3 | Satürn

51 2 2
                                    

Selim pansiyondan aldığı eşyalarıyla hastaneye vardı. "uyanmış mıdır acaba" diye geçti içinden.

Hastanenin güvenliği Selime dik dik bakınca Selim yanlarına geçip durumu izah etmeye çalışıp eşyaları bırakacak yerin olup olmadığını sordu. Güvenlikçi Selime eşyaları bırakabileceği yere eşlik eti. Selim ardından Şebnemin kaldığı kata geçti, odasına geçmeden hemşireden durumu ile ilgili bilgi aldı.

Feri kapının açılmasını duyunca tutuğu elleri yavaşça bırakıp yataktan kalktı.

Şebnem uyuyordu. Yüzünün solgunluğu Selimin canını yaktı. Selim fısıltı içinde -gel- diye Feriye seslendi.

Feri yanına yaklaştığında Selim: "bir şey söylediler mi?"

Feri üzgün bir tonla: " hemşire bir müddet acıyı hissetmiş olmalıymış dedi yani tahmini çok ağrı kesici almış olmasıymış. Keşke ben teşvik etmeseydim buraya gelmesini"

Ferinin üzgün ifadesi karşısında Selim yumuşak bir sesle: "sen böyle olduğunu bilsen bilgi vermezdin benim nerde olduğumla ilgili. Keşkeklerin sırası değil. İyi olsun da... böyle görmek onu"

Feri: "yarın sabah bakacaklar, kendini nasıl hissettiğine bağlı olacak uçağa binip binmemesi"

"Hiç bir risk olmamalı... off bir bakıma da risksiz ne var. Müdahale etiler ama"

"Doktorlara dair sorgun varsa o iç sesi kapat çünkü güvenip olumlu düşünmek zorundayız. Onların şuan ki görüşü tansiyonu stabil olursa uçağa binmesi yönünde. İstanbul'a vardığınızda zaten direk hastaneye gider Şebnem orda ameliyat olur jinekoloğun tavsiyesi bu yönde"

"transferi tamamsa iyi... çat pat İngilizceleri var, böyle de içim rahat değil. Ya önemli bir şeyi anlamasak?"

"negatiflikten öncelikle kurtul. Sabahtan başhekimle konuşuruz İngilizcesi iyi diye demişti sorduğum hemşire"

Selim yutkunarak: "anlamam gerekirdi... ben nasıl görmem acısını"

"düşünme böyle şeyleri. Gizlemek için elinden geleni yapmış. Hadi sende böyle dikilme... sen gelene kadar saniye yalnız bırakmadım. Hadi yanına geç"

"uyuyor dimi"

"evet. İlaçlardan ötürü derindir uykusu, uyanmaz... aaa Selim hadi ama"

"Hiç uyanıp bir şey dedi mi sen yanındayken?"

"ilk seni sordu... endişeli tabi. Şebnem eğer her şey netleşirse Babasına götürüleceği hastaneyi haber edeceğini dedi. Gelirmiş Babası İstanbul'da Havalimanına"

"onlarında aklı çıkar..." Selim derin bir nefes çekti.

"hadi geç içeri. Hisseder Şebnem, ellerini tut"

"Feriii"

"ne... Sanki hiç tutmadın... Ben çıkıp yiyecek bir şeyler alayım hastane şeyleri ile olacak gibi değil. Yolculuğun da var bir iki bir şey hazırlım. Ben gidiyorum, gelirim yine"

"çok şey alma. Seni tanıyorum gider bir sırt çantasını doldurup getirisin"

Feri gülümseyerek: "iki tane bu sefer... hadi gittim" deyip odadan çıktı.

Selim yatağın ucuna oturup Şebnemin uyuyan haline baktı bir süre.

Feri geri döndüğünde Selim koltuğun üzerinde uyuya kalmıştı. Şebnemin de ilaçların etkisiyle uykusu derindi.

Ertesi günün öğlen saatinde hastaneden çıkış işlemlerini hallettiler. Şebnem ilaçın etkisiyle halsizdi. Feri taksiyi ayarlamıştı. Birlikte havaalanına varıp indikten sonra Şebnem Feri dönüp "özür dilerim"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

vosvos vakasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin