@Tüm hakları saklıdır. Hikaye kurgusuyla her şeyiyle bana aittir. İzinsiz kullanımda yasal işlem başlatılacaktır.
Elif sana bir arkadaş nasihatı bir erkeği baştan çıkarmak istemiyorsan sakın dudaklarını ısırma. Helede bir odada gecenin bir yarısı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akın ve Berna'nın küçük ikizlerinin adı Hayat Bilge ve Gökmen Arkın. Evet Berna oğluna Gökmen ismini verdi. Cevabı ikinci kitapta... Artık Umudun Peşinde'ye başlıyoruz. Hafta da bir bölüm yayınlayacağım...
OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER
Umut'tan...
Ailemi görmediğim günler olmuştu.. Annem sürekli arıyor özlediğini söylüyordu. Okul sezonu dün itibariyle kapandığı için artık gitmemek için söyleyecek bahanemde kalmamıştı. Yanlarına gittiğim de olası panik atak krizi geçirmekten korkuyordum. Onların bu hastalığımdan haberi yoktu. Bu zamana kadar saklamak için elimden geleni yapmıştım. Cansu'yu en başından beri Aktan bildiği için hastalığımdan da sadece onun haberi vardı. Gerçi son bir yıldır kendimi iyi hissediyordum. Panik atak krizi geçirmiyordum ve bir kaç aydır ilaçlarımı da bırakmıştım. Doktora danışmadan bırakmak hataydı fakat beni uyuşturan hatta intiharı düşündüren ilaçları bir daha kullanmak istemiyordum. Aklımda düşünceler çoktan iki sene öncesine kadar yaşadığım Sarıyer'deki evime geldim. Kapıyı çalıp beklemeye başladım.
Annem kapıyı açıp buğulu gözlerle bana bakarken "hoşgeldin oğlum" dedi. Bir an olsun bakışlarını benden ayırmıyordu. Ancak beni içeriye davet etmek gibi bir niyeti yok gibiydi. Çünkü hâlâ kapıdaydım.
"Bu gece bura da yatacağım anlaşılan... İçeri almayacaksın galiba anne. Haksız da sayılmazsın."
"Gel buraya seni koca oğlan" İçeri girip anneme sımsıkı sarıldım. Yasemin kokusunu içime çektim. Annem bildim bileli hep yasemin kokardı. Bunca yıldır kokusunu hiç değiştirmemişti. Babam annemin yasemin kokusuna aşık oldum'der yasemin kokulu karım diyerek annemi severdi.
"Oğlum seni çok özledim. Bir daha sakın arayı bu kadar açma."
"Söz anne... Artık okulda kapandı daha sık görüşmek için elimden geleni yapacağım "
"Görmeyeli zayıflamışsın" Annem yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Sana öyle geliyor Berna Sultan." annemin dolgun yanaklarını sıktım.
"Tamam dediğin gibi olsun." Deyip biraz duraksadı. Bana bir şey sormak için hazırlanıyordu. " Sana verdiğim muskayı takıyorsun değil mi? " Bingo! Epey zamandır sormamıştı. Sorduğunda takıyorum, cebimde deyip geçiştiriyordum. Sonsuza kadar yalan söyleyemezdim.
"Şey anne..." Lafı gevelediğim de "Koruyan rabbim ama muska sende olduğu sürece içim rahat. " dedi. Annem geçmişte ölümlerden dönmüştü. Babam bize aşklarını çocukken masal gibi anlatır bizde soluksuz dinlerdik. Annem muskanın kendisini Allahın izniyle koruduğunu söylerdi. Ah kahretsin! Şimdi ona muskayı başkasına verdiğimi nasıl söyleyecektim. Hemde hiç tanımadığım Aktan'ın bana ayarlamaya çalıştığı birine. Anlatsam bir türlü anlatmasam bir türlü... Anlatsam annem kaderle ilgili vaaz vermeye başlayacak anlatmasam musakanın ardına düşecek " diye düşünürken "abi" kardeşim -Bilge Hayat- Hızır gibi imdadıma yetişti. Merdivenlerden koşarcasına inip boynuma atladığında araba çarpmışsa döndüm. Ağırmayan yerim kalmamıştı.
