1. Bölüm

9.9K 74 22
                                    

Okulun bahçesine adım atmamla her sabah duyduğum o gıcık sesle başımı gökyüzünde doğru çevirip

''Allahım ne vardı da bu yaz tatili hemencecik geçti. Ya biraz daha uzun olsaydı ya da bu mal yaz tatilinde boğulsaydı  da şu kulun da bir rahata erseydi.''

''Aa Esra sana hiç yakıştıramadım. Okulun ilk gününden böyle dua edilir mi. İnsan Allahım derslerimde yardımcı ol falan der. '' dedi Toprak yanıma gelirken

''Sana akıl fikir versin diye dua etmekten bana sıra gelmiyor ki?''

''Neyse neyse. Bak bu sabah sana poğaça ve çay almadım.''

''Lütfetmişler. Okulun ilk günü diye beni azat mı ettin yoksa.'' dedim ilerlerken

''Gibi,gibi... Gel benle...'' dedi ve elimi tutup okulun arka tarafında kalan yere doğru ilerlemeye başladık.Okulumuzun kampüsü neredeyse bir şehir kadar büyüktü. Neredeyse bir ormanı andıran kocaman bir alan inşa edilmiş.  Ortasına inşa edilmiş. Toprağa her ne kadar itiraz etsem de bir türlü elimi bırakmıyordu. Ağaçlıkların  içine doğru ilerlediğimde benim daha önce fark etmediğim bir güzelliğin ortasına kurulmuş muhteşem kahvaltıya doğru yaklaştık.

''Oha burası çok güzel. Ben daha önce burayı keşfetmemiştim.'' dedim etrafı incelerken

''Burayı çoğu kişi bilmez. Tek tük gelen olur.''

''Vallahi ben ders çalışmak istediğimde ya da kafamı dinleyeceksem buraya kaçarım. Yerini ifşa ettin haberin olsun.''

''Fena mı beraber takılırız işte. Hadi gel kahvaltı yapalım. Bu gün okulun ilk günü diye sana bunu hazırladım yoksa poğaça ve aya devam yani.'' O masaya otururken ben kollarımı önümde birleştirdim ve tek kaşımı kaldırıp

''Hiç vazgeçmeyeceksin demi?'' dedim

''Hayır vazgeçmeyeceğim.''

''Anlamıyorum neden benimle bu kadar uğraşıyorsun?'' demi masaya otururken. Açıkçası bu sabah geç kalacağım diye kahvaltı yapamamıştım. O Termostaki çayı bardağıma doldururken konuşmaya başladı

''Sen bana kalana kadar böyle devam edeceğim. Aslında benimle sevgili olmak zorunda değilsin çok yakın arkadaş da olabiliriz. Mesela Buğra, Aras ya da Çağatay gibi.'' 

''Seninle o kadar yakın arkadaş olabileceğimiz düşünmüyorum. Çağatayla küçüklükten yakınız Buğra ile orta okuldan beri tanışıyoruz, kızlarla desen yaklaşık 4-5- yıldır hayatımdalar. Sevgili olayına gelirsek emirle ayrılmayacağımıza göre bir şey olmayacak. Anlayacağın şansın yok.'' dediğimde susup tabağındakileri yemeye başladı.

''Sana bir şey soracağım.'' dediğinde başımı sor anlamında salladım

''Deniz ve Emre  senin abin ama annene anne demiyorlar. Baba bir, anne ayrı mı yoksa?'' dedi gülerek. 

''Bu seni ilgilendirmez. Onlar benim abim o kadar.''

''Eğer sadece baba birse farklı davranacağım.''

''Diyelim ki öyle nasıl davranacaksın?''

''Deniz benim arkadaşım. Evet çok iyi anlaştığımız söylenmez ama sonuçta arkadaşım.  Eğer sadece babanız aynı kişiyse onun beni seninle olmam yakınlığımdan dolayı uyardığında dinlemeyeceğim. Elalemi dinleyecek halim yok.'' dedi sırıtarak

''Birincisi o elalem değil. Benim abim. İkincisi bir daha sakın ama sakın bu konuyla ilgili herhangi bir yorum yapma.Kahvaltı için teşekkür ederim.'' dedim ve yerimden kalkıp hızla oradan uzaklaşmaya başladım. Ta ki Toprak kolumdan tutup beni kendisine doğru çevirene kadar

KUTUP YILDIZI*2*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin