9. Bölüm

245 126 14
                                    

BÖLÜM ŞARKISI : Yasemin Mori-Venüste Uyandım -MEDYADA-

Bu ilginç not beni tedirgin etse de saçma bir şaka olduğunu düşünerek üstünde durmamaya karar vermiştim. Fakat Arden tam aksini düşünmüş olacak beni soru yağmuruna tutmuştu.

''Ne demek bu? Kim olabilir? Tahminin var mı? Kim böyle bir şey yapar?'' Gereksiz bir telaşa girmişti.

''Arden. Sakin ol. Sadece biri eğlenmiş o kadar.''

''Öyle diyorsan.''

''Öyle. Hala aç mısın?'' Ben açtım.

''Evet. Gerçek bir randevuya çıkmak ister misin?'' Bunu gerçekten bir teklif olarak sunduğunu mu, yoksa dalga mı geçtiğini anlamak zordu.

''Neden olmasın?'' dedikten sonra omuz silktim. Yavaşça merdivenlerden çıkmaya başladım.

''Bu hızla hazırlanacaksan, yarın akşam yemeği için yer ayırttırabilirim.'' diye arkamdan seslendiğinde güldüm.

Yarım saat sonra gayet salaş, bir akşamüstü yemeği için hazırdım. Aşağı indiğimde beni biraz süzdükten sonra nihayet konuştu.

''Bunun gerçek bir randevu olmadığını biliyorsun, değil mi?'' Zorlama bir kahkaha attıktan sonra, ''Sadece dalga geçmiştim.'' dedi. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Sürekli kafamı karıştırıyordu. Bir davranışı diğerine uymuyordu.

''Ben de asla randevuya çıkmayacağım bir insanla sadece yemeğe çıkıyormuş gibi giyindim zaten. Belli değil mi?'' dedim, biraz dolmuş olan gözlerimi kırpıştırarak gizlemeye çalışarak.

''Hıhı.'' diye mırıldandıktan sonra evden çıkıp yan evin bahçesinin önünde duran arabasına doğru ilerledi. Ben de telefonum, cüzdanım gibi şeyleri tekrar büyük çantama atıp evden çıktıktan sonra ona yetiştim.

Kısa ve sessiz bir yolculuktan sonra hepimizin bildiği sıradan bir fast food restoranındaydık. Siparişlerimizi verdikten sonra iki kişilik bir masaya oturup hiç konuşmadan yemeğimizi yedik.

''Neden böylesin?'' diye dayanamayıp sorduğumda ters ters yüzüme baktı.

''Nasılım?'' dedi omuz silkerek.

''Biliyorsun işte, garip, değişken.'' diye açıkladığımda ufak bir kahkaha attı.

''Canımın istediği gibi davranıyorum sadece.'' dedi. Ben de hep öyle davranırdım ve umursamazdım ama onun bana böyle davranması rahatsız ediciydi.

''Bana öyle davranamazsın.'' dedim, büyük bir ciddiyetle. ''Canının istediği gibi davranamazsın.''

''Davranabilirim.'' dedi inatla. ''Kime, nasıl istersem öyle davranırım.''

''Arden? Normal olmadığını düşünmeye başlıyorum, gerçekten.'' derken bıkkınlıkla göz devirdim.

''Değilim zaten. Ne sanıyordun ki?'' Artık sinirlenmeye başlamıştım.

''Ben gitsem iyi olacak.'' Kafa salladı. Sadece kafasını salladı.

Yürüyerek neredeyse uzun diyebileceğim bir yolun ardından nihayet eve ulaştığımda hava iyice kararmıştı. Kedicik'e biraz daha mama verdikten sonra hala bitiremediğim kitabı elime alıp Yalnız Kalpler Kulübü'ne gitmeye karar verdim.

Kapıyı normalden oldukça kolay açmış olmam beni şaşırtsa da asıl şok olmamı sağlayan birinin içeriye girip her şeyi düzenlemiş olmasıydı. Bu kulübeyi yıllardır böyle düzenli görmemiştim. Dikkatimi çeken ikinci şey ise ortadaki sehpanın üzerine koyulmuş olan eski bir defter sayfasıydı. Heyecanla kağıdı elime aldığımda okuduğum şeye bir anlam verememiştim. Sağ üst köşede bir tarih vardı.

Yalnız Kalpler KulübüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin