7 | Feri

335 17 13
                                    

Her rengin çağrışmaları vardı. Şebnem için mavi artık Selimle geçirdiği günün rengi olmuştu. Yoluculuk nice renklere anlar katacaktı.

Vosvos içinde kilometreler ilerliyor ve birbirini tanıyan iki kalp yaşanan her anla daha da yakınlaşıyordu. Selim ara ara Şebnem'e bileğinin sızlayıp sızlamadığını soruyordu. Şebnem'de sızının geçtiğini belirtiyordu.

Vosvosun yavaş ilerleyen süratiyle Şebnem doğayı hayranlıkla seyre daldı. Otostop çeken birileri oturmuştu Şebnemin oturduğu yere. Selim tam beş gün kendisiyle yolculuk edecek Şebnem'e bakıp onun varlığının içine yerleştirdiği kıpraşmayı adlandırmaya çalıştı. Sorguladığı her anda kendini silkeliyor düşünceleri garipsiyordu. Bir iki saat birileri ile tanışıp veda ederdi bu Vosvos içinde. Şebnemi altıncı günün sabahında Side'ye düğünün olacağı yere bırakma düşüncesi geçirecekleri beş günü değerli kılıyordu. İçinde daha sonra görüşür müyüz sorusu yer edindi. Şebnemin sorusuyla düşüncelerinden kopartıldı.

"Selim bagaja yerleştirdiğin Vosvos parçalarını teslim edecek misin bugün. Nereye gidiyoruz"

"yok bugün parça teslimi yok rotamda. Bir arkadaşıma gidiyoruz. Yarın sabahta yola koyuluruz bir parçayı erkenden teslim edeceğime dair söz vermiştim"

"biz arkadaşında mı kalacaz"

"evet" Selim Şebnemin gözlerindeki sorgular ifadeyi görünce "yani bak sen şimdi yabancı yerde kalamazsan yani tanımadığın insanların evinde...hmm" Selim biraz düşündükten sonra: "şimdi otel veya bir pansiyona bıraksam desem, başımdan atmış gibi düşünmede. Sen nasıl rahat edeceksen"

"Selim"

"hmm"

"kalırım arkadaşında. Yani bu yolculuk senin rotan nerde geçiyorsa öyle ilerleyecek"

"Şebnem kendini rahat hissetmezsen söyle olur mu? Herhangi bir yerde durmamı istersen, bir yeri görmek istersen filan. Birlikte geçiriyoruz senin isteğin de önemli"

"ben yolculuğun tamamının yolda geçmeyeceği ile çok mutluyum. Demiştin ya denize de yakın gideceğimiz yerler.. hatta dayın baya baya içindeymiş"

"dayımın yanına cuma dünya çevreler gününde uğrarız"

"özel bir nedeni mi var o gün orda olmanın"

"yardım edecem. Dayımın deniz üzerinde tahtadan bir odalık yeri var da"

"ya ne güzel, etrafı masmavi yani"

"evet öyle... senin bandajın gibi masmavi"

Şebnem bileğine bakıp gülümsedi.

"Şebnem ne zaman çıkartacakmışsın bandajı"

"hiç bir şey yok, sadece ilk gün kımıldatmayım diye şey etti doktor, iki gün kalsın dedi. Bak gerçekten önemsiz birşey"

"bak dönüp sorarım doktora denize girmek için söylemiyorsun değil mi?"

"aa... saçmalama"

"iyi. öyle diyorsan"

Yarım saatlik bir yolculuğunun ardından Selim otoyoldan çıkıp uygun bir yerde sağa çekti.

"Niye durduk"

"ben gideceğimiz arkadaşımı aricam"

"haberi var mı geleceğinden"

"var da o unutmuş olabilir"

Selim arabadan inip arkadaşını aradı. Şebnem arabanın inmiş olan camından dışarı bakar. Selimi izliyor ve konuştuklarına kulak misafiri oluyordu.

vosvos vakasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin