Ardı ardına çakan şimşek sesi kulaklarına ilişti. Rüzgar geçtikleri daracık sokaklarda tüyleri ürperten bir uğultuyla yayıldı, ikizinin adımlarını hızlandıran.
Şebnem pansiyona nasıl ulaşacağını düşündü, düşündükçe içine bir kaybolmuşluk duygusu yerleşti: ["buradan daha evvelde geçtim, adımlarım aşağı doğru ilerlemesi lazım, yukarı çıkıyorum ben böyle. Birde buradan sapım. Pansiyona dönemesem bile yağmurdan korunacak bir yer bulmam şart"]. Şebnem girdiği sokakta ilerledikten sonra basamaklı bir yolun yine yukarı doğru ilerlediğini gördü. Gözü duvara asılı masmavi merdivene kaydı, eli yavaşça merdivene gitti. Ahşaba dokundu, zihni Enes'le tanıştıkları günde maviyle duvar boyamaları düştü. Soğuk havada yaşadıkları anları anımsamak sıcacık hissettirdi. Etrafına bakındı sonra basamakları çıkmadan diğer düz yola baktı. ["umarım sen inişe geçiyorsundur, labirent gibi yer"]
Selim aşağı doğru ilerlediği, Şebneminse düz yola saptığını sandığı esnada yağmur tüm şiddetiyle yağmaya başladı. Selim kısa bir süre pansiyona doğru koştu, aklına Şebnem düşünce anice durdu. Yağmurluğu kendisini yağmurdan korumaktaydı ama Şebnemin üstündeki yağmurluk değil tüm yağmuru içine hapsedecek yünden bir ceketi. Kalın olmasına kalındı diye geçirdi aklından Selim ama yağmura bir faydası yoktu. Göğe baktı, birazdan üstelerine doğru çekilecek kara bulutları gözlemledi. Daha fazla yağacaktı. Selim geriye baktı ve Şebnemi bulabilme umudu ile koştu yanından ayrıldığı yere doğru.
İlerlerken onu orda bulamayacağını düşündü yine de oraya doğru ilerledi. Nefes nefese oraya vardığında boşluğa baktı. Çok ilerlemiş midir diye geçti düşünceler içinde. Yanlış yöne ilerlemiş olmalıydı diye geçti içinden. Şebnemi arayarak ilerledi sokaklarda.
Şebnemin ceketi yağmuru içine hapsettiği için ağırlıkla üstüne çöktü. Karnına saplanan sancıyla duvara yasladı kendini. Durmamalıyım diye kendine dirayet telkin edip ilerledi. Yol hiç bir yere çıkmayınca hızlıca döndü.
Duvara asılı merdiveni gördü yeniden. Dönüp dolaşıp aynı yere geri dönmüştü, yüzü asıldı. Rüzgar sert esince saçları görüş alanına düştü, sağ eliyle saçlarını toparlamaya çalıştı.
Selimin kendisine seslendiğini duydu, basamaklardan iniyordu. Şebnem gözlerini kapayıp yeniden basamaklardan inen Selime baktı. Gerçek değilmiş gibi hissetmişti.
Yağmur görüşünü kısıtlatmış olsa da, Şebnemin bitkinliği fark edilmeyecek gibi değildi. Şebnem'e sol elini uzattı.
Hareket etmeden durdu Şebnem. Başta Selimin eline baktı, sonra bakışı Selimin gözlerine kaydı. Selim bir basamak daha inip: "yukarda aralık bir kapı var, rüzgarın çelik kapıyı savurtmasıyla duydum, gel hadi daha rüzgar kapamadan"
Şebnemin eli yavaşça Selimin eline doğru kaydı. Şebnemin parmakları ucu ucuna parmaklarına değdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vosvos vakası
Romance1: 2.12.2015 - 27.08.2018 2: 13.12.2018 - ... "Galiba DIKKAT AŞK VAR levhasını görmedim -Sağa dönülmez- -Sola dönülmez- -U dönüşü yapılmaz- Kaldım -ileri mecburi yön- ile ..."