük çekmece bölümü vardı.İçi kırmızının en koyu rengine aitti. Diğer bavulum da dolabın arka tarafında kalan bir boşluğa konulmuştu. Boş olan bavulu da dolabın altına koydum.

Dolaptan, siyah bahçıvanlığımı çıkarttım. Nane şekerinden bir tane ağzıma attım. Ayağıma getirdiğim spor ayakkabılarından giydim. Hafif bir makyaj da yaptım. Bugün siyahtım farklı renklerde kıyafetlerim vardı ama genelde en uygun siyahtı. İçim dışım farklıydı benim içim beyazken dışım siyahtı işte.

Merdivenlerden inerken telefonumu cebime sıkıştırıp yavaş adımlarla kapıyı açıp geri kapatırken yavaş olmaya özen gösterdim. Masada ki herkese göz gezdirirken eksik olmayan kimse yoktu "Günaydın" samimi bir şekilde tebessüm ettiğim de karşılığını sadece Kevser ve Çağlar'dan almak beni şaşırtmadı, diğer kardeşler daha gariptiler samimilik konusunda. Masa da ki gösterişli! sürahiyi dikkatle tutup alacakken Batuhan ile göz göze geldim, gözlerini kısmış çatalı elinde eli havada bana bakıyordu. Daha fazla odaklanmadan dün gördüğüm bahçeye doğru ilerlerken arkamdan gelen sese pek önem veremedim açıkçası.

" Esin. Nereye?" Çağlar'ın sesini duyunca arkamı dönmek istesem de dönemedim ne yazık ki. Bahçeye girdim. Ama bahçe zaten yeteri kadar suluydu, suya gerek yoktu ki üzgün ve hayal kırıklığı yaşayıp arkamı dönerken burnumun tam dibinde kızgın bir Çağlar vardı. 

MİHRİMAH | FERFECİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin