BÖLÜM ŞARKISI : Lonely Hearts Club - Marina & The Diamonds (Aynı zamanda, kitabın adının ilham kaynağı olan şarkı :) ) (MEDYADA)
Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey mavinin rahatsız edici bir tonunda olan hastane duvarlarıydı. Uzun ama derin olmayan, yorucu bir uykudan uyanmış gibiydim. Zorla kafamı sağa doğru çevirdiğimde yan yana iki tekli koltukta uyuyan Sarper ve Arden ise bana hala rüyada olduğumu düşündürecek derecede ilginçti.
Son hatırladığım şey Sarper'le kahvaltı yapmamız ve ona kahve götürüşümdü. Biraz üniversite muhabbeti yapmıştık ve sonrası boştu. Sol tarafımdaki pencereye baktığımda saatin gece yarısına yakın bir zaman olduğunu söyleyebilirdim. Bu tahminimi destekleyen duvar saati, on ikiye çeyrek kalayı gösteriyordu.
Koluma takılı serumu fark etmem, elimi başucumdaki bardağa uzattığımda hissettiğim acı sayesindeydi. Serum bitmek üzereydi ve bu yakın zamanda bir hemşirenin beni kontrole geleceğini gösteriyordu. Her ne kadar Sarper'i ya da Arden'i uyandırıp ne olduğunu sormak istesem de onları uykularından etmeyecektim.
Yeni uyanmama rağmen yeniden bastıran uykuya karşı çıkmadım ve birileri beni uyandırana kadar tekrar uyumaya karar verdim. Tam uykuya dalmak üzereyken beni yerimden sıçratan açılan kapı olmuştu. İçeriye giren genç kız hemşire olmalıydı.
Ben uyandırdığını fark ettiğinde kibarca özür dileyip serumu değiştireceğini söyledi. Birine sormak için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüştüm.
''Bana ne olduğuyla ilgili bir fikrin var mı?'' Yeterince tedirgindi, belki onunla konuşmak rahatlamasını sağlardı.
''Bayılmışsınız. Sağdaki koltukta oturan beyefendi sizi getirdi. Önemli bir şey olduğunu sanmıyorum ama doktor beyi çağırabilirim isterseniz.'' Aynı anda canımı yakmamaya da özen gösteriyordu.
''Sevinirim.'' derken güven verici bir gülümseme takınmaya çalıştım. Gülümseyerek başını salladıktan sonra odadan çıktı.
İkimiz de Arden ve Sarper'i uyandırmamak için sessizce konuşmuştuk ama Sarper'in uyanması çok da başarılı olmadığımızı gösteriyordu. Uyandığında gözlerinin aradığı ilk şey bendim, göz göze geldiğimizde telaşla ayağa kalkıp yanıma geldi.
''Nasılsın? Daha iyi misin?'
''Yorgunum, neden?'' Soruma bir cevap düşünüyordu ki doktor odaya girmişti. Doktorun gürültülü sayılabilecek girişi Arden'i uyandırmışa benziyordu.
Gözlerini açtığında gözlerimin içine baktığı dolu dolu iki saniyeden sonra toparlanıp o da diğer tarafımda ayakta durdu. Hepimiz doktora bakıyorduk. Birkaç saniye dosyayı inceledikten sonra bana döndü.
''Nasıl hissediyorsunuz, Eva Üstüner, değil mi?'' Kibardı ama meşgul ve aceleci bir tavrı vardı.
''Hıhı. Yorgunum. Ne zaman gidebilirim?'' Hastaneleri sevmiyordum.
''Yarın sabah hastaneden çıkabilirsiniz sanırım, bu gece burada kalmanız gücünüzü toparlamanız için gerekli olabilir.''
''Tamam.'' Omuz silktim, ısrar etmeyecektim. Kısa ve net cevabım üzerine şaşırmış gibi görünüyordu.
''Hatırladığınız son şey nedir?'' Bunu sanki doldurması gereken bir formdaki sıkıcı bir soruymuş gibi sormuştu.
''Sarper'le...'' Elimle Sarper'i gösterdim. ''Birkaç boş üniversite muhabbeti yaparken, Türk kahvesi içiyorduk.'' Verebileceğim en ayrıntılı cevaptı sanırım. Bir anlığına Arden'in yüzüne baktığımda, hoşnutsuz bir ifade yakaladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kalpler Kulübü
General Fiction''Bu kulübenin adını Yalnız Kalpler Kulübü koymuştum. Sadece benim içindi ve benim de gayet yalnız bir kalbim vardı.'' ××× ''Tekrar ve son kez teşekkür ederim.'' ''Rica ederim, her zaman.'' Çapkınlığından mı yoksa gerçekten tavrı bu olduğundan...