Risk SİZ

FEDAKARLIK II

         Yarım saat sonra Sam elinde sandviçle, meraklı gözlerle Linda'ya "Evet hadi göster bana, sabahtan beri, saatlerdir ne üzerinde çalışıyordun?"

Linda ağzında ki lokmayı yutup sakince içeceğinden bir yudum aldı ve kendini anlatmak için hazırladı "Şimdi, öncelikle senden beni hiç bölmeden dinlemeni istiyorum" Sam başıyla 'tamam' demek için bir kere yukarı aşağı oynattı.

Genç kadın anlatmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı "Biliyorsun çalıştığım yıllar boyunca gittiğim her görevde birlikte operasyon yaptığım ajanların dosyaları benim elimden geçer -en azından operasyon öncesi bilgi için- bazen özel detaylar kafama akılır ve hafızamda silinmeyen dosyalar içinde yerini alır. Nasıl olduğunu sorma bile çünkü ben de emin değilim ve beynim bazen gereksiz olduğunu hissettiğim bir yığın bilgiyle dolu. Her neyse konumuz bu değil, dün Danny'nin getirdiği dosyalarda dikkatimi çeken birşey oldu. Örümceğe bağlı olan vakfın dünyanın birçok yerinde çocuk esirgeme kurumlarıyla öyle ya da böyle bir bağlanısı vardı. Bu bilgi kafamı sürekli rahatsız etti bir şeyler biliyor ama ne bildiğimden tam emin olamıyormuş gibiydim. Sonunda bu sabah birşey hatırladım ve Belçikada, Robertla yediğim yemeği düşünmeye başladım"

Tüm konuşma sırasında sessizce Linda'yı dinleyen Sam, adına dahi tahammül edemediği adamla çıtığı yemek hatırlatılınca rahatsız homurtular yükselemeye başladı. Linda da bunu fark ederek gülümsedi, ona doğru eğildi ve sarıldı, arkasına yaslanıp eski pozisyonlarını almadan önce de genç adamın kulağına usulca fısıldadı " Konu bu değil ve o benim umrumda da değil. Şimdi devam ediyorum... Sevgilim" arkasına yaslandığında Sam'in erkeksi tatmine ulaşmış bakışlarıyla karşılaştı.

Artık ona sorun çıkarmayacağına emin olarak devam etti "Yemekte bana çocukluğundan bahsetti -diğer herşeyde olduğu gibi yine sadece kendinden yani- beş yaşına kadar kurumda kaldığından ve sonra evlat edinildiğini ve çok iyi bir aileye gitmenin öneminden falan uzun bir söylev verdi bana. O anda önemsememiştim çünkü kafamda başka şeyler vardı ve işin açıkçası tüm akşam beni şişkin egosuyla yeterince yormuştu. Ama dün dosyaları incelerken bu kafama takılan şeyin ne olduğunu anladım yetimhane konusunda ki çarpıcı ortak payda. Sonra elimden geçen birçok ajan dosyasında ki ortak noktayı hatırladım bugün ve Angeladan bir yardım istedim..." Linda tüm gün çalıştığı dosyaları açıp Sam'e "Gel de bak şunlara" dedi

Sam bilgisayara bakabilmek için Linda'nın yanına geldi. Ekranda kızıl asker traşlı, mavi gözlü, biraz çekingen duran, on yaşlarında bir çocuğun vesikalık fotoğrafı vardı. Linda parmağı ile önünde ki kağıda dikkatini çekince, o çocuğa çok benzeyen ama onun babası olabilecek yaşta bir fotoğraf ve yanında bir bilgi formu ile karşılaştı. Adamın adı: John Travis, on beş yıldır İnterpol ajanı olarak görev alıyordu ve ilk defa geçen yıl bir operasyonu yönetmek için ikinci adam olarak seçilmişti. Sam dosyayı biraz daha inceleyince bu operasyonun Linda'nın ki olduğunu anladı. Sonra birşeyden daha emin oldu o da bu adamın ekranda ki çocukla aynı yara izine sahip olmasıydı. Ekranda ki fotoğrafı biraz daha inceleyince onun da orada ki bir dosyaya ait olduğunu anladı, o da bir yetimhaneye aitti.

Sam anlamaya başladıkları karşısında şaşkına uğradı ama öncelikle emin olması gereken şeyler olduğundan "Peki, bana tam olarak ne anlatmak istiyorsun? Ama tam olarak açıkla" diye diretti

"Tamam! Bak, bana garip gelenin ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ya..." Sam'e baktı onay almak istedi

Sam "Evet..."

"İşte, beynimi sürekli kurcalayanın son operasyonlarımda ki aklımda kalan en az üç ajanın daha yetimhanede büyümüş olmasıydı. Bunları aslında dün gece fark ettim, algıda seçicilik işte..." genç kadın bir omzuyla önemsiz bir jest yapı ama sesi ve mimikleri konuyu ne kadar önemsediğini haykırıyordu adeta "Birlikte çalıştığımız zamanlarda garipsememiş, önem vermemiştim hala bunun için kendimi suçluyorum nasıl bu kadar tesadüfü atlayabildim?" sinirle alnını sıvazladı