Hermione söylediklerinin arkasında olduğunu belli edercesine omurlarını dikleştirdi ve gözlerini hiç kırpmadan adamın sonsuz siyahlarına odakladı. Severus Snape ise köşeye sıkışmış gibiydi. Ne cevap verirse versin ucu hep o güne dokunuyordu. Büyünün bozulduğu güne...
"Granger... Bu..." derin bir nefes aldı ve devam etti Severus Snape. "Bu konuyu kapatmaya niyetli olduğunu düşünüyordum."
"Vazgeçtim." Dedi Hermione her bir hecenin üstüne basa basa. "Bunu yapmak zorunda değilim. İstersem hatırlarım. Buna ben karar verebilirim ve bundan utanmıyorum." İçini olduğu gibi bir ferahlık kapladı. Sanki naneli şeker yemişti.
"Nasıl istersen Granger." Dedi adam ve sonra tek topuğunun üstünde dönüp mırıldandı.
"Yarın sabah hazır ol. Gidiyoruz."
********************************************
"Hermione tatilin nasıl geçti?"
"Nerelerdeydin sen?"
"Snape tamamen bizden taraf olmuş."
Harry, Ron ve Hermione üçlüsünün soru bombardımanına maruz kalan Hermione elleriyle onlara sakin olun işareti yapmaya çalışsa da Harry çoktan yanına ulaşmıştı ve Hermione'nın elindeki asa Harry'nin ani saldırısıyla yere düşünce havalandırmaya çalıştığı sandıkta büyük bir gümbürtüyle yere düştü.
"Sen... Nasıl... Haber... " Hermione onun her sözcüğü sinirle biten cümlesini kesip tamamladı.
"Nasıl mı haber vermem? Şöyle ki bu konuyu Dumbledore ile konuşmak zorundasın." Daha sonra yere düşen sandığını asasıyla yeniden havalandırdı. Harry'nin korkunç bakışlarını görmezden gelmeye çalışsa da bu oldukça zordu.
"Dumbledore'un gözetimindeydim. Onun tasarladığı bir evde oldukça sakin bir tatil geçirdim. Ayrıca size anlatmam gereken çok önemli bilgiler var."
"Eğer-Hortkuluklar- hakkındaysa onları Dumbledore çoktan bize anlattı." Hermione Ron'un cevabıyla ağzı bir karış açık kalırken gözlerinden akan sinirle sordu.
"Ama nasıl? Yani size-"
"Tabi ki de anlatacak. Unuttun galiba biz senin sadece arkadaşların değiliz aynı zamanda yardımcılarınız da." Hermione her zamanki 'Tabi ki' lerine devam etmeye başlamışken Ron genç kızı hızla durdurdu.
"Hermione şunu kessen de bizde asıl konuya şöyle bir giriş yapsak."
Hermione'nin suratı belli ölçüde kızarırken Hermione onların kapışmasına son vermek isteyerek konuşmaya başladı.
"Tamam, Ron sabret biraz." Gülümseyerek devam etti. "Şu şömineyi ne kadar özledim bilemezsiniz." Şöminenin başına, her zamanki yerlerine geçtikleri zaman Ron hevesle sordu.
"Hiç hortkuluk bulabildiniz mi?" diğer ikisi de Ron'un sorusunu hızlı bir kafa sallayışla desteklerken Hermione onları hayal kırıklığına uğratacağını bilse de durumu anlattı.
"Aslında ben şu ana kadar Dumbledore ile herhangi bir operasyona katılmadım." Gözle görülür bir hayal kırıklığı yaşanırken hızla devam etti.
" Ama onun bazı araştırmalarında ona yardım ettim. " Hermione gözlerinin içi parlayarak arkadaşının sırtını sıvazlarken Ron teorik olana geçilmesiyle olaydan soğuduğunu belli eden bir dudak hareketi yaptı. Harry'de ona gözlerini kaçırarak katılırken Hermione açıklamaya devam etti.
" Biz bazı önemli bilgiler elde ettik." Kurumuş dudaklarını ıslattı ve devam etti. " Dumbledore
Voldemort'un hortkuluklarının yerini bulmak için yeni bir büyü üzerine çalışıyor. Ona göre hortkuluklar bulundukları yerlerde etrafa belirli bir enerji yayıyorlar. Ve bu enerji, bu büyülü enerji, etrafta bazı tuhaflıkların oluşmasına neden oluyor. Örneğin; dere kenarındaysa deredeki su seviyesinin birden artıp etrafı sel alması gibi." Soluklanmak için durdu. Zaten geriye anlatacak pek bir şeyi kalmamıştı. Harry ve Ron bir şeyler anlayabilmek umuduyla Hermione'ye bakarken Hermione da kalkıp eşyalarını yerleştirmek üzere odasına çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyülü Aşk #Wattsy2017
Ficción GeneralHer şey bir büyü ile başladı. Druella Black eşi Cygnus Black ile kendi hırslarını kurbanı olması için bir kız yaptılar. Bu kızda sevgi olmayacaktı. Bu kızda acıma duygusu olmayacaktı. Kendi hırslarını bu kıza yansıtacaklardı. Ve sonunda oldu. Yüzyı...