SICAK SAATLER III

337 14 0
                                    

***

      Linda usulca kapıyı tıklattı ve hafif araladı. Tahmin ettiği gibi her bilgisayar kurdu gibi Angela duyacak durumda değildi. Çünkü kulağında kulaklıklar, önünde ki ekrana gömülmüştü. Arkasında durup korkutmamak için yüksek sesle birkaç kere öksürdü. Sonunda Angela arkasını dönünce gidip onun yanına oturdu. Beş tane çeşitli boyutlarda ekranı olan bir de arkasında bir dizüstü bulunan ufak bir odaydı. Odanın en ilgi çekici tarafı ise kesinlikle küçük mekanı iyice daraltan genişlik ve uzunlıkta ki serverlardı. Angela'nın önünde çeşitli ıvır zıvırlar vardı kalemler, not kağıtları ve "Herkes bir gün robot olacak ama ben yaşadığıma göre bugün değil" yazılı bir kupa.

"Seni burada gördüğüme sevindim," gerçekten de mutlu görünüyordu.

Linda'ya ilk andan beri bıraktığı intiba kendiyle barışık ve çok şirin bir insan olduğuydu.

"Ben de ofisini merak ediyordum zaten," hakikaten de söylediğinde çok samimiydi "Ama geliş nedenimin işle de bir ilgisi var" diye sözlerine devam etti

"Tabi nasıl yardımcı olabilirim?"

"Bana Scubrab Vakfının dünyada desteklediği veya sahip oluduğu butün yetimhanelerinin listesini çıkartabilir misin?"

Angela kafasıyla onaylayıp "Hemen," dedi ve üç devasa ekranına dönüp, klavyede uçarcasına bilgileri girmeye başladı "Fakat bu biraz zaman alabilir"

***

       Saat ondaki toplantıya girmeden önce Danny'i karşılamak için aşağıya inmişti Sam. Üzerini değiştirdikten sonra etrafta Linda'ya bakınmış ama görememişti. Merak ettiği için tam telefon açacakken Danny aramış ve onu kapıdan almasını istemişti. Yukarı çıkıp toplantı odasına geçmelerine rağmen Linda'dan hala ses seda yoktu.

Sam, kalabalık odaya baktı herkese hitaben "Linda'yı gören var mı?" bu soruyu bile sormak zorunda kalması, onun yerini bilmemek canını sıkmıştı.

Ekibi "Hayır..." maiyetinde başlarını sallayıp mırıldandılar. En sonunda Sam telefonunu çıkarıp Linda'yı aradı. Ama cevap vermiyordu, bu canının iyice sıktı. Toplantı odasının içinde kafese kapatılmış aslan gibi dolanmaya başladı. Başına birşey gelmiş olmasına ihtimal bile vermiyordu çünkü buradan çıksa Sam'e veya en azından birine mutlaka haber verir ve kendini bir şekilde güvenceye alırdı. Çünkü o herşeyden önce akıllı bir kadındı. Yine de bu Sam'in endişelenmesini engellemiyordu tabi. Bunu sorduğu sırada Paul'ün odadan çıktığını yan gözle fark etmişti.

Biraz sonra Paul içeri gelip Sam'e "Yaklaşık yarım saat önce çocuk masasından ajan Ella James, onu mutfakta görmüş ama hararetli bir şekilde telefonla konuşuyormuş ve onu görünce selam verip çıkmış," dedi.

Sonra Jack "bu arada Angela da yok farkındaysanız," diye belirtti.

O anda Sam onların birlikte olabileceğini anlayıp biraz da olsa rahatladı. Tam dahili hattı tuşlayacakken Linda odaya girdi. Yüzünde garip bir ifade vardı. Sam, bunu tam adlandıramadı, heyecan, tatmin ve merakla karışık bir ifadeydi. En azından ona o anda böyle  geldi.

Daha birşey söyleyemeden Linda "Özür dilerim, geç kaldım," dedi ve Danny'ye gidip sarıldı ve harekat planlarının asıldığı ya da bugünkü gibi karar verilmediğinde tüm fikirlerin kalemle yazıldığı ve çizildiği tahtaya yakın olan her zamanki yerine oturdu.

Sam "Önemli değil ama merak ettim. Telefonuna da cevap vermedin," bunu soru gibi sormuş kaşlarını havaya kaldırmıştı.

"Angela'nın yanındaydım, telefonumun da sesini kapatmıştım," Bunu söyledikten sonra Sam'e özür diler gibi bakıp hafifçe gülümsedi.

Risk SİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin