Büyülü Aşk #Wattsy2017

Snape ile Tatil

Heyy beni taşa tutmayın. Sizi bölümsüz bırakadım.
Büyük ihtimalle sersemletilmişti. Ve yeni uyanmıştı. Hermione'nin uyandığında ilk sözü
-Severus yardım et. Olmuştu.
----------------------------------------------------------------------
Snape hemen alçak profesörü Dumbledore'a götürdü. Ardından da Hermione'nin yanına gelip ayılmasını bekledi. Hermione uyandığında Snape'in elini tuttu. Yorgundu. Halsizdi. Onu kaybettiğini sanmıştı. Hermione Snape'in gözlerinin içine bakarak
-Seni kaybetmek istemiyorum. Ben sensiz yapamam. Beni bırakma Snape. Salahov beni tehdit etti. Voldemort seni istiyormuş. Neden bilmiyorum. Sen Sen yoksa o tarafta mısın.
-Hermione Hermione sakin ol. Voldemort beni ne yapsın. Ben bu taraftayım. Merak etme. O bana bir şey yapamaz. Şimdi biraz uyu akşamı burada geçireceksin. Ayrıca yarın seninle alışverişe çıkacağız. Yarın noel Hermione. Ayrıca arkadaşların seni gizli bir görevde olduğunu bilecek. Sen noel boyunca benimlesin. 2 gün buradayız. Sonra ise benim evime geçeceğiz. Şimdi biraz uyu.
-Peki Severus. Ama sen nerede yatacaksın.
-Ben koltukta yatarım Hermione. Sen rahat ol.
-Olmaz ben koltukta yatarım.
-Bayan Granger siz yatakta ben ise koltukta yatacağım. Konu kapanmıştır.
Hermione Snape'in sinirlendiğini anladığında sustu ve yattı. Hermione gece uyandığında Snape'i gerçektende koltukta yatarken buldu. Ona kıyamazdı. Genişletme büyüsü ile koltuk büyüdü ve yatak oldu. Hermione Snape'i uyuyor zannediyordu. Ama aslında Snape Hermione uyandığı anda uyanmıştı. Snape Hermione'ye bir defa daha hayran kalırken Hermione tekrar geri yattı. Snape'te kalktı ve Hermione'nin yanına gitti. Saçlarını okşadı. Ve bal dudaklarına baktı. İçinde öpmek arzusu vardı. Ama yapamazdı. O istemedikçe olmazdı. Tekrar yatmaya gitti.
*Sabah*
İlk olarak Snape kalktı. Her zamanki gibi. Hermione'ye bir kahvaltı hazırlamak içindi bu sefer. Hermione uyandığında süpriz karşısında kısa bir şok geçirdikten sonra kahvaltısını yaptı. Snape ile birlikte Londra'nın en lüks caddesi'ne cisimlendiler. Snape Hermione'yi hemen en lüks dükkana soktuktan sonra Bayan Poofmersa'yı çağırdı ve
-Merhaba Bayan Poofmersa bu Bayana mağazanızdaki en güzel kıyafetleri vermenizi istiyorum.
Bayan Poofmersa bu cümle üzerine güldü. Ve en şık elbiseyi getirdi. Bu elbise Siyah bir elbiseydi. Hafif bir gögüs dekoltesi vardı. Sırt dekolteli bu elbise Snape'in kıyafetinede epey uyumluydu. Snape elbiseleri aldıktan sonra hemen cisimlendiler. Snape masayı hazırlattıktan sonra hemen Hermione'yi çağırdı. Ahh Hermione o kadar güzel olmuştu ki. Adeta bir Melek. Siyah Melekti. Muhteşemdi. Yemeklerini bitirdikten sonra iki aşık şöminenin başında beraber oturuyorlardı. Hermione çoktan Snape'in omzunda uyuya kalmıştı. Ama Snape uyuyamıyordu. Ya ona bir şey olursa. Ya Voldemort ona bir şey yaparsa.
*Ertesi Sabah*
Snape Hermione'ye bir gece izin vermişti. Hermione hemen ortak salona gidip arkadaşlarının yanına oturdu.
Meraklı sorulara hedef olsada sonunda oyuna başlamışlardı.
Doğruluk mu Cesaret mi
Sıra Hermione'ye gelince Harry ondan öyle bir şey istedi ki.
Harry:
-Hermione git ve bize Snape'in odasını anlat.
Hermione ne kadar itraz etsede sonunda görünmezlik pelerini ile Snape'in odasına gitti.
Snape galiba odada değildi. İyiydi en azından. Tamam şimdi çıkabilirdi. Çünkü odayı zaten biliyordu. Tam çıkacakken Snape duştan çıkmış bir hâlde odaya girdi. Hermione'nin gözleri tam büyüyecekken bir şey fark etti.
SNAPE ÇIPLAKTI!!!!
Ama korkuğu gibi değildi. Belden aşağısında havlu vardı. Ama birden bir şey farketti. Karanlık işareti vardı. Hemen odadan fırlayarak çıktı. Snape ise neler olduğunu anlamamıştı. Kapı kendi kendine kapan-
POTTERRR diye bağırdı arkasından. Ama görmüş olamazdı. Yok zaten görseydi hemen asasını kaldırırdı.