Arkadaşlar Fırtına Esintisinin sonuna yaklaşırken bu hikayeme başlıyorum. Size küçük bir alıntı bırakıp sizi imza günüme davet ediyorum.
26 şubat Pazar ve 5 Şubat pazar CNR 'de
13.00 15.00 arası parola standında olacağım.
Saatler geçmişti. Umut'tan hala ses yoktu. Onun için muskanın bir önemi yoktu anlaşılan. Saat 12'ye geliyordu. Dükkana gelen çiçeklerimi yerleştirmeyi bitirmiş dükkanı kapatmıştım. Telefonumun mesaj sesi ile heyecanla gelen mesjlara baktım. Mesaj Umut'tandı.
"Ceketimi atabilirsin yada ihtiyacı olan birine verebilirisin. Muska ise sende kalsın. Bu sabah anladığım kadarıyla benden çok senin o muskaya ihtiyacın var. Benim için umut yok. Muska Allahın izniyle seni koruyup kollayacaktır."
Neden bilmiyorum gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Sözlerinden ve bu sabah gördüğüm yeşil gözlerinden onun da kalbinde bir yara olduğunu hissetmiştim. Saçma bir düşünce belki yine de nedenini öğrenebilirim diye düşünüyordum. Sonuçta kocaman insanlarız iki arkadaş olarak ta görüşebilirdik. Parmaklarım telefonun tuşalara gitti. Oyalanmadan numarayı tuşlayıp beklemeye başladım. Gelen ses"aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor." Umut tüm bağları koparmak istediğine göre bana da isteğine saygı duymaktan başka bir şey kalmamıştı. Onunla ilgili her şeyi silip bu günü unutmak en iyisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudun Peşinde(KİTAP OLDU)
Genel Kurgu@Tüm hakları saklıdır. Hikaye kurgusuyla her şeyiyle bana aittir. İzinsiz kullanımda yasal işlem başlatılacaktır. Elif sana bir arkadaş nasihatı bir erkeği baştan çıkarmak istemiyorsan sakın dudaklarını ısırma. Helede bir odada gecenin bir yarısı...