11 | Çöp Çocuk Kibrit Kız

201 6 7
                                    

Uykudan aralan gözleri hamaktan inen Selimle karşılaştı, kendisine dönüktü ve sessizce adım atmaya özen gösteriyordu.

Selim yavaşça merdivenden inip zemine basıp Şebneme doğru döndü. Uyanık olduğunu görünce yanına yatağın ucuna ilerleyip çömeldi.

İkisinin sessine yeni uyanmış olmanın tonun yanı sıra birbirine bakarken içlerini saran kıpırdanışların naif etkisi örtüldü.

Selim: "uyandırdım mı seni?"

Şebnem yıldızlı yastığa sarılı: "yok" deyip Selimin gözlerine saniyelerce sessizce bakmadan alı koyamadı kendini.

Selim sessiz bakışmanın içinde sağ avunca akan kıpırdanışın etkisiyle: ["ne yapıyorum ben... bir şey yapmıyorum... nasıl yapmıyorum bakıyorum ve... ve elime hakım olmasam yine sacına doğru yol alacak gibi..."] Selimin bakışları dizinin üzerinde durdurduğu sağ eline kaydı: ["bedenle bütünsün... kendi kafana göre hareket edip bireyselliğini ilan edemesin..."] Kendi bakışlarını takip eden Şebnemi kavrayınca avcunu sıktı ve bir şeyler söylemek istedi. Kelimeler gevelemenin mırıldanışı içinde akınca Şebnemin sevimli gülümsemesine bakarak odaklanmaya çalıştı: "şey.. ee... sen iyi uyudun mu?"

"iyi uyudum... sen hamakta iyi uyabildin mi... sonuçta şoförsün ve uykunu almış olman mühim"

"aldım aldım" Selim Şebnemin kalbini tetikleyen bir gülüşle yıldızlı yastığa bakıp: "düşlerim parıldayınca güzel uyudum" Selim kapının önünden tıkırtı duyunca: "ben inip kahvaltıyı hazırlım"

"birlikte hazırlayalım"

"misafirsin misafir... Mahir Amcanın ila bana kızmasını istiyorsan gelirsin mutfağa"

"tamam tamam kızmasın sana... sen hazırla bakalım kahvaltıyı"

Gözleri yeniden birbirine çekildi. Her geçen saniyeyle kalbine tetik olan duygu bocalatıyordu Şebnemi bir şeyleri söylemeliyim diye geçti içinden: "Selim"

"hmm"

"odanın bu halini bırakacak miyiz yani duvara çivili hamağı"

Selim: "onu da artık yapan düşünsün" deyip ayağa kalktı Şebnemin yastığına kayan gözlerine baktı. Hamağında olan yastığına uzandı eli ve onu alıp tam odadan çıkmak üzereyken: "Vosvos'da bir yastık eksiğim vardı"

Şebnem tatlı bir tonla: "yastık mı çalıyorsun"

Selim kapı ardından kapanmadan önce: "bunlar emin ol Mahir Amcanın değil... düşlerimiz için alınmış"

Şebnem Selim odadan çıktıktan sonra yastığı alıp karnına bastırdı. İçinde akan duygulara beden diliyle bir çözümleme olsun diyeydi yastığı kavrayış. ["uyanınca insan uykusuna alamamış olarak uyanabilir ya da sabahın köründe çikolata depoma dadanan abimi görmekle uyanır... aç olabilir insan ama bu tam şurda olan ne" Şebnem daha sıkı yastığı karnına bastırdı. Gözleri hamağa kaydı. Yatağından kalkıp Selimin yanına gitmiş ve yanağını öpmüştü. ["gerçekten öptüm mü yanağını... yastık üzerinde düş kurmadıysam öpmüşüm demek... düş diyorum birde... offf yastık"] Şebnem yastığın yıldızlı tarafını görüş alanına çevirdi. Ona bakıp sesli bir çekildi kendi kendine konuştu: "Selime mi bağlantılısın nedir... düşlerimde hep o vardı... neydi o görüntüler öyle... birde hepsini böyle net hatırlamam neyin nesi... elini kavrıyordum birde..." Şebnem eline bakıp düşünde gördüğü sahneyi anımsadı. Parmakları usulca birbirine dokunup sıkı bir kavrayışa aktığı düşünde Selimin elini sıkça kavrayanın kendisi olma gerçeği şaşırtıyordu kendisini.

"aaaa bu böyle olmaz" deyip yataktan fırladı. Giyinip odadaki ayna önüne geçti, kendi gözlerindeki parıltıyı fark edip yansımasına baktı. Sonra yatağın üzerindeki yastığı eline alıp: "yok artık seni çalmicam heralde dimi" içini kaplayan mutlulukla yüzüne gülüşü yaydıran duyguyla yastığı eşyalarıyla birlikte çantasına koyup çantayı kapattı.

vosvos vakasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin