Risk SİZ

DÜŞMANLA...II

          Şaşırtıcı bir şekilde yemeklerini sükunet içinde yediler, genç kadın için özellikle bir hayli şaşırtıcıydı bu durum. O yemeğinde ilerleme konusunda karşısında ki adam kadar başarılı olamasa da güç toplamak için iki lokma da olsa yedi. Öyle bir ortam vadı ki sanki kimse ilk konuşan olmak istemiyordu. Linda, 'kötü adama karşı hiçbir zaman ilk konuşan sen olma' eğitimi almış deneyimli bir danışmandı, şimdi de bunu uyguluyordu. Çünkü biliyordu ki onun ne yapmak istediğini veya neleri ne kadar bildiğini ilk Örümceğin konuşmaya ve isteklerine bağlı olarak değerlendirebilirdi. En sonunda da beklemesinin sonucunu aldı.

 Örümcek tüm zerafetiyle bej kumaş peçeteyle dudaklarının kenarını silip masaya bıraktı, bunları yaparken genç kadın da gözlerini adamın elinde ki geniş altın yüzükten alamadı, küçük parmağında bir servet taşıdığı belliydi ama Linda üzerinde ki armadan bunun daha çok tarihsel bir değeri olduğunu hemen anladı. Adam arkasına iyice yaslanıp biraz önce kendi servis ettiği kahvesinden bir yudum aldı ve derin, yoğun bakışlarını genç kadına odakladı.

    "Bana ne sormak istiyorsan, lütfen çekinme Linda. Aramızda herhangi bir soru işareti olsun istemiyorum" Adamın dedikleri şaşırtıcı ve birazda saçmaydı Linda için ama madem cevap vermeye razı biri vardı ve bu biri de yıllardır aradığı azılı bir suçluydu o halde o da soracaktı.

Çıkışarak ses tonunu biraz yükseltti genç kadın"İlk olarak benden ne istiyorsun?" bu adamala daha fazla kibarlık oyunu oynayamayacaktı.

"Çok kolay bir soru, hele de senin gibi akıllı bir kadından geliyorsa gayet küçük dürücü bile denebilir. Bu düşündürücü biliyor musun?" Hakikaten tavrında da düşünüyormuş gibi bir jest yaptı

"Bilmem gerektiğini düşünmüyorum ama tabi ki bazı fikirlerim var. Yine de senden duymayı yeğlerim"

"Aslında ben önce senin fikirlerini öğrenmek isterim" adam gözünü Linda dan ayırmıyordu, bu da açıkçası genç kadının canını sıkıyor, oturduğu yerde rahatsızca hareket etmesine neden oluyordu ve işin açıkçası şimdiye kadar düşünmediği bazı imkansız ihtimaller geçiyordu aklından kaçırılmasıyla ilgili. Ama yenileri değil, kesinlikle onunla önceki düşüncelerini paylaşacaktı. Çünkü şu anda aklına gelenler genç kadının kanını donduran kabus cinsindendi.

Boğazını temizleyip cevap verdi genç kadın "Belçikada ki işle ilgili değil mi? Sonuç olarak senin parmağın olduğundan hatta işi bizzat yönettiğinden gayet eminim" Örümcek, ilgiyle Linda'nın sözlerini dinledi. Genç kadın, bu davranış bozukluğu olan adamın ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Bu durum ona daha da korkutucu geldiği için bir çırpıda cümlesini tamamladı "Bu yüzden de intikam istiyorsun ve hatta konuyu tamamen örtbas etmek. Her zaman yaptığın gibi yani"

Adam bir süre hiç konuşmadı Linda artık etrafa bakıp, ne yapması gerektiğini düşünmeye başlamışken Örümcek "İntikam çok güçlü bir kelime hayatım. Ve bence içi boş. Hiçbir zaman kimseye bir yarar sağlamayan bir.. hmmm..." Adam başını arkaya atıp tavanı seyrederken doğru kelimeyi orada arıyormuşçasına bir süre durakladı "Ah.. Evet ve kimseye yarar sağlamayan bir duygu patlaması. Yo, hayır Linda benim intikamla bir işim yok. Ama bir konuda haklısın, Belçikada ki işi çözdün ve bana çok yaklaştın. Başka şeylerin peşinde olduğunuda biliyordum ve artık buluşmamız kaçınılmaz olmuştu"

Linda, şaşırmıştı açıkçası adamdan daha fevri çıkışlar bekliyordu halbuki o bir arkadaşıyla iş konuşur havasındaydı hatta kız ne sorsa cevaplayacak gibiydi "Ne gibi?" kendini tutamamıştı.

"İşe başladığın ilk günden beri aslında benim peşimdeydin tatlım" bunu söylerken adamın yüzünde o kadar kendinden emin, o kadar ukala bir sırıtış vardı ki Linda, o an da bu koca evde kapıyı bulup sırtına bir keskin nişancının sıkıcağı mermiyi yeme ihtimali bile olsa arkasına bile bakmadan kaçmak istedi.