Bölümü baya geciktirdiğimin farkındayım ama bazı kişisel şeylerden dolayı ilham gelemedi. Defalarca oturdum bölümün başına ama yazamadım. Beklediğinize değen bir bölüm oldu mu bilmiyorum ama biraz romantik olsun istedim. İyi okumalar :)
BÖLÜM ŞARKISI : The Chainsmokers - Closer ft. Halsey -MEDYADA-
*önceki bölümden hatırlatma*
Alt kattan gelen sesle olduğum yerde doğruldum. Duyduğum ikinci ses, kapının açılma sesine aitti. Yavaşça merdivene ilerledim ve sesleri dinledim.
Birinin içeride yürüdüğünü duyabiliyordum. Ses çıkarmamaya çalışarak alt kata indiğimde içeriye giren kişiyi yalnızca arkasından görmüştüm. Uzun boylu ve iri bir erkek gibi görünüyordu. Dikkatle ona yanaştığımda birden bana döndü.
Gördüğüm yüzle olduğum yerde kaldım. Evime nasıl girebilmişti?
''Arden! Burada ne işin var? Ödümü koparttın, nasıl girdin?'' diye ona bağırdığımda muhtemelen karanlıkta oldukça korkunç görünen yüzüme bakıyordu. Elindeki şeyi havaya kaldırdığında ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
''Anahtarlarını dışarıda bırakmaya devam edersen benden başka ziyaretçilerin de olabilir.'' dediğinde elindeki anahtar olduğunu anladığım şeyi almaya yeltendim. Ani bir refleksle elini çekip devam etti. ''Tabii muhtemelen hepsi benim kadar mükemmel olmaz.''
Göz devirdikten sonra elindeki anahtarı aldım ve mutfaktaki bankonun üzerine bıraktım.
''Tamam, teşekkürler. Artık gidebilirsin.'' Elimle kapıyı gösterdim.
''Yalnız kalmak istediğine emin misin?'' Değildim ama aksini itiraf etmeyecektim. Başımla onayladım. ''Hiç korkmuyor musun?'' derken lambayı açıp iki kişilik koltuğa oturmuştu. Yanına oturup bacaklarımı kendime çektim.
''Bazen. Ama bu kişi her kimse, onunla aramdaki bağ babam. Korkmaktan çok merakıma yenik düşüyorum.''
''Bence biraz korkmalısın Eva. Bu herif her yerde takip ediyor seni, hastanede odana girebiliyor.''
''Öncelikle erkek mi kız mı, bilmiyoruz. Hem bana zarar vermek isteseydi, birçok fırsatı oldu, çoktan verirdi.'' Hastane odası, Yalnız Kalpler Kulübü'nde uyuyakaldığım zaman, dışarıdayken ve hatta evdeyken bile gayet savunmasızdım.
''Belki de şimdilik sadece avını uzaktan izleyen, doğru zamanı kollayan bir avcıdır.'' Haklı olabilirdi. 'Bilemeyiz.' dercesine omuz silktim.
Birkaç dakikalık sessizliğin ardından konuşan ben oldum.
''Ya sen, Arden? Senin benim kadar heyecanlı bir hayatın var mı?'' Hala onunla ilgili pek bir şey bildiğimi söyleyemezdim.
''Hayır, maalesef ölmüş ailemle bağlantısı olan bir sapık tarafından takip edilmiyorum.'' Bu soruyu sorduğuma pişman olmuştum. Acaba bir yerlerde onun da ailesinden birinin günlüğüne sahip olan biri var mıydı? Aklıma gelen bu abartılı ve saçma düşünceyi ortamın ciddiyetine uyabilmek için kovdum.
''Selen, bir şeyler anlattı ailenle ilgili. Çok üzgünüm gerçekten.''
''Ben de üzgünüm, herkes üzgün. Ama bu bir şeyi değiştirmiyor. Bazen bazı şeyler için, olması gereken budur belki dersin ya, bu da öyle bir şey. Sadece, keşke o gün o arabada ben de olsaydım. O lanet yemeğe çıkmayı kabul etseydim ve gidip babamın sarhoş olmasına engel olsaydım.'' Öfkelenmişti. Bu öfkesi kendine mi yoksa babasına mı, bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kalpler Kulübü
General Fiction''Bu kulübenin adını Yalnız Kalpler Kulübü koymuştum. Sadece benim içindi ve benim de gayet yalnız bir kalbim vardı.'' ××× ''Tekrar ve son kez teşekkür ederim.'' ''Rica ederim, her zaman.'' Çapkınlığından mı yoksa gerçekten tavrı bu olduğundan...