Risk SİZ

RİSK NEDİR? I

     Yemeklerini yediler günlük olaylardan bahsedip hoşça vakit geçirdiler. Linda için Sam ile ilgili hissettiği en şaşırtıcı şey onun yanında kendini çok rahat hissetmesiydi, sanki çok uzun yıllardır onu tanıyormuş gibiydi. Ayrıca bu masada sanki çift olduklarını düşünmek ona ayrı bir heyecan veriyordu.

Bir saat sonra restaurant'ın kapısında Kate ile vedalaşıyorlardı.

Kate "Linda bu akşam ne yapıyorsun?"

"Bu akşam sizin düğün organizatörünüz ile randevum var. Bugün aradı, benimle görüşmek istedikleri varmış, çok iyi oldu ben de onunla görüşmek istiyordum zaten"

***

     Linda'nın bir haftası çok yoğun geçmişti. Düğün hazırlıkları için yarattığı bütün boş vakitlerini koşturarak geçiriyordu. Büroya bile fazla uğrayamıyordu, yani hergün sabah toplantılarına katılıyordu tabi ama öğle yemeği sonrasında geri gelmiyordu, onun yerine gece geç saatlere kadar oturup açıklarını kapatmak için rapor hazırlayıp onları çalışmaları için ekibe bırakıyordu.

Bu arada Linda, Sam'e her geçen gün biraz daha kapılıyordu. Onu hep görmek, öyle ya da böyle bir şekilde onunla olmak istiyordu. Her sabah toplantıya giderken kalbi bir ürkek kuş misali ağzına gelicek kadar şiddetle çarpıyordu. Duygularını dinleyecek fazla zaman bulamadığı için de memnundu işin açıkçası.

Çünkü yavaş yavaş hissettikleri onu korkutmaya başlamıştı. Ama sonunda bununla yüzleşmesi gerektiğini çok iyi biliyordu, sadece zamanı uzatıyor kendine vakit kazandırıyordu. Bu adamın yanında çok iyi, mutlu ve hiç olmadığı kadar kendini güçlü hissediyordu. Tek sorun ona ne kadar güvenmesi gerektiğinden emin olamıyordu. Biliyordu ki bir insan iyi biri olabilir hata eşi bulunmaz bir dost da olabilirdi ama bütün bunlar iyi bir sevgili olacağı anlamına gelmiyordu. Tabi burada kilit noktalardan biri de onun 'sevgili' isteyip istemediğiydi.

***

       Sam bu kıza deli oluyordu ve artık bunun ne olduğunun tamamen farkındaydı. Her sabah onun parlak kulaklıkları kulağında, onlara göre fazlasıyla şık kıyafet takımları ile göz dolduruyordu. Yuvarlak şirin poposu, iştah açıcı iri göğüsleri, ince beli, uzun bacakları ile Sam'in hayatında gördüğü en güzel ve seksi kadındı. Ama Sam'i bu kadar etkileyen ve onu deli eden sadece bunlar değildi, hatta sıralamanın başında bile sayılmazlardı. Çünkü en üst sıralamayı; yüzünün masum hali, büyük gözlerinde ki o çok şeyler gördüğünü yine de içinde ki iyiliği bir şekilde kaybetmediğini bağırarak parlayan bakışlar, birşeyi düşünürken alt dudağını büzüşü, işe konsatnre olmak için müzük dinlerken hafifçe salınması daha da güzeli ayakta panoda çalışırken çok odaklandığında tek ayağını ayakkabıdan çıkarıp diğer bacağına yaslaması, karakterini ve naifliğini yansıtıyordu, bütün bunlar bir de dolgun dudakları ile birleşince tek kelime ile rüya gibiydi. Ulaşılması neredeyse imkansız bir rüya.

  O muhteşem bir kadındı tek sorun Sam ona ne zaman yaklaşmaya kalksa aralarında saydam bir duvar'ın varlığını hissetmesiydi. Ama Sam bunu aşmaya kararlıydı, ne olursa olsun o duvarı mutlaka aşacaktı. Şu an için ne olduğunu onu bu kadar huzursuz edeni tam olarak bilemese de sonunda tüm bunları çözücekti.

Linda bütün haftayı koşturarak geçirmişti, düğün hazırlıkları, raporlar, toplantılar, Sam ne kadar yoğun olduğunun farkındaydı.Özellikle de Kate için herşey'in en iyisini yapmaya çalıştığının da.

Bundan dolayı bu telaş geçene kadar onu fazla meşgul etmemeye çalışıyordu, tabi buna artık ne kadar dayanabileceğinden de emin değildi. Aksi takdirde bu kararı olmasaydı, Sam onun yanından bir dakika bile ayrılmayı düşünemezdi.