"Yanıklar."

1.1K 54 6
                                    

Siz yapacak bolca yorum, ben yazacak uzunca yeni bölüm.

"Nasıl oldu bunlar?"

"Sanırım, saldırıya uğradım diyebilirim."

"Şikayetçi olman için hastanenin polisini çağırabilirim."

Dönüp dikkatle doktoru izleyen Justin e baktım. Gözlerini bir kere bile kırpmadan doktoru izliyordu.

"Şikayetçi olmayı düşünmüyorum."

O an hızla dönüp bana baktı. Kaşlarını çatıp oturduğu yerden bana doğru yaklaştı. Yanıma geldiğinde saçlarıma bir öpücük koyup elimden tuttu.

Doktor pansuman yaparken her canım acıdığında elini sıkıyordum. Doktor işini bitirip evde nasıl pansuman yapmam gerektiğini anlattıktan sonra yanımızdan ayrılırken elimi bırakıp karşıma geçti. Azar işiteceğim bakışlarından belliydi.

"Ne demek şikayetçi olmayacağım?"

Derin nefes alıp gözümü başka bir hastaya diktim. Sanırım bileğini burkmuştu. Doktor bileğine bastırdıkça yüzü acıyla kırışıyordu. Bir süre daha onu izleyip Justin e döndüm.

"Chris şikayetçi olmamamı istedi."

Sinirle soluyup az önce oturduğu sandalyeye tekme attı.

"O kız seni öldürmeye kalktı. Chris istemediği için şikayetçi olmaktan vazgeçmeyeceksin."

Parmağını tehditkar bir biçimde bana sallayarak konuşuyordu. Yüksek sesle konuştuğunu cümlesi bittiğinde anlayıp etrafına baktı.

"Kız hasta."

"Evet! Bunu biliyorum. Hak ettiği yer hastaneyse hasteneye gönderirler. Hemen şikayetçi olacaksın.”

Omuzlarımı indirip oturduğum yerden kalktım. Çok yorgundum. Başımı kaldırmakta bile güçlük çekiyordum. Justin e evet anlamında başımı sallayıp koluma girmesine izin verdim. Tüm ağırlığımı ona vermeme rağmen hala yürümekte güçlük çekiyordum. Tanrım bana ne olmuştu böyle?

Şu bir günde olanlara inanmakta güçlük çekiyordum. Daha dün gece bir partide bulduğum her içkiyi içerken şimdi hastanenin içinde zombiler gibi ayaklarımı yere süre süre yürüyordum.

Justin beni arabaya getirene kadar elbiseme lanet ettim. Dün o kadar paraya aldığım elbise şimdi mahvolmuştu. Üzerine düşen sıcak makasın olduğu yer sararmış, etek uçlarının bi kısmı yanmıştı. Saçlarım Kate in döktüğü suyun hala nemini taşıyor ve eminim ki akan makyajımla zombileri aratmıyordum.

Eve gitmek istiyordum. Doya doya uyumak ve duvarlarının yıkıldığına emin olduğum midemi tıka basa doldurmak istiyordum.

Bir an önce banyo yapıp üzerime sinen klubenin pis kokusundan kurtulmak istiyordum. Bunun için önce yüz metre ötemdeki arabaya gitmem sonrasında polise gidip ifade vermem gerekiyordu.

Justin arabaya binmem için kapımı açarken Chris in sesini duydum. Dönüp sesin geldiği yöne baktığımda yarı koşar yarı yürür bir halde bana yaklaşıyordu. Justin ağır bi kaç küfür sıralarken yanıma çoktan gelmiş Justin e garip bakışlarını da göndermişti.

İlk sarılı koluma baktı. Sonra bana dönüp konuştu.

"Nasılsın?"

Omuz silkip dudak büzdüm. Anladığını ifade eder şekilde başını sallayıp konuşmasına devam etti.

"Özür dilerim. Sana onun hasta olduğundan bahsetmem gerekiyordu."

Yutkunup bizi pür dikkat izleyen Justin e baktı. Gözleri beni bulunca devam etti.

Sadece Bir Dans.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin