YN: Bölümlerin arasını başlarda çok uzatmak istemediğim için elimden geldiğince vote beklemeden sık sık paylaşıyorum, ilginizin ve desteklerinizin devamını, oyların ve yorumların fazlasını bekliyorum. Güzel yüreklerinize sağlık!:)
BÖLÜM ŞARKISI: Dominic Sherwood-Song for a Friend (Cover) -MEDYADA-
BÖLÜM BAŞI SORUSU: Arden karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz? Karakteri sevdiniz mi? Sevmediğiniz yönleri neler? En sevdiğiniz yönü nedir?
Arden'in anlamsız gidişinden sonra beş dakika aynı yerde tepkisizce oturmuştum. Kalkıp arkasından gidecek gücü kendimde bulamamıştım. Ben tam ona güvenmiş ve kimseye anlatmadığım şeyleri anlatmışken yaptığı şeye hiçbir anlam yüklenemezdi. Uzun dakikalardan sonra yeterli cesareti topladığıma inandığımda yerimden kalkıp yanlarına gittim.
Selen, abisinin odasının kapısında duruyordu ama Arden ortalıkta görünmüyordu. Selen'e doğru ilerlerken beni gördü ve bana döndü. Yanına ulaştığımda konuştu.
''Arden'in önemli bir işi çıkmış, gitmesi gerekti.'' Önemli bir işi çıkmadığını biliyordum ama kafa sallamakla yetindim. ''Burada bu kadar kalabilmesi bile mucize.''
''Neden?'' Anlatmasını umarak sordum.
''Sana anlatmadı mı?'' dedi, şaşırmış görünüyordu.
''Ne kadarını biliyorsun bilmiyorum ama biz tanışalı sadece iki gün oldu.'' Öyleydi. Asıl anlatması garip olurdu belki de.
''Bilmiyorum, sana anlatır diye düşünüyordum. Hatta az önce onu konuştuğunuz için gittiğini düşündüm. Gözleri dolmuştu. '' Konuşmamızda onu bu kadar etkileyen şeyin ne olduğunu bilseydim keşke.
''Hayır, biz konuşurken, gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti.'' Kısmen doğruydu.
''İşte, muhtemelen kalamadı daha fazla. Ailesi öldüğünde...'' Durakladı. Bu kısmı bildiğimi belli edercesine kafamı salladım. ''16 yaşındaymış. Haftalarca ailesinin iyileşmesini beklemiş, ilk veda eden annesiymiş. Sonra sırayla kardeşini ve babasını da kaybetmiş.'' Bunları söylerken zorlanmıştı. O da kendi annesini bekliyordu bu hastanede.
''Bahçede biraz oturalım mı? Hava almış oluruz.'' diye bir öneride bulundum. Sözlü bir onay yerine, çıkışa doğru ilerlemeyi tercih etti. Boş bir banka oturduğumuzda devam etti.
''Kardeşinin adı Simirna. İzmir demek.'' Biliyordum. ''Aslında Arden ve ailesi İstanbul'da yaşıyorlarmış. Kazadan sonra Arden, kardeşini her gün hatırlamak için İzmir'e gelmiş. Bu sayede abimle tanıştılar.'' Çok derin ve anlamlı bir düşünceydi bu. Kardeşi için hayatını değiştirmesi.
''Sadece kardeşi için her şeyi bıraktı yani?'' Hayranlıkla söylemiştim bunu.
''Bir şeyi kalmamıştı zaten.'' dedi, durgun bir ses tonuyla. Doğruydu da. ''Hayatını kardeşi için yaşamaya başladı. Bana pek anlatmazdı ama abime anlattığı kadarıyla, kardeşi hep şarkıcı olmak istermiş. Videolarını izledim, çok güzel ve saf bir kızmış. Sesi de gerçekten güzeldi. Arden onun için konservatuara girdi bu sene. Gerçi Arden'in sesi, kardeşininkinden bile güzel ama kendini hiç düşünmedi.''
''Onu şarkı söylerken hayal edemiyorum.'' dedim kendi kendime. ''Demek burada bir hayat kurdu... Neden onu yazlıkta hiç görmedik?''
''İlk defa bu sene ikna edebildik bizimle gelmeye. Aslında tam yerini bilmiyorum ama bizim oraya babaannesi ve dedesi taşınmış bu sene. Arada onları ziyaret etmek için bahanesi oluyor burada olmak ama çoğu zaman bizde kalıyor.'' demek ki gerçekten Selen'le aynı evde yaşıyorlarmış ama sandığım şekilde değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kalpler Kulübü
General Fiction''Bu kulübenin adını Yalnız Kalpler Kulübü koymuştum. Sadece benim içindi ve benim de gayet yalnız bir kalbim vardı.'' ××× ''Tekrar ve son kez teşekkür ederim.'' ''Rica ederim, her zaman.'' Çapkınlığından mı yoksa gerçekten tavrı bu olduğundan...